'Başıma gelenler Kürt kimliğim yüzünden'
Nihat Doğan Bugün gazetesine verdiği röportajda ilginç açıklamalar yaptı...
"Özellikle son 2 senedir başıma gelenler Kürt kökenliyim diye olmuştur" diyen Nihat Doğan, İbrahim Tatlıses'in Kürtlere bir rol model olarak sistem tarafından desteklendiğini, Mahsun Kırmızıgül'ün ise 'Kürt' kimliğinden bihaber olduğunu savundu.
İŞTE NİHAT DOĞAN'IN KÜRT KİMLİĞİ İLE İLGİLİ SÖYLEDİKLERİ
Sen Kürt kökenli bir kardeşimizsin. Bunu da her platformda üzerine basa basa söylüyorsun. Bir sanatçı olarak sana soruyorum, Kürt olmanın getirdiği zorlukları yaşıyor musun?
Bu ülkede İbrahim Tatlıses Kürt'tür. 35 sene starlık yaşamıştır. Sistem İbrahim Tatlıses'i yaşatmıştır. Yoksa İbrahim Tatlıses'in çok kötü filmlerinin olduğu zamanlar olmuştur. İbrahim Tatlıses'in de böyle duraklama süreçleri olmuştur. 5 sene iyi bir şarkı yapamamıştır, albüm yapamamıştır. Gazinoları, İzmir Fuarları boş geçmiştir. Sistem onu hep yaşatmıştır. Neden derseniz, çünkü sistem şunu der; biz Doğu'ya, Güneydoğu'ya hiçbir şey yapmamışız, oralara fabrika yapmamışız, onu yapmamışız, bunu yapmamışız; oradaki insanlar fakir cahil aç. Ama biz bunları yine devletine bağlı, umutlu insanlar haline getirmemiz lazım denmiş. Ne yapmış? Önlerine Kürt kökenli rol modeller koymuş. Kürt çocuklarının umutlarının kırılmaması noktasında. Yani İbrahim Tatlıses varken Kürt çocukları demiş ki, "Ben de İbrahim Tatlıses olacağım. Bu ülkede İbo şöhretse, demek ki ben de iyi şarkı söylersem ben de bu ülkede starlık yaşayabilirim." demiş ve bu devlete kinlenmemiş.
"MEDYANIN KÜRT KÖKENLİ SANATÇIYA TAHAMMÜLÜ YOK"
Bulunduğumuz an itibariyle Kürt sanatçıların durumu ne sence?
Şimdi zaten İbrahim Tatlıses ortada yok, Mahsun Kırmızıgül Kürtlüğünden bir haber çocuk, "Ben Zazayım" diyor, ona da saygı duyarım o da onun tercihidir. Öyle bir sürece geldik ki şimdi 1980 dönemi aratan bir şekle getirildik medya tarafından. Medya siyasetçilere angaje ediyor bu dili. Sosyal medya, yazılı medya, görsel medya neredeyse, masum her Kürdü potansiyel bir teröristmiş gibi etiketlemeye başladı. Siyasetçi büyüklerimizinde bu dümene maalesef girmiş olmaları bizi son derece üzüyor. Yani mevcut an itibariyle medyanın Kürt kökenli bir sanatçıya tahammülü yok. Kürt asıllı kişi bu vatan için mermi atmış biri de olsa, bu vatanın bayrağına aşık da olsa, her ağzından çıkan üç cümleden biri 'ülkem' olmasına rağmen maalesef tahammül yok. Açık ve net söylüyorum Türkiye Cumhuriyeti'nde hiçbir sanatçıya Nihat Doğan'a atılan kadar iftira atılmamıştır. Bunun sebebi budur. Özellikle son 2 senedir başıma gelenler Kürt kökenliyim diye olmuştur. Çünkü sistemin içine çomak sokuyoruz. Şimdi pop starlara bir bakın, bunların hangisine Kürt diyebilirsiniz? Kınamıyorum ama bir realiteden bahsediyorum bu benim algım değil yani. Bu halkın algısı...
Onlardan nasıl olmalarını bekliyorsun?
Bu ülkeye kendilerini ait hissetmeleri lazım. Bakıyorsun bu ülkede provakasyonlar oluyor, bir tanesinin ağzından bir şey duymuyorsun. Bu ülkede Kürtlük çatışması çıkarma noktasında prokavatif eylemler oluyor, hiçbirinin ağzından kınayan bir cümle çıkmıyor. Maalesef oluk oluk insanlarımız ölüyor, 30 yıllık bir süreçten geçmişiz kimsenin ağzından bir şey çıkmıyor. Bu ülke 28 Şubat'ları yaşamış, bu ülkenin 28 Şubat sürecinde 400 milyar doları ortadan kaybolmuş çalınmış bir tane sanatçı bile bu ülkenin parasına ne oldu demiyor. Küçük bir kız çocuğu tecavüze uğrar, "Bu tecavüzcüler neden kardeşim dışarıda?" demiyor. Hepsi korkaklar... Tepkisizlik normalleşmiş. Hiçbir sanatçıdan tepki yok. Biz dünyayı titretmiş bir ecdadın torunlarıyız. Ama biz kıçımızdan, gölgemizden korkar olduk. Kuru kuruya kabadayılık yapıyoruz. Uçağımızı düşürüyorlar, senin sanatçının ağzını hiçbir şey açmıyor. Senin Mavi Marmara gemini parçalıyorlar, biniyorlar takır takır vurup, kesiyorlar öldürüyorlar. Senin sanatçın ses çıkaramıyor. Böyle sanatçı olmaz kardeşim. Sanatçı bu değildir. Sanatçı aydındır. Sanatçı marjinaldir.
"EL ELE VERELİM NİHAT DOĞAN'I BİTİRELİM DİYORLAR"
Peki sen konuşuyorsun da ne oluyor?
Oooo... "Nihat Doğan çok konuşuyor. El ele verelim Nihat Doğan'ı bitirelim" diyorlar. Yanlışların olduğu yalanlar eryasında, bir tane doğru ezilir. Bu o doğrunun yanlış olduğu manasına mı gelir? Hayır. Ama biz bu azınlık kalmışsa, hatalı kardeşim diyoruz. Galile'ye dediler ki "Ya Galile efendi sen diyorsun ki dünya yuvarlaktır"! "Evet, dünya yuvarlaktır." Adamı idam edecekler, kral diyor ki, "Akıllı ol, söyle de ki 'öküzün boynuzları üzerindedir. Bu depremler öküzün canı sıkıldığı zaman sallanır deprem olur' gel bunu söyle biz seni azat edelim". Adam diyor ki "Benim canımı da alsanız, bu dünya yuvarlaktır." Adamı asıyorlar. Şimdi Galile mi haksızdı yani? Tarih suskunları, korkakları yazmaz. Korkaklar tarihi yazamaz. Biz cesuruz.
Çok konuşmak hiç başına iş açtı mı?
Bana dediler ki "Ne işin var siyasetle yanarsın, bitersin, kül olursun iş alamazsın." Vallahi günlerce iş bulamadık. Vallahi aylarca iş vermediler bana. Vallahi yıllarca iş alamadım. Vallahi kanallarla yaptığım sözleşmeler iptal edildi. Kimsenin işine gelmedi. Bütün bunları konuştuğum için.
"DİLİM DURMAYACAK"
Kaç senedir yaşıyorsun bu sıkıntıları?
Son 5 senedir sıkıntı yaşıyoruz. Yine de çekmiş olduğumuz sıkıntıların büyüklüğü ne denli olursa olsun bizi hiçbir zaman inandığımız yoldan döndürmedi ve döndürmeyecek inşallah. Çünkü bizim ölümümüz bizim dilimizin durduğu gündür. Bizim dilimiz durmayacak. Dilimiz bir gün haksızlıklar karşısında zulüm karşısında durursa Allah benim dilimi lav etsin.
Şebnem Özcan'ın Bugün gazetesindeki röportajının tamamını okuyabilirsiniz.