'Bekir Coşkun darbeci mi' tartışması!
Tarafsız Bölge'de Bekir Coşkun'un Habertürk'ten kovulması gündeme alındı. Programa 'Bekir Coşkun muhtıraya destek verdi mi?' tartışması damga vurdu.
GAZETECİLER.COM -
Ahmet Hakan, CNN Türk'te yayınlanan Tarafsız
Bölge'de Bekir Coşkun'un
Habertürk'ten kovulmasını gündeme aldı. Programa
'Bekir Coşkun muhtıraya destek verdi mi?'
tartışması damga vurdu.
Hakan, Star yazarı Eser Karakaş'ın "Darbeyi savunan yazar kovulabilir" dediği tartışmaya açtı. Posta yazarı Yazgülü Aldoğan, gazeteci Aydın Engin, sanatçı ve Cumhuriyet yazarı Bedri Baykam'ın Karakaş'ı ve yazısını eleştirdiği programda, Star yazarı canlı bağlantıyla yayına katılarak yazısını savundu. Karakaş, Bekir Coşkun'un kovulmasına üzüldüğünü söylerek söze başlayınca Yazgülü Aldoğan'dan gelen tepkiyle canlı yayında muhtıra polemiği yaşandı.
Yazgülü Aldoğan: Timsah gözyaşları olarak değerlendiriyorum. Bekir Coşkun, çok önemli bir yazardı. Karakaş'ın yazısını yazarlık fikir adamlığıyla bağdaşır bulmuyorum.
Ahmet Hakan: Bekir Coşkun'un yazısı şiddeti savunuyor mu noktasında kuşkular var.
Eser Karakaş: Bakın 27 Nisan muhtirası şiddet tehditi içermektedir. Muhtıraların meşruiyeti yoktur. Gazetecilerin ve akademisyenlerin temel bazı prantezleri olmalıdır. bu ilkelerden biri de askeri vesayete ve darbeye karşı çıkacaksınız.
Aydın Engin: O yazıda ben şiddeti vurgulayan bir ifade görmedim. Muhtıranın ne anlama geldiğini anlamak ve anlatmak çabası var o yazıda. Aksi halde biraz zorlama olur. Yani o suç sınırının aşıldığı noktasında çok ciddi kuşkularım var.
Eser Karakaş: Köşe yazarları mesleklerini hangi sınırlar içinde icra edecekler. Bunu ilk önceliği şiddet...
Ahmet Hakan: Ben o muhtıraya karşı olduğumu yazdım, ama muhtıraya şartları sunan sürece de dikkat çektim diye beni muhtıraya destek veren gazeteciler arasında gösterdiler. Yani kim belirleyecek bunu?
Eser Karakaş: Vicdanlar tabi ki. Muhtıra şiddetin bir adım öncesidir, bunu savunamayız. Mesela Tophane'deki saldırıda bir güruh sopalarla sanat galerisini basıyorlar. Bunu hiç bir şey meşru gösteremez. Mesela takip ediyorum onca İslamcı yazar net bir şekilde bu olayı kınayamıyor. Hiç bir yazar şiddete destek veremez.
MUHTIRA POLEMİĞİNE COŞKUN'UN EŞİ YANIT VERDİ
Programa telefonla katılan Bekir Coşkun'un Fransız asıllı eşi Andree Coşkun da ünlü yazarın darbeci olarak anılmasından çok rahatsız olduğunu söyledi. Evinde internet bağlantısı kesilen Andree Coşkun önünde tartışma konusu olan o yazı olmadığı için Karakaş ile polemiğe giremeyeceğini belirterek eşinin üzüntüsünü ve mesajını aktarmak istediğini vurguladı.
Andree Coşkun: Ben programı izliyorum, Bekir'in mesajını iletmek için bağlandım. Kendisi şu anda seyahatte yoksa O'da katılmak istiyordu ama biliyorsunuz uçak korkusu var otobüsle yolda şu anda. Tartışılan o yazı Hürriyet'de yayınlandı ve o yazıdan çok sonra Habertürk'e geçti. Şimdi o yazı nedeniyle kovulmuş olabilir mi yani, ne alakası var? Ben Bekir'in hayatı boyunca darbelere karşı olduğunu çok iyi biliyorum.
Eser Karakaş: Tabi ki o yazıyla Habertürk'teki işine son verilmesi arasında bir bağlantı yok. Ben tekrar söylüyorum burada mesela Bekir Coşkun değildir. Ama Bekir Coşkun da muhtıralara darbelere karşı olduğun söyüyorsa bu da Türkiye adına kazançtır umarım hep böyle kalır.
Hakan, Star yazarı Eser Karakaş'ın "Darbeyi savunan yazar kovulabilir" dediği tartışmaya açtı. Posta yazarı Yazgülü Aldoğan, gazeteci Aydın Engin, sanatçı ve Cumhuriyet yazarı Bedri Baykam'ın Karakaş'ı ve yazısını eleştirdiği programda, Star yazarı canlı bağlantıyla yayına katılarak yazısını savundu. Karakaş, Bekir Coşkun'un kovulmasına üzüldüğünü söylerek söze başlayınca Yazgülü Aldoğan'dan gelen tepkiyle canlı yayında muhtıra polemiği yaşandı.
Yazgülü Aldoğan: Timsah gözyaşları olarak değerlendiriyorum. Bekir Coşkun, çok önemli bir yazardı. Karakaş'ın yazısını yazarlık fikir adamlığıyla bağdaşır bulmuyorum.
Ahmet Hakan: Bekir Coşkun'un yazısı şiddeti savunuyor mu noktasında kuşkular var.
Eser Karakaş: Bakın 27 Nisan muhtirası şiddet tehditi içermektedir. Muhtıraların meşruiyeti yoktur. Gazetecilerin ve akademisyenlerin temel bazı prantezleri olmalıdır. bu ilkelerden biri de askeri vesayete ve darbeye karşı çıkacaksınız.
Aydın Engin: O yazıda ben şiddeti vurgulayan bir ifade görmedim. Muhtıranın ne anlama geldiğini anlamak ve anlatmak çabası var o yazıda. Aksi halde biraz zorlama olur. Yani o suç sınırının aşıldığı noktasında çok ciddi kuşkularım var.
Eser Karakaş: Köşe yazarları mesleklerini hangi sınırlar içinde icra edecekler. Bunu ilk önceliği şiddet...
Ahmet Hakan: Ben o muhtıraya karşı olduğumu yazdım, ama muhtıraya şartları sunan sürece de dikkat çektim diye beni muhtıraya destek veren gazeteciler arasında gösterdiler. Yani kim belirleyecek bunu?
Eser Karakaş: Vicdanlar tabi ki. Muhtıra şiddetin bir adım öncesidir, bunu savunamayız. Mesela Tophane'deki saldırıda bir güruh sopalarla sanat galerisini basıyorlar. Bunu hiç bir şey meşru gösteremez. Mesela takip ediyorum onca İslamcı yazar net bir şekilde bu olayı kınayamıyor. Hiç bir yazar şiddete destek veremez.
MUHTIRA POLEMİĞİNE COŞKUN'UN EŞİ YANIT VERDİ
Programa telefonla katılan Bekir Coşkun'un Fransız asıllı eşi Andree Coşkun da ünlü yazarın darbeci olarak anılmasından çok rahatsız olduğunu söyledi. Evinde internet bağlantısı kesilen Andree Coşkun önünde tartışma konusu olan o yazı olmadığı için Karakaş ile polemiğe giremeyeceğini belirterek eşinin üzüntüsünü ve mesajını aktarmak istediğini vurguladı.
Andree Coşkun: Ben programı izliyorum, Bekir'in mesajını iletmek için bağlandım. Kendisi şu anda seyahatte yoksa O'da katılmak istiyordu ama biliyorsunuz uçak korkusu var otobüsle yolda şu anda. Tartışılan o yazı Hürriyet'de yayınlandı ve o yazıdan çok sonra Habertürk'e geçti. Şimdi o yazı nedeniyle kovulmuş olabilir mi yani, ne alakası var? Ben Bekir'in hayatı boyunca darbelere karşı olduğunu çok iyi biliyorum.
Eser Karakaş: Tabi ki o yazıyla Habertürk'teki işine son verilmesi arasında bir bağlantı yok. Ben tekrar söylüyorum burada mesela Bekir Coşkun değildir. Ama Bekir Coşkun da muhtıralara darbelere karşı olduğun söyüyorsa bu da Türkiye adına kazançtır umarım hep böyle kalır.