Başbakan'ın ameliyatı saklanmalı mı?
Kamuoyu Erdoğan'ın ameliyatını ancak 2 gün sonra öğrendi. ABD'de başkanın grip olması bile kamuoyuna açıklanırken Türkiye'de durum ne olmalı...
GAZETECİLER.COM - Başbakan Erdoğan'ın ameliyatının kamuoyundan gizlenmesi medyada yeni bir tartışma başlattı. Liderinin sağlığını en ince ayrıntısına kadar bilmek vatandaşın hakkı değil mi?
Taraf yazarları bu durumu "Sovyetik" diye niteledi. Yasemin Çongar dünkü yazısında ABD Başkanı Barak Obama'nın kolestrolüne kadar herşeyin kamuoyu tarafından bilindiğini yazdı.
Ahmet Altan'ın yorumları da farklı değildi. O da şöyle diyordu:
"Bizim devlet hâlâ Sovyetik bir devlet olmaktan vazgeçmediği, kendi halkına bir türlü açık ve şeffaf davranamadığı için Erdoğan'la ilgili söylentiler dilden dile, kulaktan kulağa dolaşıp duruyor. Bu söylentiler ne doğrulanıyor, ne yalanlanıyor.
Hastalığı siyasetten çekilmesine yol açacak mı, şu anda bilmiyoruz."
Taraf'ta başlayan tartışma bugün diğer köşelere de sıçradı. Sabah yazarları Mehmet Barlas ile Hürriyet yazarı Yılmaz Özdil ve Posta'dan Mehmet Ali Birand topa girdi.
İşte görüşler:
Mehmet Barlas: "Türkiye'de "Başkanlık Sistemi" yerine "Başbakanlık Sistemi" var. Ve kamuya ilişkin her konuda son sözü Başbakan söylüyor. Yani Erdoğan'ın sağlık durumunun tüm kamuoyunu ilgilendirmesi doğaldır. Bu gibi durumlarda ayrıntılı açıklamalar yapılması, sağlıklı yönetimin gereklerinden birisidir. Ameliyatın gizlenmesi ve ilk açıklamanın yeterli bilgiyi vermemesi bu açıdan eleştirilebilir." (Yazının tamamı için tıklayın)
Mehmet Ali Birand: (...) Son iki gün fısıltı gazetesi fırtına estirdi. En olmadık söylentiler kulaktan kulağa fısıldandı. Oysa başından itibaren Başbakan'ın rahatsızlığının ne olduğu, ameliyata gireceği kamuoyuyla açıkça paylaşılmış olsa, bu gereksiz söylentiler çıkmazdı. Türkiye artık değişti. Eskisi gibi "Gizliliklerden" hoşlanmıyor. Bundan sonrası da çok önemli. Başbakan'ın sağlığı ile ilgili sık sık bilgilendirme yapılmalı. Kamuoyuna çocuk muamelesi yapılmamalı. En tehlikelisi, toplumun karanlıkta bırakılmasıdır. (Yazının tamamı için tıklayın)
DALGA GEÇEREK YERDİ
Yılmaz Özdil ise mevzuya kendine has üslubu ile dahil oldu. Erdoğan'ın ameliyatının gizlenmesini "izin verildiği ölçüde" medyanın verebildiğini şöyle bir yazıyla aktardı:
"Sayın başbakanımızın ameliyat olduğunu bizim anca iki gün sonra öğrendiğimiz ortaya çıktı sayın seyirciler... Aslına bakarsanız, kurcalamaya niyetimiz olmadığı gibi, sorup soruşturmaya da asla niyetimiz yoktu. Ancak, bizzat Başbakanlık tarafından taaa iki gün önce ameliyat olduğu açıklanınca, taaa iki gün sonra öğrendiğimizi son dakka diye ortaya çıkarmamız gerektiği ortaya çıktı sayın seyirciler... (Yazının )
Taraf yazarları bu durumu "Sovyetik" diye niteledi. Yasemin Çongar dünkü yazısında ABD Başkanı Barak Obama'nın kolestrolüne kadar herşeyin kamuoyu tarafından bilindiğini yazdı.
Ahmet Altan'ın yorumları da farklı değildi. O da şöyle diyordu:
"Bizim devlet hâlâ Sovyetik bir devlet olmaktan vazgeçmediği, kendi halkına bir türlü açık ve şeffaf davranamadığı için Erdoğan'la ilgili söylentiler dilden dile, kulaktan kulağa dolaşıp duruyor. Bu söylentiler ne doğrulanıyor, ne yalanlanıyor.
Hastalığı siyasetten çekilmesine yol açacak mı, şu anda bilmiyoruz."
Taraf'ta başlayan tartışma bugün diğer köşelere de sıçradı. Sabah yazarları Mehmet Barlas ile Hürriyet yazarı Yılmaz Özdil ve Posta'dan Mehmet Ali Birand topa girdi.
İşte görüşler:
Mehmet Barlas: "Türkiye'de "Başkanlık Sistemi" yerine "Başbakanlık Sistemi" var. Ve kamuya ilişkin her konuda son sözü Başbakan söylüyor. Yani Erdoğan'ın sağlık durumunun tüm kamuoyunu ilgilendirmesi doğaldır. Bu gibi durumlarda ayrıntılı açıklamalar yapılması, sağlıklı yönetimin gereklerinden birisidir. Ameliyatın gizlenmesi ve ilk açıklamanın yeterli bilgiyi vermemesi bu açıdan eleştirilebilir." (Yazının tamamı için tıklayın)
Mehmet Ali Birand: (...) Son iki gün fısıltı gazetesi fırtına estirdi. En olmadık söylentiler kulaktan kulağa fısıldandı. Oysa başından itibaren Başbakan'ın rahatsızlığının ne olduğu, ameliyata gireceği kamuoyuyla açıkça paylaşılmış olsa, bu gereksiz söylentiler çıkmazdı. Türkiye artık değişti. Eskisi gibi "Gizliliklerden" hoşlanmıyor. Bundan sonrası da çok önemli. Başbakan'ın sağlığı ile ilgili sık sık bilgilendirme yapılmalı. Kamuoyuna çocuk muamelesi yapılmamalı. En tehlikelisi, toplumun karanlıkta bırakılmasıdır. (Yazının tamamı için tıklayın)
DALGA GEÇEREK YERDİ
Yılmaz Özdil ise mevzuya kendine has üslubu ile dahil oldu. Erdoğan'ın ameliyatının gizlenmesini "izin verildiği ölçüde" medyanın verebildiğini şöyle bir yazıyla aktardı:
"Sayın başbakanımızın ameliyat olduğunu bizim anca iki gün sonra öğrendiğimiz ortaya çıktı sayın seyirciler... Aslına bakarsanız, kurcalamaya niyetimiz olmadığı gibi, sorup soruşturmaya da asla niyetimiz yoktu. Ancak, bizzat Başbakanlık tarafından taaa iki gün önce ameliyat olduğu açıklanınca, taaa iki gün sonra öğrendiğimizi son dakka diye ortaya çıkarmamız gerektiği ortaya çıktı sayın seyirciler... (Yazının )