Başdanışmanı sordu: 'Başbakan Padişah mı?'

Yalçın Akdoğan Star gazetesindeki köşesinde "Hükümet halka rağmen adım atmaz" diyerek süreci yorumladı.

GAZETECİLER.COM - Çözüm süreci, terörü devre dışı bırakmaya ve demokratik siyaseti öne çıkarmaya çalışan bir süreçtir. İmralı ile devam eden görüşmelerde ‘silahsızlandırma’ fikrinin geliştirilmesi doğal olarak kaçınılmazdır.

Bu satırların yazarı Başbakan Erdoğan'ın siyasi başdanışmanı Yalçın Akdoğan. Akdoğan Star gazetesindeki köşesinde "Hükümet halka rağmen adım atmaz" diyerek süreci yorumladı.

SÜRECİ AL VER İLİŞKİSİ OLARAK YORUMLAMAYIN

"Süreci bir ‘al-ver’ veya bir taviz ilişkisi gibi yorumlamak son derece yanlıştır.
" diyen Akdoğan, "Son günlerde yalan-yanlış yorumlarla ‘korku ve kaygı’ pompalayanlar, çözümün arkasındaki toplumsal desteği zayıflatmaya çalışıyorlar. Toplumun algısıyla oynayanlar ‘bölünme, parçalanma’ gibi tezviratlarla olmayanı olacak gibi lanse ediyorlar." yazdı ve şöyle devam etti:

SEÇİMLE GELEN İKTİDARLAR OLDU BİTTİ YAPMAZ

Seçimle işbaşına gelmiş hiçbir iktidar halka rağmen bir adım atamaz, anayasal ve yasal düzene rağmen oldu bittiler yapamaz.


Başbakan padişah mı, halkın kabul etmeyeceği bir şeyi, nasıl verecek; hukukun cevaz vermediği bir adımı nasıl atacak?

ADI ÜSTÜNDE DEMOKRATİK ÇÖZÜM

AK Parti iktidarının siyasi anlayışı, değerleri, hassasiyetleri buna izin vermeyeceği gibi, hepsinden öte tezviratı yapılan konuların gerçekleşmesi mümkün müdür? Adı üzerinde ‘Demokratik çözüm’, demokrasi ve hukuk içinde halkın kabulüne mazhar olarak gerçekleşen çözümdür.


Ayrıca, Hükümetin görevi, PKK’nın ütopyasını gerçekleştirmek, örgütün amacına hizmet etmek değildir. Çözümden murat edilen BDP’nin siyasi projesini hayata geçirmek de değildir. ‘Silah bırakılsın da ne olursa olsun’ diye bir düşünce olabilir mi? Bunları uyduranlar milletin aklıyla alay ediyorlar...

PKK'NIN HEDEFLERİ DEMOKRASİ İLE BAĞDAŞMIYOR

Teröre başvuranlar demokrasi ve siyasete güvenmedikleri, bu yolla ütopyalarına ulaşamayacaklarını bildikleri için bu yönteme başvurmuşlardır. PKK, sadece o günkü demokrasi açığı sebebiyle dağa çıkmamış, demokrasiyle ulaşılamayacak hedeflere sahip olduğu için bu yöntemi seçmiştir. Yalnızca devletin değil toplumun da kabul etmeyeceği aykırı ve uçuk projeleri silah dayatmasıyla gerçekleştirmeye soyunmuşlardır.


PKK’nın örgütsel amaçlarının gerçekleşmesi, bu yöntemin yani terörün netice alması anlamına gelir ki, bu kabul edilemez bir durumdur. Bunu düşünmek bile akla zarardır. Muhalefetin ‘teröre teslim oldular’ söylemi boş laftır.

HALKI SİYASİ AKTÖRLER İKNA EDECEK

Çözüm süreci, silahla alınmak istenenlerin farklı bir yol ve yöntemle yerine getirilmesi süreci değildir.


Öcalan Nevruz günü okunan mektubunda ‘silahlı mücadeleyle istediğimizi aldık’ demedi, aksine demokratik siyasetin esas olduğu yeni bir sürecin başladığını söyledi. Bu süreçte demokrasi, hukuk ve siyaset geçerli olacak, çözüm yollarını da bu mekanizma arayacaktır.

Demokratik çözüm modellerini geliştirmesi gereken de, halkı ikna etmesi gereken de siyasi aktörlerdir.


Abdulkadir Selvi: İmamoğlu’nun diploması iptal edilir mi Hadi Özışk canlı yayında bombayı patlattı: İmamoğlu dosyası raftan hiç inmedi Ahmet Hakan: Erdoğan’ın hak ettiği bir övgü Ali Karahasanoğlu: Hastayım hakim bey, duruşmayı erteleyin CHP'de Özgür Özel'den üçlü görüşme çıkışı! Hadi Özışık'tan dikkat çeken açıklamalar Salih Tuna: Bu silaha yenildin mi kazanamazsın