Başbakan hangi medya patronlarını suçladı?

“Bazı medya patronlarının kamuda iş takibi yaptıklarını” belirteren Başbakan'a T24 Genel Yayın Yönetmeni Doğan Akın'dan çağrı:

“Bazı medya patronlarının kamuda iş takibi yaptıklarını” belirterek gazetecileri “önce kendi patronlarınıza bakın” sözleriyle uyaran Başbakan'a T24 Genel Yayın Yönetmeni Doğan Akın'dan çağrı: "Başbakan, damadının yönettiği Çalık Holding'i töhmet altında bırakmamak için 'iş takibi' yapan medya patronlarını açıklamalı!"

 
Doğan Akın/T24

Başbakan'ın medya için utanç verici sözleri

Başbakan Tayyip Erdoğan, cumartesi günü Katar'a giderken Atatürk Havalimanı'nda medya için utanç verici bir açıklama yaptı. Bu açıklamayı gazetelerdeki hiçbir başlıkta görmediniz, haberlerin önemli bir bölümünün içinde okumadınız.

Erdoğan'ın sözlerini, Anadolu Ajansı'nın cumartesi günü 15:18'de geçtiği haberden birlikte okuyalım.

Başbakan'a, Tekel'in kapanan 53 işletmesi ile ilgili olarak “Bu kapanan işletmelerin arazilerinin çok ucuza kapatılmak istendiği yönünde iddialar var... Bu konudaki durum nedir” sorusu yöneltiliyor.

Araziler için çok spekülasyon bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, ''AK Parti iktidarı bu milletin kendine ait olan ne menkulünü, ne gayrimenkulünü kimseye peşkeş çekmemiştir. Çekmez, çekilmesine de müsaade etmez'' diyor. Ardından “piyasada bu konuda çok sayıda iş takipçisi olduğunu” vurgulayarak şu ifadeyi kullanıyor:

''Piyasada olduğu gibi medyada da (iş takipçisi) insanlar var. Bunu da açıkça söyleyeyim. Medyada bunun takibini yapanlar, önce kendi patronuna baksınlar, ondan sonra da bu süreci izlesinler.''

Gazeteciye 'iş takipçisi medya patronu' uyarısı

Erdoğan, “bazı medya patronlarının kamuda iş takibi yaptıklarını” belirterek gazetecileri “önce kendi patronlarınıza bakın” sözleriyle uyarıyor.

Erdoğan'ın, halkın güncel sorunlarına iyi nişan aldığını, özellikle sağlık ve toplu konut gibi alanlarda atılan adımların AKP için “iktidarda yıpranma” katsayısını önemli ölçüde düşürdüğünü biliyoruz. AKP'nin 2002'den beri girdiği dört seçimin sonucu ortadayken aksini düşünmek, takıntının gazeteciliğe tercihi olur.

Ancak Başbakan'ın, eleştirilere, dolayısıyla medyaya karşı tahammül sorunu bulunduğunu da biliyoruz.

Erdoğan kadar medyaya nüfuz edebilen olmadı

Erdoğan'ı diğer başbakanlardan ayıran en temel farklardan birisi, sahiplik yapısını da değişteren ölçüde medya üzerinde yaratabildiği etki oldu.

Doğan grubu için hesaplanan rekor vergi aslı ve cezalarının, Başbakan'ın bu gruba karşı saklamadığı görüşlerinden bağımsız olduğunu düşünmek de “takıntının gazeteciliğe tercih edilmesi” sayılmaz mı?

İtirazı olanlara, rekor vergi ve cezaları hesaplayan Gelir İdaresi'nin AKP tarafından atanan bir önceki başkanı Mehmet Akif Ulusoy'un neden ışık hızıyla görevden alındığı konusunda Başbakan Erdoğan'ın yaptığı açıklamayı hatırlatalım. Erdoğan, “Doğan Medya Holding Başkan Yardımcısı Soner Gedik ile yaptığı ve yasadışı yollarla dinlenerek sızdırılan rutin telefon konuşması”nı gerekçe göstererek Ulusoy'u “bizzat” görevden aldığını açıklamıştı.

Doğan grubunun bugün bazı TV ve gazetelerini elinden çıkarmak için pazarlık masasına oturmasını, hükümete ilişkin yayınlarında profil düşürmesini bu süreçten bağımsız olarak düşünemeyiz.

Halkbank desteğiyle Sabah-atv'yi alan Çalık'ı kim yönetiyor?