Beki'nin '10 Kasım' yazısı çok tartışılacak

Akif Beki ilginç birşekilde Kuzey Kore'de ölen liderleri ardından ağlayan Koreliler ile 10 Kasım törenlerini karşılaştırdı... İşte o yazı.

GAZETECİLER.COM - Radikal gazetesinin sağ beki, Kanal 24'ün genel yayın yönetmeni Akif Beki, bugün köşesinde ilginç bir benzetme yaptı.

İLK ÖNERİ EMRE AKÖZ'DEN GELMİŞTİ
Akif Beki Atatürk'ü Koruma Kanunu'nu köşesine taşıdı. Ancak İlk işaret fişeği Sabah yazarı Emre Aköz'den gelmişti. Aköz köşesinde şöyle yazmıştı:

"Madem Vesayet Rejimi'ni sonlandırmaya çalışıyoruz... Madem demokratikleşme ve sivilleşme dönemine girdik... O halde durmayalım... Türkiye'nin en önemli simgesi olan Atatürk'ü de Vesayet Rejimi'nden kurtaralım.

Anıtkabir Komutanlığı lağvedilsin. Askerler asli görevlerine dönsün."
Kozey Kore lideri Kim Jong İl'in ölümünün ardından Kore halkının histerik bir şekilde göz yaşı dökmesini 10 Kasım törenlerini birbirine benzeten Beki, 1950 yılında Menderes Hükümeti tarafından çıkartılan Atatürk'ü Koruma Kanunu'nu da kalemine doladı.

10 KASIM'IN KUZEY KORE'DEN NE FARKI VAR?

Beki Komünist Kore'nin 10 Kasım'ı başlıklı yazısında şöyle yazdı:

"70 yılı aşkındır her 10 Kasım'da resmi yas tutmuyormuş gibi davranıyoruz.
(...) Neyimiz eksik? Biz de çocukluktan kurtulamadık. Histeriyse bizde de var bir parça.

Kuzey Korelilerin zorunlu kitlesel matem gösterisine biz de hâlâ Fransız bakıyorsak batsın gitsin bu dünya! Kim Jong-il'in ardından ağlamak mecburiymiş, merasimle dövünmeyene ceza kesiliyormuş. Secdeye kapanma törenleri korkudanmış hep. İçten bir sevgi değilmiş yansıtılan derin kederin sebebi. Yasalar emrettiği içinmiş. Bakın siz!

ATATÜRK'Ü KORUMA KANUNU'NU BİZ YAPMADIK SANKİ

Atatürk'ü Koruma Kanunu'nu biz yapmadık sanırsınız.
Kimse bu yasayı ihlalden cezalandırılmadı, gayriresmi tarihe meraklı kimseye haddi bildirilmedi, esas duruşunu kazara bozan kimse şiddetle tedip edilmedi, resmi ideoloji muhalifleri medyanın gadrine sanki hiç uğramadı bizde."

YA ATATÜRK'ÜN OĞLU OLSAYDI?

Beki yazısında ilginç bir de soru sordu: "Atatürk'ün bir oğlu olsa Cumhuriyet'i gençliğe mi emanet ederdi, yoksa kendi oğluna mı?" diyen Beki şunları yazdı:

"Bir oğlu olsa, halifesi yapar mıydı bize? Garp Cephesi Kumandanı İsmet Paşa, Halk Fırkası’nın önde gelenleri nasıl karşılardı bu tasarrufu? Aziz hatırasına hürmeten, rıza gösterirler miydi başa geçmesine?

Atatürk, cumhuriyeti yine umum gençliğe mi emanet ederdi, kendi soyundan gelen tek bir gence mi?
"