Başlangıç insan öyküleriyle Türkiye'yi anlatıyor

Celal Başlangıç’ın yeni kitabı ‘Hayatın Rengi Gökkuşağı’ Everest Yayınları’ndan çıktı. Kitapta ‘Sinemacılar, Tiyatrocular, Müzisyenler’, ‘Gazeteciler, Foto Muhabirleri, Belgeselciler’, ‘Çizgiler, Desenler, Değerler’

Celal Başlangıç'ın yeni kitabı 'Hayatın Rengi Gökkuşağı' Everest Yayınları'ndan çıktı. Kitapta 'Sinemacılar, Tiyatrocular, Müzisyenler', 'Gazeteciler, Foto Muhabirleri, Belgeselciler', 'Çizgiler, Desenler, Değerler' başlıkları altında 44 'insan öyküsü' yer alıyor.

"Yılmaz Güney aramıştı bir gün. Önemli bir konuyu görüşmek istiyordu. Yeni çevirmişti Umut filmini Yılmaz. Çok başarılıydı. Herkes kıskanmıştı. Geçmişini karıştırmak istiyorlar, aleyhinde kampanyalar yürütüyorlardı.

Buluştuklarında "Kardeş" dedi, "Benim için çok önemli olan bir sorun var. Bizim film Cannes'e seçildi." Çok sevinmişti bu habere Arif. Önce kadehleri tokuşturdular şerefe. Ama bir sorun vardı. Filmi yurtdışına çıkartamıyorlardı.

İsveç'ten yeni dönmüş, gazeteciliğe başlamıştı yeniden Arif. Bu konuşmadan sonra Umut filmini yurtdışına götürecek birini aramayı iş edinmişti. Ama bulamadı.

İşte tam o sırada çalıştığı Günaydın ve Saklambaç gazeteleri adına Cannes Film Festivali'ni izleme görevi verildi Arif'e.

Koydu Umut'u bir valize. Bütün riskleri göze alıp dayandı Yeşilköy Havaalanının gümrük kapısına. Uçağın önüne gelince bir baktı Umut'un olduğu valiz uçağın kargo bölümüne doğru gidiyor. Havaalanının terasında da Yılmaz Güney bütün film ekibiyle el sallıyordu Arif'e...

Celal Başlangıç'ın yeni çıkan kitabı Hayatın Rengi Gökkuşağı, Arif Keskiner'in, nam-ı diğer "Çiçek Arif"in Yılmaz Güney ve Umut filmiyle ilgili bu öyküsüyle başlıyor.

Başlangıç, yakın dönem Türkiye tarihini portreler, yani "Hayat röportajları" üzerinden yazmaya "Hayata Söylenmiş Şarkılar"dan sonra "Hayatın Rengi Gökkuşağı" ile devam ediyor.

"Hayatın Rengi Gökkuşağı"nda; sinemacı, tiyatrocu, müzisyen, gazeteci, foto muhabiri, belgeselci portreleri aracılığıyla; tanıdığımız, bildiğimiz ya da ilk kez tanışacağımız insanların "hayatlarıyla yaptıkları tanıklıklar" üzerinden Türkiye'nin ve Türkiye'de yaşamanın halleri anlatılıyor.

Başlangıç'a göre 'Hayatın Rengi Gökkuşağı'nda yer alan portrelerin toplamı bir yandan yaşadığımız çağın, diğer yandan da yaşadığımız coğrafyanın aracısız tanıklığı:

"İnsanların yaratıcılığını yönelttikleri alanlarda varoluşlarının bütün unsurlarını; kişisel çabalarını, azmini, düşlerini, hayal kırıklıklarını, direncini, doğuştan gelen yeteneğini, hatta genetik kodlarını anlama çabasının bir ürünü 'Hayatın Rengi Gökkuşağı'. Tam 44 insanın öyküsü var. Ben bunlara 'Hayat Röportajları' diyorum. Bu çerçevede insan öykülerini derlediğim ilk kitap da 'Hayata Söylenmiş Şarkılar'dı. 48 insanın öyküsünü 'Ustalar, Şefler, Ölümsüzler', '78'liler, 68'liler ve Daha Gençler', 'Renkler, Farklılıklar, Zenginlikler' gibi bölüm başlıkları altında toplamıştım. Ayşe Nur Zarakolu'dan başlayan, Mihri Belli'ye, Nihat Sargın'a, Ruhi Su'ya, Sait Faik'e, Vedat Türkali'ye, Ahmet Piriştina'ya, Deniz Kavukçuoğlu'na, İsmet Öztürk'e, Mustafa Yalçıner'e, Fethiye Çetin'e, Hrant Dink'e, Raffi Hermon'a, Sarkis Çerkesyan'a, Sarkis Seropyan'a uzanan bir çizgide anlatmaya çalıştım konu ettiğim kahramanları; hayalleri, idealleri, varoluş süreçleri, hayata karşı duruşları, adanmış ömürleriyle. Yine aynı çizgide süren Hayatın Rengi Gökkuşağı'nda da 'Sinemacılar, Tiyatrocular, Müzisyenler', 'Gazeteciler, Foto Muhabirleri, Belgeselciler', 'Çizgiler, Desenler, Değerler' başlıkları altında topladım bu kez kahramanlarımı. Engin Yörükoğlu'ndan Ercan Kesal'a, Mazlum Çimen'den Mümtaz Sevinç'e, Reis Çelik'ten Yaşar Seyman'a, Ara Güler'den Enis Rıza'ya, Fikret Otyam'dan Selçuk Erez'e doğru açılan geniş bir yelpazede insanları bildiğinizin ötesindeki yanlarıyla da tanıma olanağı bulacaksınız. Bir de adını sanını hiç duymadığınız insanların ilginç öykülerine tanık olacaksınız."