Beren Saat 'Bodur Bıyık' dedi kadına şiddeti yazdı
Beren Saat ve Kenan Doğulu Kafa Dergisi'nin yeni sayısında kadın haklarına vurgu yaptı, siyasileri eleştirdi.
Beren Saat ve Kenan Doğulu çifti, Kafa dergisinin
nisan sayısı için birer yazı kaleme aldı.
Beren Saat, yazısında kadın haklarına ve kadına karşı
şiddete dikkat çekti.
İşte o yazıdan bir bölüm:
Ne zaman ülkeyi ilgilendiren önemli bir karar açıklanacak olsa, dudakların üzerinde hep bodur bir bıyık... Artık iyice eminim; yanlış kapının önünde, hiç verilmemiş bir randevu için boşuna bekliyoruz. Aileye ataerkil monarşiyi yerleştirmeye ant içmiş, kadını erkeğin alt kümesi sayan yöneticilerle kadın dertlerine deva bulunamayacak. Kültür sanat, eğitim, çevre politikalarıyla ilgili şikayetlerimiz epey lüks kaldı son zamanlarda, artık kadınlarımızın canının derdindeyiz.
MADEM SEÇİM KILIÇLARI
KUŞANILDI
Madem seçim kılıçları kuşanıldı, önemli bir ihtiyacımızı dile
getirmek gerek: Türkiye'nin siyasetinde kadının temsili
konusunda çok ciddi bir delik var. Evet, bakınca siyasette
kadınlar var ama güçleri bakanlığın tanımının kadından aileye
dönüştürülmesine engel olmaya bile yetemedi. "Kadın lider
olduğunda işler değişir mi?" diye basit bir araştırma
yapıyorum: Almanya ve kadın cinayeti diye İngilizce yazıyorum arama
motoruna ve utanıyorum çünkü karşıma ilk 'Türk
Kadın'ı haberleri çıkıyor.
Biri restoran tuvaletinde tacize uğrayan iki genç kıza yardım
etmeye çalışırken aldığı darbelerle bitkisel hayata giren ve
Almanlar için kahramanlaşan Tuğçe Albayrak'ın talihsiz hikayesi,
diğeri de otobüs durağında beklerken ve üstelik hamileyken ailesi
tarafından namus sebebiyle kurşunlanan bir kadının 10 yıl önceki
bir haberi.
BİZE KADIN LİDERLER
LAZIM
Yani Merkel'in Almanyası'nda, Türkiye'de olduğu gibi rahatça ve
düzenli kadın cinayeti işlenemiyor. Haberlere baktığınızda
sonsuzluğa uzanan öldürülmüş "Alman Kadın İsim Listeleri"
serilmiyor önünüze.
Türkiye'de bir şeyler acilen değişmeli... En önemli kriz
günlerinden birinde bir kadının açıklama yapması gerektiğinde
"Kadın cinayetleri değil görünürlüğü artmıştır" deyip yaramızı
biraz daha derinleştiren transparan figürler yerine; konuyu çözmek
üzere savaş verecek, 4+4+4'ün hemcinsleri için hiçbir zaman 12
etmeyeceğini öngörüp elini erkek egemen masalara vurabilecek,
kadınla erkeğin eşit olduğuna gerçekten inanan kadın liderler lazım
bize...
ÖLÜMLERE NEDEN ENGEL
OLMADIK
Savaşarak elde ettiğimiz alanlarımızı, haklarımızı, mesleki fırsat
eşitliğimizi ve can güvenliğimizi kaybediyoruz. Kadının doğru
temsili siyasette hızla yer bulmalı. Çok üzüldük
Özgecan için; yasımızda kesinlikle riya yoktu.
Özgecan'ı kaybedeli bir ayı biraz aşan bir süre
oldu; pratikte bir şey değişti mi? Hayır.
Bu bir ayda daha önce iki kere "kasten yaralama ve kişiyi
hürriyetinden yoksun kılma" nedeniyle koruma talep etmiş
bir kadınımızı; cezaevinde pembe odada -her ne işi varsa- bulunan
meyve bıçağı sebebiyle başka bir kadınımızı ve benim hesap
edebildiğim kadarıyla en az 22 kadınımızı daha kaybettik.
Ölümlerine neden engel olmadık, onlara neden üzülmedik?
İşte riya tam da burada...
Yazıların tamamı Kafa dergisinin nisan
sayısında...