'Başkan Baba'ya karşı çıkmak bizim görevimiz'
Fehmi Koru Erdoğan'ın kendini "baba" gibi gördüğünü söyledi ve ekledi, çocuk olmadığımızı ispat etmek bizim görevimiz.
GAZETECİLER.COM (ÖZEL)
- Medya Mahallesi'nin bugün konuğu Star gazetesi yazarı
Fehmi Koru'ydu. Koru ile gündemdeki önemli maddeleri konuşan
Ayşenur Arslan ve Akif Beki, ilginç bir tartışmanın da fitilini
ateşledi.
Koru'ya "Başkan Baba" başlıklı yazısını soran Ayşenur Arslan, tecrübeli gazetecinin Muhteşem Yüzyıl örneğini vermesi üzerine ekranlarda çarpıcı bir de tartışmaya tutuştu.
İşte Ayşenur Arslan'ın soruları ve Fehmi Koru'nun Başbakan Erdoğan analizi:
"BAŞKAN BABA" YAZISI NE ANLATIYORDU
Ayşenur Arslan: Burada mesele zaten Cumhurbaşkanının hassasiyeti değil. Biz Gül'ün hassasiyetini biz Cumhurbaşkanlığı Başkanlık tartışması ile konuşmaya başladık. Ondan öncesinde varsa bile dikkat etmemiştik. Başkanlık sistemine doğru bir gidiş var gibi görünüyor. Arzu ediliyor ve yürünüyor. Siz de "başkan baba" yazdınız, Erdoğan'dan söz ederek. "Erdoğan ve evlatları". Ben güçlü başkan, güçlü başbakan babamız mıdır ve burada sorun varsa ilişkilerinde neden sorun muhattaplarının yani bizim davranışımızdır diye sorayım.
Fehmi Koru: Ben bir tahlil yaptım. Erdoğan kendisini nasıl görüyor?
Ayşenur Arslan: Baba gibi görüyor...
ÇOCUK OLMADIĞIMIZI İSPATLAMAK BİZİM GÖREVİMİZ
Fehmi Koru: Erdoğan kendisini toplumundan sorumlu bir yönetici gibi görüyor. Bir baba evlatlarından sorumluysa, Erdoğan da herkesi evlat gibi görüyor. Onların yanlış yapmamasını da kendisinin sorumluluğunda görüyor, buna göre davranıyor. Bu bir tahlil. Ben baktığım zaman her hadisede böyle görüyorum. Ama diyorum ki "O böyle görüyor ama biz çocuk değiliz..." Çocuk olmadığını ispat etme görevi bizde.
Ayşenur Arslan: Nasıl?
Fehmi Koru: İtiraz edecek karşı koyacaksınız. Son bir ay içinde Tayyip ERdoğan bir takım şeyler söyledi, itirazlar geldi. Ve o itirazlar istikametinde tavrını değiştirdi. O çocuk gibi görüp tepemize vurmuyor ki... O davranılsın diyor. İşte ecdadımız diyor...
Ayşenur Arslan: Hürrem kapanıyor.
Fehmi Koru: Mesele O ilginç bir çözüm. Başbakan Erdoğan savcılar harekete geçsin demişti, ama öyle olmadı.Tarihe baktılar herhalde Hürrem nasıl giyinir diye...
Ayşenur Arslan: Senelerce farklı bir portre çizildikten sonra...
Fehmi Koru: Yanlışsa, düzelmesinde ne zarar var?
BU OTORİTERLİK DEĞİLSE NEDİR?
Ayşenur Arslan: Ama bir şey söyleyeceğim. Bu otoriterlik değilse nedir? Babamız sürekli bizi eleştirecek, biz onun istediği gibi değiştireceğiz. Bu mudur çözüm.
Fehmi Koru: Bence budur. Ama sizin beklediğiniz savcıların harekete geçmesi.
Ayşenur Arslan: Tam tersine geçseydi korkunç bir şey olurdu.
Fehmi Koru: Tayyip bey bu kanalın sahibi bunu kaldırır diyordu, ne kaldırıldı ne savcılar harekete geçti. Bir yanlıştan dönüldü bence, tarihçiler ısrarla konuşuyordu. Harem mahremin olduğu yer kadın şöyle davranır diye açıkladı. Senaristler de tarihe uygun bir şekile soktular.
Ayşenur Arslan: Çok afedersiniz de, güzel güzel de anlatıyorsunuz da... Başbakan onu söyledikten sonra bunu...
Fehmi Koru: Daha önce olmalıydı.
Ayşenur Arslan: Başta olsa ayrı bir şey. Daha önce olsaydı ayrı bir şey. Ama Başbakan dedikten sonra olması...
BENİM BEKLENTİM BAŞBAKAN'IN BUNLARA KARIŞMAMASI
Fehmi Koru: Demek siz tamamen bitsin dizi diye bekliyordunuz.
Ayşenur Arslan: Benim beklentim Başbakan'ın bunlara karışmaması.
Fehmi Koru: O ayrı mesele.
Ayşenur Arslan: Azizim, Nasıl ayrı mesele.
Fehmi Koru: Söyledik "Baba" olarak görüyor kendisini. Yanlış yapıldığı zaman...
Ayşenur Arslan: Hah işte mesele bu.Ben zaten oraya gelmek istiyordum.
Fehmi Koru: Doğru ya da yanlış. Ben zaten tahlilimi yaptım.
Ayşenur Arslan: Doğru ya da yanlış böyle davranıyor. Ama sonraki örnekten anladık ki, bu çok da yanlış değil. Babamız o aynı zamanda.
Fehmi Koru: Yanlış. Onu bize bırakması lazım.
SINAV KAĞITLARIMIZI DOLDURALIM
Akif Beki: Doğru tespit yaptığını söylüyor galiba Fehmi Koru. Beğen beğenme, durum bu...
Ayşenur Arslan: Tamam ben de diyorum ki durum bu da, size göre doğru mu?
Fehmi Koru: Doğru değil.
Ayşenur Arslan: Şimdi sordum ve aldım.
Akif Beki: Sınav kağıtlarımızı dolduralım. Doğru değil.
Fehmi Koru: Karşı çıktık, başbakan yanlış yapıyor dedik.
Akif Beki: Ben de söyleyeyim mi? Doğru değil.
Ayşenur Arslan: Sorumun cevabını aldım. Doğru olmadığını söyledi.
Koru'ya "Başkan Baba" başlıklı yazısını soran Ayşenur Arslan, tecrübeli gazetecinin Muhteşem Yüzyıl örneğini vermesi üzerine ekranlarda çarpıcı bir de tartışmaya tutuştu.
İşte Ayşenur Arslan'ın soruları ve Fehmi Koru'nun Başbakan Erdoğan analizi:
"BAŞKAN BABA" YAZISI NE ANLATIYORDU
Ayşenur Arslan: Burada mesele zaten Cumhurbaşkanının hassasiyeti değil. Biz Gül'ün hassasiyetini biz Cumhurbaşkanlığı Başkanlık tartışması ile konuşmaya başladık. Ondan öncesinde varsa bile dikkat etmemiştik. Başkanlık sistemine doğru bir gidiş var gibi görünüyor. Arzu ediliyor ve yürünüyor. Siz de "başkan baba" yazdınız, Erdoğan'dan söz ederek. "Erdoğan ve evlatları". Ben güçlü başkan, güçlü başbakan babamız mıdır ve burada sorun varsa ilişkilerinde neden sorun muhattaplarının yani bizim davranışımızdır diye sorayım.
Fehmi Koru: Ben bir tahlil yaptım. Erdoğan kendisini nasıl görüyor?
Ayşenur Arslan: Baba gibi görüyor...
ÇOCUK OLMADIĞIMIZI İSPATLAMAK BİZİM GÖREVİMİZ
Fehmi Koru: Erdoğan kendisini toplumundan sorumlu bir yönetici gibi görüyor. Bir baba evlatlarından sorumluysa, Erdoğan da herkesi evlat gibi görüyor. Onların yanlış yapmamasını da kendisinin sorumluluğunda görüyor, buna göre davranıyor. Bu bir tahlil. Ben baktığım zaman her hadisede böyle görüyorum. Ama diyorum ki "O böyle görüyor ama biz çocuk değiliz..." Çocuk olmadığını ispat etme görevi bizde.
Ayşenur Arslan: Nasıl?
Fehmi Koru: İtiraz edecek karşı koyacaksınız. Son bir ay içinde Tayyip ERdoğan bir takım şeyler söyledi, itirazlar geldi. Ve o itirazlar istikametinde tavrını değiştirdi. O çocuk gibi görüp tepemize vurmuyor ki... O davranılsın diyor. İşte ecdadımız diyor...
Ayşenur Arslan: Hürrem kapanıyor.
Fehmi Koru: Mesele O ilginç bir çözüm. Başbakan Erdoğan savcılar harekete geçsin demişti, ama öyle olmadı.Tarihe baktılar herhalde Hürrem nasıl giyinir diye...
Ayşenur Arslan: Senelerce farklı bir portre çizildikten sonra...
Fehmi Koru: Yanlışsa, düzelmesinde ne zarar var?
BU OTORİTERLİK DEĞİLSE NEDİR?
Ayşenur Arslan: Ama bir şey söyleyeceğim. Bu otoriterlik değilse nedir? Babamız sürekli bizi eleştirecek, biz onun istediği gibi değiştireceğiz. Bu mudur çözüm.
Fehmi Koru: Bence budur. Ama sizin beklediğiniz savcıların harekete geçmesi.
Ayşenur Arslan: Tam tersine geçseydi korkunç bir şey olurdu.
Fehmi Koru: Tayyip bey bu kanalın sahibi bunu kaldırır diyordu, ne kaldırıldı ne savcılar harekete geçti. Bir yanlıştan dönüldü bence, tarihçiler ısrarla konuşuyordu. Harem mahremin olduğu yer kadın şöyle davranır diye açıkladı. Senaristler de tarihe uygun bir şekile soktular.
Ayşenur Arslan: Çok afedersiniz de, güzel güzel de anlatıyorsunuz da... Başbakan onu söyledikten sonra bunu...
Fehmi Koru: Daha önce olmalıydı.
Ayşenur Arslan: Başta olsa ayrı bir şey. Daha önce olsaydı ayrı bir şey. Ama Başbakan dedikten sonra olması...
BENİM BEKLENTİM BAŞBAKAN'IN BUNLARA KARIŞMAMASI
Fehmi Koru: Demek siz tamamen bitsin dizi diye bekliyordunuz.
Ayşenur Arslan: Benim beklentim Başbakan'ın bunlara karışmaması.
Fehmi Koru: O ayrı mesele.
Ayşenur Arslan: Azizim, Nasıl ayrı mesele.
Fehmi Koru: Söyledik "Baba" olarak görüyor kendisini. Yanlış yapıldığı zaman...
Ayşenur Arslan: Hah işte mesele bu.Ben zaten oraya gelmek istiyordum.
Fehmi Koru: Doğru ya da yanlış. Ben zaten tahlilimi yaptım.
Ayşenur Arslan: Doğru ya da yanlış böyle davranıyor. Ama sonraki örnekten anladık ki, bu çok da yanlış değil. Babamız o aynı zamanda.
Fehmi Koru: Yanlış. Onu bize bırakması lazım.
SINAV KAĞITLARIMIZI DOLDURALIM
Akif Beki: Doğru tespit yaptığını söylüyor galiba Fehmi Koru. Beğen beğenme, durum bu...
Ayşenur Arslan: Tamam ben de diyorum ki durum bu da, size göre doğru mu?
Fehmi Koru: Doğru değil.
Ayşenur Arslan: Şimdi sordum ve aldım.
Akif Beki: Sınav kağıtlarımızı dolduralım. Doğru değil.
Fehmi Koru: Karşı çıktık, başbakan yanlış yapıyor dedik.
Akif Beki: Ben de söyleyeyim mi? Doğru değil.
Ayşenur Arslan: Sorumun cevabını aldım. Doğru olmadığını söyledi.