Bila 'İmralı Zabıtları'nın kaynağını açıkladı
Milliyet Ankara Temsilcisi Fikret Bila, CNN Türk'te Parametre programına katıldı ve gazetesinin haberinin "sızdırma" olmadığını gazetecilik başarısı olduğunun altını çizdi.
GAZETECİLER.COM
(ÖZEL) Milliyet gazetesinden Namık Durukan'ın dün
gündeme bomba gibi düşen "İmralı Zabıtları" haberi
tartışılmaya devam ediyor.
Milliyet Ankara Temsilcisi Fikret Bila, CNN Türk'te Parametre programına katıldı ve gazetesinin haberinin "sızdırma" olmadığını gazetecilik başarısı olduğunun altını çizdi.
Öcalan ile BDP'li vekillerin İmralı'daki görüşmelerinin içeriğini deşifre eden haberin Milliyet'te sürmanşetten yayınlanması, sürece zarar verdi mi yoksa yeni bir boyut mu kazandırdı tartışması sürerken Bila, haberin sızdırma olduğu iddialarına da yanıt verdi. Namık Durukan'ın haberi BDP'den elde ettiğini söyleyen Bila programda şunları söyledi:
BU HABER SIZDIRMA DEĞİL BİR GAZETECİLİK BAŞARISIDIR
"Haber atlattığımız zaman hep bu denilir. Bu sızdırıldı denilir. Bize meslek büyüklerimiz sakın atladığın habere küsme, yalanlamaya çalışma, üzerine git, tavsiyelerini verdiler. Bazı meslektaşlarımızın yazısında böyle bir hava var. onun için söylüyorum. Sızdırma da yöntemdir ama siz check edersiniz. Bizde, Milliyet'te bu böyle olur. Ama son günlerde unutulan bir şekilde, gazetecilik faaliyeti ile de yapılabilir bu. Namık Durukan BDP'yi iyi bilen, yıllarını bu alana harcamış bir gazeteci. Bu haber getirilip bize verilmiş bir haber değildir. Son dönemde böyle alışıldığı için herkes sızdırma sanıyor. Getirilp teslim edilmiş bir haber değildir. Haberi okuduğunuz zaman görüşmelerin tutanağının tutulduğunu görüyoruz. Pervin Buldan, ne var bunda her şey şeffaf yürüyor diyor. Bunun nasıl etki yaptığını tartışabiliriz. Ama bu kasdi bir şey değil."
Haberi elde ettiklerinde editöryal bir süreçten geçirdiklerini ama sansürlemediklerini anlatan Bila şunları söyledi:
"Önemli bir ayıklama yapmadık. Bazı özel konuşmalara yer vermedik haber değeri olmadığı için. Hangi gazetecinin önüne gelse bu haber olur, hangi genel yayın yönetmeninin önüne gelse bunu gazeteye koyarlar. Eğer bunu yapmazlarsa gazetecilik görevini yapmamış olacaklardır. "
MİLLİYET'İN HABERİ SÜRECE ZARAR VERDİ Mİ?
Fikret Bila gazetesinin haberinin süreci sabote ettiği yönündeki yorumları da şöyle reddetti:
"Haberler tarihi gerçekleri değiştirmez. Bunlar konuşulduysa konuşulmuştur. Gazeteciler, siyaset yapmak, tarih yapmak gibi bir işlev tanımamalıdır. Olanı olduğu gibi yazmak lazım. Siyasi otorite süreci çözmeye karar verdiyse, ki verdiğini görüyoruz; bunun sonucu olacaktır. O vekilleri göndermeye siz karar verdiniz. O zaman onların dönünce bir şeyler söylemesini kabullenmişsiniz demektir. Bunlar olunca neden haber yapıyorsunuz demek doğru değil. Bu batıda da İRA ile ETA ile görüşmelerde de böyle oldu. Bu süreci kesecek bir olay değil. Sabote etmek için yapıldı demek de doğru değil. Hükümetin beklentilerini Başbakan Erdoğan "İmralı uygun davranıyor" demişti. Bu notlarda öyle cümleler de var. Öcalan her halde babasının hayrına yapmıyor bu açıklamaları. Şaşılacak bir şey yok."
Milliyet Ankara Temsilcisi Fikret Bila, CNN Türk'te Parametre programına katıldı ve gazetesinin haberinin "sızdırma" olmadığını gazetecilik başarısı olduğunun altını çizdi.
Öcalan ile BDP'li vekillerin İmralı'daki görüşmelerinin içeriğini deşifre eden haberin Milliyet'te sürmanşetten yayınlanması, sürece zarar verdi mi yoksa yeni bir boyut mu kazandırdı tartışması sürerken Bila, haberin sızdırma olduğu iddialarına da yanıt verdi. Namık Durukan'ın haberi BDP'den elde ettiğini söyleyen Bila programda şunları söyledi:
BU HABER SIZDIRMA DEĞİL BİR GAZETECİLİK BAŞARISIDIR
"Haber atlattığımız zaman hep bu denilir. Bu sızdırıldı denilir. Bize meslek büyüklerimiz sakın atladığın habere küsme, yalanlamaya çalışma, üzerine git, tavsiyelerini verdiler. Bazı meslektaşlarımızın yazısında böyle bir hava var. onun için söylüyorum. Sızdırma da yöntemdir ama siz check edersiniz. Bizde, Milliyet'te bu böyle olur. Ama son günlerde unutulan bir şekilde, gazetecilik faaliyeti ile de yapılabilir bu. Namık Durukan BDP'yi iyi bilen, yıllarını bu alana harcamış bir gazeteci. Bu haber getirilip bize verilmiş bir haber değildir. Son dönemde böyle alışıldığı için herkes sızdırma sanıyor. Getirilp teslim edilmiş bir haber değildir. Haberi okuduğunuz zaman görüşmelerin tutanağının tutulduğunu görüyoruz. Pervin Buldan, ne var bunda her şey şeffaf yürüyor diyor. Bunun nasıl etki yaptığını tartışabiliriz. Ama bu kasdi bir şey değil."
Haberi elde ettiklerinde editöryal bir süreçten geçirdiklerini ama sansürlemediklerini anlatan Bila şunları söyledi:
"Önemli bir ayıklama yapmadık. Bazı özel konuşmalara yer vermedik haber değeri olmadığı için. Hangi gazetecinin önüne gelse bu haber olur, hangi genel yayın yönetmeninin önüne gelse bunu gazeteye koyarlar. Eğer bunu yapmazlarsa gazetecilik görevini yapmamış olacaklardır. "
MİLLİYET'İN HABERİ SÜRECE ZARAR VERDİ Mİ?
Fikret Bila gazetesinin haberinin süreci sabote ettiği yönündeki yorumları da şöyle reddetti:
"Haberler tarihi gerçekleri değiştirmez. Bunlar konuşulduysa konuşulmuştur. Gazeteciler, siyaset yapmak, tarih yapmak gibi bir işlev tanımamalıdır. Olanı olduğu gibi yazmak lazım. Siyasi otorite süreci çözmeye karar verdiyse, ki verdiğini görüyoruz; bunun sonucu olacaktır. O vekilleri göndermeye siz karar verdiniz. O zaman onların dönünce bir şeyler söylemesini kabullenmişsiniz demektir. Bunlar olunca neden haber yapıyorsunuz demek doğru değil. Bu batıda da İRA ile ETA ile görüşmelerde de böyle oldu. Bu süreci kesecek bir olay değil. Sabote etmek için yapıldı demek de doğru değil. Hükümetin beklentilerini Başbakan Erdoğan "İmralı uygun davranıyor" demişti. Bu notlarda öyle cümleler de var. Öcalan her halde babasının hayrına yapmıyor bu açıklamaları. Şaşılacak bir şey yok."