Bekir Coşkun’un en erotik bölgesi neresi?..
Hayır yani… Kovulman bir şey değil de; Basın Konseyi’ni başına musallat edeceksin…
GAZETECİLER.COM
“Ben de soyunmalıyım”
demiş Bekir Coşkun…
“Soyunacağım” demediğine göre henüz karara vermemiş…
Ne var ki, Hürriyet’in birinci
sayfasında yer kapabilmek için soyunmak zorunda olduğunun
farkında…
Bunu karısına da
hatırlattığında:
“Bir defa Ayşe Güzel bir kadın,
senin nerene bakacaklar?” cevabını
almış…
Bekir Coşkun da zaten onu merak ediyormuş…
Resim çekilince okurların neresine
bakacaklarını…
Biz sevgili Bekir Coşkun’a tüyo
verelim…
Sevgili Coşkun, senin en “erotik”
yerin “kulak arkaların” olsa gerek…
Biliyoruz ki daha önce kovulduğun
dokuz köyün hepsinde önce kulak arkaların tacize
uğradı…
Kulak arkaların “erotik” olmasaydı
o dokuz köyün efeleri, pardon genel yayın yönetmenleri ve
patronları ne arasınlar senin kulak arkalarında?..
Şimdi onuncu köyde de yine
kaşınıyorsun ama…
1.) Kulak arkaların
erotik…
2.) Kulak arkasını seven ve aynı
zamanda patrona çok yakın amirlerin(!) de var…
3) Adamlara feci
çakmışsın...
Aman ha!..
Sakın itiraz etme…
Şunu sen yazmadın
mı?..
“Oktay Ekşi, elini koyduğu
yanağındaki bıyıklar biraz yukarı kaymış, öyle bakıyor şaşkın
‘donma’ pozisyonunda…”
Sen yazdın…
Hayır yani…
Kovulman bir şey değil de; Basın
Konseyi’ni başına musallat edeceksin…
Ya Ertuğrul Özkök için
söylediklerin?..
Olacak şey mi yani evrenin gelmiş
geçmiş en büyük rodeo ustasına, “ayakta , iskambil dağıtır gibi
çıplak resimlerime bakıp bakıp masanın üzerine ‘İşte bu… İşte bu…’
diye dağıtıyor” diye yazmak…
Özkök için
böyle bir şey yazmak ne demek?..
Belki sen iyi niyetli yazdın ama
Özkök içinden mutlaka, “Ulan Bekir, benim gibi Petrus’tan başka
şarap içmeyen bir eliti mahalle kahvesindeki kumarbazlara benzettin
ya ben sana gösteririm” demiştir…
Yiğit Bulut’un başına gelenleri hatırlasana sevgili Coşkun…
Mehmet Yakup Yılmaz
için de keşke bir şeyler söyleseydin…
Kendisini ciddiye almadın diye çok
kızmıştır…
Ahhh sevgili Bekir Coşkun
aahhh…
Biz ne yapalım senin o erotik
kulaklarının arkası bu kadar kaşınınca ha?..
Söyler misin?..
Biz ne yapalım oturup ağlamaktan
başka…