Bekir Hazar yeni gazetesinde iş başı yaptı
ATV İç Yapımlar Grup Müdürü olduktan sonra Yeni Şafak'taki köşe yazılarına son veren Bekir Hazar, artık yeni gazetesinde.
Bekir Hazar, Takvim gazetesinin eki Saklambaç'ta yazmaya başladı. başlıklı ilk yazısı Pazar günü yayımlanan Hazar, bugün 2. yazısını kaleme aldı:
Ölmüş bunlar ölmüş
Ömer Çağlar ve Dursun
Eker… Bir prodüksiyon şirketi kurdular.
Gazze'ye insani yardıma giden gemiye canlı yayın cihazları
yerleştirdiler. Kaptan köşkünün tam altına da gizli bir
reji odası kurdular. İsrail, gemiden uyduya gönderilen
görüntüleri engellemek için ilk günden frekansı bloke
etti.
Ancak bizimkiler uyanıktı ve B planları da vardı. Yedek bir frekans
daha kiralayıp onu saklı tuttular… İsrail askerleri gemiye
saldırdığında görüntü geçilemiyor zannediyordu. Ancak yedek
frekans devreye girdi, dört kameradan yayına geçildi.
Komandolar "Adamlar teknik sabotajımıza rağmen hala yayında" diye
uyarılmış olmalı ki, ilk müdahaleyi gemiye kurulan dört kameraya
yapıp etkisiz hale getirdiler… Olsun önemli değildi… Ömer ve Dursun
gemideki 38 güvenlik kamerasını da kullanabilecek şekilde sistem
kurmuşlardı… Onlara ait dört kamera susturulduğunda komandolar
"Görev tamam" diyerek rahatça saldırıya geçtiler… Ancak gemiye ait
38 güvenlik kamerası devreye sokulup uyduya canlı
canlı görüntü geçildi… Bunun farkında olmayanlar pervasızca
saldırdılar, öldürdüler… Gizli reji odasını bulana kadar
iş işten geçmiş tüm dünyaya katliam saldırısı
görüntüleri gitmişti… İstanbul'daki merkezde Reji
odasındaki konuşmaları duyabiliyordu Ömer ve Dursun… Gemideki
rejiden gelen son cümle "Anteni kırıyorlar"
şeklindeydi…
Dursun Eker büyük ihtimalle rejinin darmadağın edildiğini
düşünüyor. İçindeki üç kişiden haber alamamışlar hala..Ancak
B planı yaparak, İsrail'in tüm yayını engelleme
çabalarını teknoloji ile yendikleri için çok mutlu…
"Komandolar saldırdığında frekans bloke edildi, dört kamera
söndürüldü zannediyorlardı… Gemiye ait 38 güvenlik kamerasını
yayına bağladığımızı ve yedek frekans kullandığımızı bilmiyorlardı.
Aksi halde böylesine aptalca bir saldırı
yapamazlardı" diyor… Gemi yola çıkmadan önce tüm televizyon haber
merkezlerini arayıp, "Bedava canlı yayın yapma şansınız var" diye
uyarmışlar…
Gemiye sadece birkaç kanal muhabir göndermiş… Çoğu
mışıl mışıl uyumuş… Türkiye'de habercilik refleksi
ve öngörü yerlerde sürünüyor… Hatta ölmüş… Dün tüm kanallar oraya
kilitlendi… Sadece gelen görüntülerle yetiniyorlar…
Birazcık haber refleksleri olsaydı gemide muhabirleri bulunurdu… Bu
tarihe geçecek katliama tanıklık yaparlar,
habercilikte öne geçerlerdi… Dedim ya… Ölmüş bunlar ölmüş… Başımız
sağolsun…