Bildirici'den part-time gazetecilik analizi!
Bir polis amiri, aynı zamanda yazarlık yapıyorsa isminin altına "polis amiri" olduğunu da yazmak gerekir
GAZETECİLER.COM - "Eskiden matbuat idik, sonra basın olduk, şimdi de medya. Bu evrilme süreci içerisinde gazete çalışanlarının yapısında problemli iki alan oluştu. Gazeteciler, çalıştıkları medya kuruluşları dışında da ek işler yapmaya başladılar. Gazeteciliği "ek iş" olarak seçen farklı mesleklerden kişiler de medya profesyonelleri arasına katıldı."
Hürriyet okur temsilcisi Faruk Bildirici, köşesinde
gazetecilerin "ek iş" yapmasından yola çıkarak ilginç bir analiz
yaptı. Gazetecilik mesleğini yapanların hangisinin tam zamanlı
gazeteci olduğunu hangisinin olmadığının okurun bilmesi gerektiğini
söyleyen Bildirici ilginç bir de örnek verdi. Bildirici'nin isim
vermeden yazdığı örnek akıllara Taraf yazarı Emre
Uslu'yu getirdi.
GAZETECİYE EK İŞ YAPMA
DENİLEMEZ
Bir kere gazetecilerin, ister gönüllü, isterse ücretli ek işler
yapamayacakları söylenemez. Tabii bunun kuralları var. Bir
gazeteci, başka bir iş yaparken "menfaat çatışması yaratacak
durum"lardan kaçınmalı, "meslek onurunun zedelenmemesine" özen
göstermelidir.
EN UÇ ÖRNEK İSTİHBARAT ÖRGÜTÜ
ÜYELİĞİ
"Menfaat çatışması" yaratacak durumlara verilebilecek en uç
örnek, bir gazetecinin bir istihbarat örgütünde çalışmasıdır
sanırım. Gazetecilikte kamu yararı gözetilir, ajanlıkta ise o
kuruluşun çıkarlarına göre davranılır. Gazetecinin bağımsızlığı
ortadan kalktığı gibi, güvenilirliği de darbe alır.
EK İŞ OLARAK GAZETECİLİK
YAPANLAR
Bildirici ardından gazetecilik yanında ek iş
yapanların dışında kendi mesleği dışında gazeteciliği ek iş olarak
yapanları da köşesine taşıdı:
İşin diğer yanına, yani gazeteciliği ek iş olarak yapanlar
konusuna gelelim. Önceden de spor ve ekonomi sayfalarında yazan,
çizen, yorum yapan uzmanlara rastlanırdı. Son dönemde bu uzmanların
hem sayısında artış oldu, hem de diplomasiden siyasete, magazine
kadar hemen bütün alanlara girdiler.
Bunun yanlış olduğunu savunacak değilim. Sadece bu "uzmanlar"ın
tanımlanmasında ve sunumunda sorun olduğu kanısındayım.
GAZETECİLİK PART TİME YAPILAN BİR İŞ
DEĞİLDİR
Öncelikle hatırlatayım, gazetecilik part time yapılabilecek bir iş
değildir. Gazetecilik bir insanın birikimini, beyin enerjisini
tümüyle vermesi, kendini adaması gereken özel bir meslektir.
Ragıp Duran'ın tanımıyla "Gazetecilik, öyle hafta sonları,
eğlence ya da boş zaman doldurmak için yapılan bir uğraşı değil.
Tarihi, sosyolojisi, kimyası, etiği olan önemli bir meslektir."
Dolayısıyla gazeteciliği ek iş olarak yapan kişileri
"gazeteci" olarak tanımlamak yanlış olur. Nitekim
Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi'nde,
"gazeteci olmayanlar" başlığı altında ayrı bir tanım
yapılıyor:
"Bir yayın organında, sürekli veya zaman zaman,
gazetecilik kapsamına giren alanlarda faaliyet gösterenlerin asıl
sıfatları, asli işleri uygun şekilde belirtilmeli, kamuoyu onların
temel konumu hakkında bilgilendirilmelidir."
POLİS KÖŞE YAZARLIĞI
YAPIYORSA...
Bir örnek vereyim: Bir polis amiri, aynı zamanda yazarlık yapıyorsa
isminin altına "polis amiri" olduğunu da yazmak gerekir. Aynı
şekilde ekonomi yazan bir finans kuruluşu yöneticisi için de
geçerlidir bu kural, siyaset yazan bir üniversite öğretim üyesi ya
da spor yazan uzman için de...
Nihayetinde okurların "gazeteci olmayan
yazarlar"ın asıl işlerini bilmeye hakları var. O kişilerin
asıl işlerini bilirlerse, yazılarını ve sözlerini de ona göre
değerlendirme olanağına kavuşurlar. Aksi halde okur, yanıltılmış
olur.