Baydar, Altan ve pavyon kadını
Sitemiz, "Gazeteciler"… O halde bu topa girmeden olmaz… Hangi topa mı?.. "Pavyon" topuna elbette...
Sitemiz,
“Gazeteciler”…
O halde bu topa girmeden
olmaz…
Hangi topa mı?..
“Pavyon” topuna elbette…
Mekân “Taraf
Gazetesi”…
Olayın kahramanları, başrollerde
“Oya Baydar – Ahmet Altan”…
Yardımcı oyuncu Roni
Margulies…
Olay:
Gazetenin “Her şeyi” demek olan
Ahmet Altan’ın, Oya Baydar ve Roni’yi “Pavyon Kadını”na
benzetmesi…
Bunu yaparken de Türkân Şoray’ın
adını anması…
Altan’ın sinema kültürünü bilen
birisi olarak o benzetmenin “Tesadüf” olmadığına
inananlardanım…
Neden mi?..
Anlatayım…
Türkân Şoray, sinemadaki en unutulmaz rollerinden birini “Vesikalı Yarim”
filminde üstlendi…
Ö. Lütfü Akad merhumun yönettiği o güzeller güzeli siyah – beyaz filmde
Şoray, diğer “Aşifte”(!)lere uzak durarak icrai sanat eyleyen
“Mahcup ve namuslu Pavyon Kadını”nı oynuyordu…
İzzet Günay ise, çocuklarının nafakasını o pavyon kadınına yediren semt
manavı Halil’i…
Oya Baydar’ın sözünü ettiğim filmi izlediğini sanıyorum…
Çünkü film hem “Toplumsal
içerikli” idi hem de Akad usta yönetmişti…
De…
Oya Hanım acaba neye kızdı?..
Türkân Şoray’ın oynadığı “iffetli” ama evli bir erkeği baştan çıkardığı
için toplum tarafından pek hoş karşılanmayan film kahramanına
benzetilişine mi?..
Yoksa, namuslu ve mahcup bile olsa
bir “Pavyon Kadını”na benzetilişine mi?..
Pavyon Kadınına benzetiliş kötü
ise o zaman Oya Hanım “emekçi” fikirlerin sahibi olduğu konusunda
samimi değil…
Öyle ya…
Sosyalist ideolojide pavyon
kadınları da bir “Emekçi” sayılmak gerekmez mi?..
Oya Baydar bir pavyon kadınına benzetildiğine içerlediyse bu, tüm pavyon
kadınlarına karşı bir tür “Aşağılama” sayılmaz mı?..
Yok, öyle değilse veda yazısında
bunu neden belirtmedi?..
Öyle ya…
Belli ki aslında Pavyon kadınına
benzetilmeye kırılmış Oya Hanım…
Öyle olmasaydı makalesinin
başlığını “Teşbihte Hata” koyar mıydı?..
Hasılı…
Bence kaybeden Taraf okuru
oldu…
Oya hanım gibi düşünmüyorum ve
hatta görüşlerini çok “geçmişte kalmış” olarak bile yorumluyorum
ama gazetenin hoş renklerinden biriydi…
Yazık oldu…
Ahmet Altan’a gelince…
“Muzır” bir tarafı olduğunu bilmeyenimiz var mı?..
Ahmet Altan da “Delidir, ne yapsa yeridir” diyebileceğimiz bir yazı ustası
artık…
Onun tasvirlerindeki derinlik kötü
bir benzetme bile olsa alınmamak gerekir diye
düşünüyorum…
Roni mi?..
O, olan bitenin farkında bile
değil…
Kafasına göre takılıyor her zaman
olduğu gibi…