Batu'dan eksi sevgiliye mesaj!

Bir süre önce Ahmet Hakan'la olan ilişkisine nokta koyan Pelin Batu'dan samimi itiraf... Pelin Batu nasıl adamlara aşık oluyor?

Bir süre önce Ahmet Hakan'la olan ilişkisine nokta koyan Pelin Batu Gazetehaberturk'ten Gülenay Börekçi'ye konuştu. Pelin Batu'nun aşka dair söyledikleri eski sevgiliye mesaj niteliğindeydi.

İmkansızlığın rüzgarlara çok yakıştığını düşünüyor Pelin Batu ve kitap olarak da çıkan yeni şiirlerinde rüzgarların sesiyle konuşuyor. 'Rastık Rüzgarı', 'Unutulmuş iç Çamaşırının Rüzgarı', 'Başka Diyarlarda Yaşamayı Düşleme Sanatının Rüzgarı', hepsi kendi hikayesini anlatıyor. Bir rüzgar var mesela, uzak diyarlardan birinde yaşayan bir kıza aşık oluyor ve ona koşuyor, önüne çıkan her şeyi, gemileri, şehirleri yıkıp devirerek... Sonunda görüyor ki boşuna, çünkü nasılsa ona dokunamayacak, her seferinde kızın bedeninden geçip boşluğa akacak...

■ Kusursuz bir masal prensesi gibisiniz. Güzel, zeki, entelektüel... Ucuz zevkleriniz yok mu? Kötü müzik dinlemek, olmayacak birine tutulmak veya içip sarhoş olmak gibi...

Çok var. Bakın, ben doğduğum andan itibaren kendimi hep bir tiyatro oyununda sahneye çıkmış gibi hissettim. Sefarette büyüdüm. Haftada üç - dört gün parti oluyordu. Dünyaca ünlü politikacıların, sanatçıların elini sıkıyorsun, içki içiyorsun onlarla, dans ediyorsun... Okula zırhlı arabayla gidiyorsun, dönerken de o alıyor seni. Steril, korunaklı bir hayat, insan ister istemez kaçış planları ve dağıtma hayalleri kuruyor elbette. İki kardeşiz ya biz, isyan çıkaran, dik kafalılık eden, statükoyu dağıtan hep ben oldum. Yani dört kişilik küçük ailemizde 'cadı' unvanı bana aittir. Öte yandan kalp kırmaktan çok korkarım; temkinliliğim, insanlara itinayla yaklaşmam bundandır. Anlayacağınız, gelgitler yaşarım hep. Bana sunulmuş principessa rolü hoşuma gider ama sıkıldığımda kaçmak şartıyla.

■ 68 kuşağının önemli temsilcilerinden babanız İnal Batu'yla ilişkinizin hayatınızda etkisi oldu mu?
Babam ve annem benim en yakın arkadaşlarım. Bir psikiyatrist arkadaşım bunu tuhaf buluyor, "Anneyle babayla olmaz, git kendine hakiki arkadaşlar bul" diyor. Ama ben en çok onlarlayken mutluyum. Belki şundan; biz hayatımız boyunca oradan oraya birlikte savrulduk ve her yerde birbirimizin tek yakını olduk. Bu yüzden arkadaşlar gelip gider ama ailem hep kalır hayatımda.

■ Erkeklerle ilişkilerinizi nasıl etkiledi babanızın varlığı, karakteri?
Babam enteresan adamdır, dost canlısıdır, sıcak ve espritüeldir. Fakat çok kapalıdır da. Rakı masasında hikayeler anlatır ama içini açmaz, kendini anlatmaz. Benim aşık olduğum adamlar da öyledir. Deniz değil de göl gibidirler. Denizde her şey hareket halindedir ya, göllerse aksine durağan ve kapalıdır, keşfetme arzusu, kazıma isteği uyandırırlar, içini göremediğinden, sen doldurursun o boşluğu, yani .sen yaratırsın aslında aşık olduğun adamı.

■ Neye aşık oluyorsunuz?
Dedim ya, uzaklık ve kapalılığa...

■ Korkutucu değil mi bu?
Korkutucu ama öbür türlü heyecan duymuyorum ki. Bunun benim için hayatı bir parça zorlaştırdığının ve sağlıklı olmadığının da farkındayım.

■ Kolay incinebilir ama aynı zamanda kuvvetli biri izlenimi uyandırıyorsunuz...
Kendimi çok da iyi? Tanımıyorum. Evet, inciniyorum, ama bir yandan da şaşırtıcı bir şekilde güçlü ve mantıklı da olabiliyorum. Bir anım bir anımı tutmuyor. Çok kırıldığımı hissediyorum bazen, kalbimin 'çıt' diye kırılma sesini bile duyuyorum öyle anlarda. Sonra ama bir sabah kalkıp bakıyorum ki bambaşka bir yerdeyim. Gezi planları yapmaya başlamışım, güzel bir kitabın tadını çıkarabiliyormuşum...