Bayan(!) Mengi, Hayrettin Karaman’a çaktı!

"20 küsur yıllık kadın yazara ‘bayan, bayan’ diye hitabeden Karaman” diyerek Hoca’nın adını veriyor.

GAZETECİLER.COM
Ruhat Mengi yazısının başında Hayrettin Karaman’ın adını vermiyor ama ilerleyen satırlarda ya kendini unutuyor ya da “isimsiz” yazmasının “etkin olmayacağını” düşünüyor olsa gerek; ".... 20 küsur yıllık kadın yazara ‘bayan, bayan’ diye hitabeden Karaman” diyerek Hoca’nın adını veriyor.
Yazısının başlığını “Bay’ların saldırgan yalanları!” diye atan Ruhat Mengi şunları yazıyor.
 
Din hakkında konuşmaya, özellikle de insanları “laikliği din ve dindarlığın  
Her şey tartışılır ancak “inanç” tartışılmaz ama... 
İnancın tartışıldığı; hem de nasıl tartışıldığı bir ülke haline getirildiğimizin farkında mısınız?..
“Ben aşığım” diyen birisi “saçmalama aşk da neymiş?” diye azarlanabilir mi?..
Ruhat Mengi, inkâr ediyor ama her sunduğu programda inançları tartıştırdığının ve hatta inançlı insanları aşağıladığı için ne kadar sevimsizleştiğinin farkında değil...
Hayrettin Karaman ve diğer ilahiyatçılara gelince…
Hocalar!..
Yüce Allah’ın ve Kur’an’ının, sizin savunmalarınıza ihtiyacı mı var?..
Lütfen kesin şu tartışmayı!..
 
A.B.O.
karşıtı imiş gibi göstermeye çalışan örümcek kafalıların, din tüccarlarının beyin yıkamalarına” karşı uyarıp aydınlatmaya çalıştınız mı hemen arkasından saldırılar gelir. Konuşacak veya yazacaksanız bunları göze alacaksınız.
Bir gazetede yazan bir bay benim için “Bayan’ın başörtü takıntısı” diye başlık attığı, ancak IQ’su düşük insanları inandırabileceği yazısında benim 10 Ocak’taki Her Açıdan’da başörtüsü ile ilgili söylediklerimi aklınca “düzeltmeye” çalışmış. Her programımda onlarca konu işlenir ama bu bay veya baylar için sadece ve sadece başörtüsü/türban konusu vardır.
Kendileri devamlı “başını örten kızlarımız” sömürüsüyle kadınlara “türban takmayan kadınların Müslüman sayılmadığını, ancak saçlar örtülürse (altına daracık pantolon, bluz, sandalet serbest) Müslüman, dindar, namuslu olunacağını” empoze ettikleri gibi (Hz . Peygamber’e bile verilmeyen bir inanç ölçme, değerlendirme hakkı kendilerine verilmiştir (!!) ya), oluşturdukları 25-30 kişilik “ermiş” takımından olmayanlara dinle ilgili konuşma, tartışma hakkı da vermezler. Türkiye’de bunu yapacak üç beş belli gazete ile onların yazarları vardır, diğerlerine “ne oluyor da konuşuyorlar”dır. (Kız çocuklara tecavüz edenler için de topluca böyle tepki verseler??)
Ama işte herkes yemez bu palavraları... Sen istediğin kadar en çok izlenen haber programı için “iki dakika izledim” filan de, baştan sona dikkatle izlediğini de anlar birileri.
Her neyse gelelim bu bayın derdine... Ben programda “Başörtüsünün din emri olduğuna kimsenin emin olmadığını, bunu daha önce Her Açıdan’da Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu’na ve onun hocası Prof. Dr. Saim Yeprem’e de sorduğumu, onların da ‘Başörtüsü emirdir’ demediğini” söyledim.
 
Yazısının bundan sonraki bölümünde de aynı konuya devam eden Mengi, bugün başka bir konuyu işlemeden bitiriyor yazısını…