Beki'den Güngör Mengi'ye 'fitneci' suçlaması!

Vatan yazarı Güngör Mengi'nin dünkü yazısına çok kızan Akif Beki sert çıktı...

Akif Beki/RADİKAL

Fitneye bakın!

Vatan yazarı Güngör Mengi’nin dünkü köşesi için “Aklını ve mesleğini batık bankaya yatırmış’’ dersem, olur mu Allah aşkına?
Dönüp fitnelerine uysam, şunları sormam gerekir:
Bu mesleği sadece geçmişi olmayanlar yapacaksa, o kalem sizin elinizde ne arıyor?
Sicillerimizi yarıştıracaksak, buyurun sizden başlayalım hemen.
Benim yazdıklarımı ‘eski danışman’ sıfatıyla Başbakan’a mal ediyorsunuz.
Her söylediğimiz başkasının hanesine yazılacaksa, sizin defterinizi eskilerinizden kimin adına açalım?
Yazdıklarınızdan kimi mesul tutalım?
***
Abdullah Gül’ün medyaya yaptığı “Siyasi polemiklere bir hafta ambargo koyun’’ çağrısına itiraz etmişim.
Dünkü yazımda da baştan sona bunun gerekçelerini anlatmışım.
Ama siz, daha önce CNNTÜRK’e söylediklerimin önüne ardına bakmadan, seçtiğiniz iki cümleye kendinizce anlamlar yüklüyorsunuz.
Oradan, siyasi nifak adına bir fırsat çıkarmaya çalışıyorsunuz.
“Söyletene bak’’ diyorsunuz.
Bu, kullanım hakkı şahsınıza münhasır bir okuma stili değilse eğer, gelin size de tatbik edelim
aynı mantığı.
Söyleyin bakalım;
Kim yazdırdı size, “Gül’ün işi zor!’’ başlıklı o yazıyı?
Merak ediyorum...
Başkalarına tuttuğunuz parça tesirli kalemin ucu, üzerinize çevrildiğinde hoş görünüyor mu size?
Zorlama mı, çarpıtma mı, çarpılma mı, yakışıksız mı, çirkin mi, ayıp mı?...Duygularınızı bunlardan hangisi daha iyi tarif ediyor?
***
Meramımı ifadede acze kapıldığımı hiç sanmıyorum.
Sizi, takviye tevilci olarak kendime muavin tuttuğumu da hatırlamıyorum.
O halde, yandan çıkma yorumunuzun benim maksadımdan ziyade kendi şansınızı zorlamaya dönük nafile bir teşebbüs olduğunda hemfikir miyiz?
Niye yaptınız bunu, itiraf eder misiniz sahiden?
Kendi aklınız, gözünüz, kulağınız yok mu; ne zamandan beridir benimkilere ortak oldunuz?
Yoksa, ben pişiriyorum da beraber mi yiyoruz bundan sonra?
Hem bu ‘siyasi polemiklere bir hafta ambargo koyma’ önerisine siz ne diyorsunuz?
Fikriniz mi yok yahut hala düşünüyor musunuz üzerinde, anlaşılmıyor da yazdıklarınızdan.
***
Görüyorsunuz ya, sizin gibi başkalarının arkasına saklanarak konuşmaya ihtiyaç duymuyorum ben.
Fikrimi açıkça beyan etme iradesine de, cesaretine de sahibim.
Sizi sözcü tutmadığıma ve ihale sizde kalmış olduğuna göre...
Mahallenizin en uyanığı siz misiniz?
Bırakın Cumhurbaşkanı’nın tansiyonu düşürme niyetiyle ortaya attığı bir görüşü  yeniden köşke seçilme hesabına bağlamayı...
Bırakın Cumhurbaşkanı’nın o görüşüne dair itirazımı Başbakan’la ilişkilendirmeyi...
Netice-i kelam; benim üzerimden Başbakan’la Cumhurbaşkanı’nı karşı karşıya getirmek için beyhude çırpınmayı bırakın da...
Boyunuzun yetişeceği daha basit bir meşgale bulun kendinize.
Mesela, tartıştığımız mevzuda kendi fikriniz nedir, onu anlatın bize.