Binnaz hanım!.. Bu ülkede haklı olmak yetmez!..
Siz hiç, bayram ya da yılbaşı geceleri gecelik konaklama fiyatı kişi başına 400 lira olan otellerde Melihat Gülses konseri ....
ADNAN BERK OKAN
Daha çok ve daha yeni opera
salonları…
Daha çok ve daha yeni konser salonları…
Daha çok ve yeni tiyatro salonları…
Daha çok ve yeni sinema salonları…
Daha çok ve daha kaliteli, görselliği boşlamayan
filmler…
Daha çok yeni yazarların yeni oyunları…
Var mı?..
Yok…
Ne var peki?..
Daha çok .rospu...
Daha çok travesti...
Daha çok kavga...
Daha düzeysiz, kalitesiz ve "ben sanatçıyım" diye
şişinen; boyu, kalçası ve
memeleriyle film çeviren, şarkı söyleyen
bet sesli, detone hatun…
Daha çok .ezevenk…
Daha çok .bne…
Daha çok, daha çok, daha çok…
Affınıza sığınmak istiyorum...
Çünkü az önce usta aktör Zafer Ergin’in karısı
Binnaz Ergin'in VATAN Gazetesi’ne
verdiği özel demeci okudum...
Zaten pek akıllı değilim, iyice kaçırdım keçileri..
Bakın ne diyor Binnaz Ergin:
“Aciz bir kadın değilim, artık yeter. Erkekler 10 yaş
genç ya da 10 cm uzun diye bir kadını tercih edecek olsalardı o
zaman dünyanın düzeni değişirdi. Bu işler boyla posla olmaz. İnsan
kendinden utanır, ‘hata ediyorum’ der vazgeçer.
Ama bu tip kadınlar insanların hayatlarına asalak gibi yapışıp,
oradan besleniyorlar. Bu kadın da bizim hayatımıza
yapıştı.”
Hayatlarına yapışan kadının adını vermeyeceğim…
Çünkü konum da derdim de o kadın değil…
Benim derdim başka…
Benim derdim; hak edenler yerine, hak etmeyen, sanatın
gerekliliklerinden nasibini almamış ama Allah’ın
fiziki güzellik verirken fazla bonkör, zekâ ve yetenek verirken
hasis davrandığı kadınlar…
Ve o kadınlara değer verip onları şımartan değerli(!) halkımız…
“Halkın suçu ne?” demeyin?..
Unutmayın ki film yapımcıları, gazinocular birer işadamıdırlar…
Öncelik kârdır onlar için…
Kâr ise iş yapan filmle, reyting (reklâm) getiren
diziyle olur…
Halk, gerçek sanatçıyı değil, yüzü, kıçı, kalçası, memeleri
güzel kadın görmek istiyor ekranda, beyaz perdede ya da
gazino sahnesinde…
Halkımız gerçek sanatçı değil; boyu 1.85’in
üstünde, geniş omuzlu, kız kadar güzel yüzlü
delikanlıları izlemek istiyor…
Gidin gazinolara bakalım kişi başı 300 lira
ödeyerek “şarkıcı” diye kimleri dinliyorlar?..
Ve bir de kişi başı 10.—lira ödemeyle dinleme
şansı bulduğunuz gerçek sanatçıları düşünün…
Meselâ...
Siz hiç, bayram ya da yılbaşında
gecelik konaklama fiyatı kişi başına 400 lira olan
Kıbrıs ya da Akdeniz otellerinde
Melihat Gülses konseri olduğunu duydunuz veya bir
yerde okudunuz mu?..
Ama bet sesli, koca
kalçalı, iri (silikonlu) memeleri degajesini yırtan kadınları
dinleyen on binlerce para zengini ve fakat
gusto fukarası vatandaş var…
Daha bir ay kadar önce İzmir Balçova'da yeniden
dizayn edilerek hizmete açılan bir otelde neden Dilek
Turkan değil de kara bıyıklı, ince sesli, kadınları
dövmesiyle ün yapmış bir arabeskçi çıktı sahneye?..
Hem de İstanbul- Ankara ve İzmir sosyetesi(!)
cümbür cemaat otelin açılışında o kadın sesli, kötü şiveli
arabeskçiyi dinlediler çığlıklar atarak...
Zaten Dilek Turkan'ı dinleyebilecek kalitede ne
bir politikacı, ne bir işadamı ne de bir gazeteci vardı o
açılışta...
Yani...
Büyük ihtimalle çok yüksek bedel ödenseydi de (kadın sesli
arabeskçiye o gece için 85 bin lira ödendi) Dilek
Turkan o gusto fukaralarına şarkı söylemezdi...
Çiğ köftenin geğirttiği, dişlerini parmaklarıyla temizleyen, gaz
geldiğinde poposunun bir yarısını hafifçe yukarı kaldırıp .suran
tiplerin içki mezesi olmayı kabul etmezdi...
Bu konuda daha o kadar çok örnek verebilirim ki…
Ama neyi değiştiririm?..
Hem zaten kalitesiz kişilik, bet ses, detone gırtlak ancak seksi
fizikleriyle şişkin cüzdanları tahrik eden müthiş .rospuların adını
vermek istemiyorum…
Ya da sabi sübyana ".rospu" diyen kara
bıyıklı ama soprana sesli
adamların...
Yine Binnaz Ergin’in söyledikleriyle devam etmek
istiyorum…
Bakın ne diyor yaralı yüreğiyle Binnaz Ergin:
“….. Her zaman gittiğim spor salonunda da karşıma
çıkmaya başladı. İstiyor ki ‘aaa’ diye üzerine saldırayım, ondan
sonra 15 gün kadın programlarına çıkıp, gözyaşı döksün. Kocamla
tatile gidiyoruz, zırt pırt mesaj atıp, rahatsız ediyor.
Ben eğitimli, işini iyi yapan bir insanım. Boyu 1.75 diye oyuncu
yapılanların yanında konservatuarın iki bölümünü bitirdim. Onu
kültür bakımından 26’ya katlarım. Açıkçası bizim güzelliklere,
kültüre, sanata aklımız eriyor.”
Söylediklerinin neresi "Yalan" ya da
"Yanlış"?..
Külliyen doğru...
Çünkü aynen öyle oluyor...
Ekranlarda program yapan kadın ya da erkek televizyoncular da o
ağlak kadınları tercih ediyorlar konuk olarak...
Neyse…
Daha fazla devam edersem sinir katsayımı kontrol edemeyeceğim…
Bu yazıyı sayfaya gönderdikten sonra Melihat
Gülses, Dilek Türkan ve Mine
Geçili dinleyerek sakinleşeceğim…
adnanberkokan@gmail.com