Başbakan Sabah’a kızamaz mı?

Sabah gazetesi, sırf damadı nedeniyle Başbakan’ın öfke oklarından muaf mı olmalı?

Erdoğan’ın üslubu malum. Gazetecilerle olan kavgası, medyaya bazen haklı bazen de haksız öfkesi de malum.

E, dilinin kemiğinin olmadığını, ağzına geleni, aklına eseni hesapsız kitapsız söyleyiverdiğini de herkes biliyor. 

Durum böyle iken Sabah’ın ‘’bakanlar istifa edecek’’ haberine kızmasına niye şaşırıyoruz?...

Sabah gazetesi, sırf damadı nedeniyle Başbakan’ın öfke oklarından muaf mı olmalı yani?

Hele Nazlı Ilıcak’ın ‘‘Başbakan taktik olarak mı böyle bir şey yaptı?' sorusu akla gelebilir. ‘Yandaş medya ama benim aleyhime de yazıyorlar' havası yaratmak için mi yaptı, bilmiyorum,’’ yorumu evlere şenlik. Keza, Mehmet Barlas’ın Erdoğan’ın bu tavrını seçim yorgunluğuna bağlaması da pek mantıklı görünmüyor.

Tanıdığımız, bildiğimiz ve de alıştığımız Erdoğan, tepesi attıysa babası olsa gözünün yaşına bakmayacak ve ağzına geleni söyleyecktir. Bu bazen ‘’ananı da al git’’ olur, bazen ‘’beğenmiyorsan çek git kardeşim,’’ bazen de ‘’bunu niye yazdınız,’’

Gazeteci abilerimiz ablalarımız karşılarında alıştıkları türden bir siyasetçi ve ‘’monşer’’ olmadığını, bir Kasımpaşalı ile karşıya karşıya bulunduklarını unutuyorlar galiba.

Doğrusu, Sabah’a öfkelenen Erdoğan’ı yadırgamaktansa onun bu öfkesini yadırgayan Sabah yazarlarını yadırgamak lazım.

Bu arada, Sabah’ın bu konuyu ana sayfadan sekiz sütuna manşet yapmamasını eleştirenler de komik duruma düştüklerinin farkındalar mı acaba?.. Ne yani, ‘’Başbakan bize de kızdı!’’ diye ağlasa mıydı Sabahçılar…Ya da, ‘’Bakın, sadece size değil, bize de kızıyor,’’ diyerek ''yandaş'' medya olmadıklarını mı kanıtlamaya çalışsalardı?...

Dilek Yaraş