Başbakan Yıldırım: Siyasetçiyle gazetecinin kaderi aynı
Başbakan Binali Yıldırım Ankara'da 3. Anadolu Medya Ödülleri töreninde konuştu. Yıldırım, "Bizimle aynı masada oturanlar bize karşı ordu kuruyor. Biz kendi sınırımızı koruruz" dedi
Başbakan Binali Yıldırım Anadolu Medya Ödülleri töreninde konuşma yaptı. Başbakan Yıldırım, "Kanunlarla, kısıtlamalarla, yasaklarla değil; medyanın, basının, yayının kendi etik değerlerinin gelişmesi lazım. Medyaya, basına güveni artırmanın, itibarını yükseltmenin yolu bu. Başka türlü olmaz. Bu konuda hepinize çok büyük görevler düşüyor.
Hep söylenen bir söz vardır, 'Demokrasi yerelden başlar' doğru. Yerel medyanın sesini sözünü çok önemsiyoruz. Demokrasinin en ayırt edici özelliklerinden birinin, çok seslilik olduğuna hep inandık. Basın kanununu yeni baştan ele aldık. 2004 yılında yeni kanunu yürürlüğe soktuk. 2005 yılında Anayasa değişikliği yaparak RTÜK'ü bir anayasal kurum haline getirdik, milli iradenin üyelerini seçmesinin yolunu açtık. Basın kartı yönetmeliğinde değişiklik yaparak bekleme süresini kısalttık. Vize kolaylığını sağlamak bakımından hizmet pasaportu almalarını sağladık.'' dedi.
ANADOLU MEDYASINA MÜJDE
TÜRKSAT'ın frekans ücretlerinin pahalı olduğu yönünde bir şikayetin olduğunu belirten Yıldırım, “Bu konuda da Ulaştırma Bakanımıza söyledik, o da bir çalışma yaptı Türksat’la beraber. Burada ciddi bir indirime gidiyoruz. 2 grup, tabii frekansın, bandın genişliğine göre, daha dar bir bant genişliğinde 7 bin 200 dolar artı KDV, daha geniş bant olunca 12 bin 500 artı KDV. Yani yüzde 40 ile 60 arasında bir indirimden bahsediyoruz. Burada sorun ne? Frekans yer değişikliği olursa kalite bozulur mu, rahatımız kaçar mı? Bu, 3 oda bir salon daire Kavaklıdere’den kalkıyor Oran’a gidiyor. Değişen bir şey yok. Aynı daire aynı manzara aynı kalite. Bunu test edecekler. Yarın Türksat'ta gösterecekler. Onun için burada endişe edecek bir konu yok. Geçtiğimiz senelerde bir iyileştirme daha yaptık. Dolardaki, kurdaki oynaklığın yansımaması için yıl boyunca kuru sabit tuttuk. Uplink ücretlerinde 12 bin 500 dolardan aynı bant genişliğinde 7 bin 250 dolara düşürüyoruz. Bu, ciddi bir indirim. Artık sürümden kazanacaklar, daha fazla kayıt yapacaklar” diye konuştu.
Gazetecilerin yıpranma payı konusunda talebi olduğunu anlatan Yıldırım, “Yıpranma payı fena bir talep değil. Bizim de işimize yarıyor. Bunun peşini bırakmamak lazım” dedi.
SİYASETÇİLERLE GAZETECİNİN KADERİ AYNI
Başbakan Yıldırım, ''Siyasetçiyle gazetecinin kaderi aynı. Biz varsak siz varsınız, biz yoksak sizin işiniz azalıyor. Türkiye'de ne olup ne bittiğini anlamak için yerel basına çok ihtiyaç var. Sayıları giderek artıyor, bundan memnuniyet duyuyoruz. Siyasette yereli ihmal eden başarılı olamaz, basında da böyledir, aynısı geçerlidir. Son zamanlarda toplumsal psikolojiyi bozan kötü haberleri medyada daha çok görüyoruz. Bu hepimizi üzüyor. Şiddet ve nefret kültürüne karşı çok özenli bir yayın gerçekleştirmesi lazım. Medyamız kötü haberin kötü etkisini de göz önünde bulundurarak adalete vurgu yapan bir dil kullanmalıdır.'' ifadelerini kullandı.