Baş danışmandan Öcalan'ın mektubuna yanıt!
Öcalan'ın sürecin ruhunu ve Türkiye toplumunun hassasiyetlerini gözeten bir mesaj verdiğini belirten Akdoğan, İmralı'nın mesajlarını yorumladı.
GAZETECİLER.COM
Abdullah Öcalan'ın Diyarbakır'daki görkemli Nevruz kutlamasında verdiği mesajlara hükümet cephesinden en geniş değerlendirme CNN Türk ekranlarında yapıldı. Hande Fırat'ın sorularını yanıtlayan Başbakan Yardımcısı ve çözüm sürecinin önemli isimlerinden Yalçın Akdoğan, Öcalan'ın mesajlarını yorumladı.
PKK liderinin mesajlarını olumlu bulduğunu vurgulayan Baş Danışman Akdoğan, ateşkes ve geri çekilmeden daha önemli olanın "silahlı mücadele değil demokratik mücadele" vurgusu olduğunu söyledi. Öcalan'ın sürecin ruhunu ve Türkiye toplumunun hassasiyetlerini gözeten bir mesaj verdiğini belirten Akdoğan, İmralı'nın yeni bir gelecek perspektifi ortaya koyduğunu vurguladı.
ÖCALAN SÜRECİN RUHUNA UYGUN BİR MESAJ VERDİ
AK Parti'nin başlattığı tarihi bir süreci yaşıyoruz. Öcalan da bu sürecin ruhuna uygun bir yaklaşımla sadece kendi tabanını değil Türkiye'nin hassasiyetlerini gözeten bir mesaj verdi. Ayrıca geri çekilme gibi önemli ve somut mesajlar da vardı. Diğer yandan geri çekilmeden daha önemli olan silahlı mücadeleye son veren bir mesaj verdi. Ben bunu çok önemsiyorum. İkincisi de birlik ve kardeşlik vurgusunun bügüne kadar yapılmadığı kadar yapıldığını görüyoruz. Ortak bir tarih, ortak bir medeniyet ve İslamın kuşatıcılığını vurguluyor.
ÖCALAN ÖRGÜTÜN EZBERİNİ BOZAN BİR PERSPEKTİF KOYDU
Örgütün ezberlerini bozarak yeni bir paradigmayla toplumun karşına çıkıp mesajlar verdiğini görüyoruz. Yeni bir perspektif ortaya koyuyor. Bu yeni bir durum. Yani silahlar sussun ve geri çekilin demesi önemli ama şimdiye kadar örgütün ortaya koymadığı bir gelecek perspektifi ortaya koyması çok önemlidir.
UYGULAMAYI GÖRMEK LAZIM
Sayın Başbakanımızın da dediği gibi uygulmayı görmek lazım. Örgütün diğer bileşenleri nasıl bir tutum alacaklar bunu görmek lazım. Bu güzel sözler nasıl pratize edilecek? Hükümetin risk alarak geliştirdiği bir süreçtir bu. Her alanda terörle mücadele etmek için geliştirdiğimiz bir yöntem de bu görüşmelerdi. Silvan saldırısında Kandil süreci sabote etti. DTK da aynı gün demokatik özerklik ilan ederek süreci sabote etti. Yani bütün bileşenler o süreci akamete uğrattı. Silahla biz sonuç alırız dediler, Arap Baharı gibi bir süreç de vardı. Ancak o amaçlarına ulaşamadılar. Öcalan'ın da silahı bir koz olarak elinde tutan bir tavrı vardı. Ancak hükümet bunu boşa çıkardı. Öcalan eylem olursa ben muhattap alınırım düşüncesinin yanlış olduğunu gördü. Hatta o eylemlerle Kandil Öcalan'ı gömmüş oldu. Bugün de böyle bir durum olursa süreç biter.
FETHULLAH GÜLEN'İN SÜRECE DESTEĞİ ÖNEMLİDİR
Baldıran zehiri içmek biz çok büyük tavizler vereceğiz anlamına gelmiyor. Bu bir al ver süreci değil. Elbette görüşmeler var. Bu sürecin sahibi iktidardır. BDP'nin sürecin içinde olması da hükümetin insiyatifidir. Ayrıca süreci sabote edecek güçler de zayıflatılmıştır. PKK'nın hamlelerinin boşa çıkartılmış olması da önemlidir. Diğer yandan toplumsal destek de bugün çok daha fazladır. STK'ların Fethullah Gülen Hocaefendi'nin açıklamaları da bu yöndedir. Toplumsal direnç olumsuzluklara karşı çok daha güçlü.
ENDİŞEM VARDI AMA ARTIK ÖCALAN'IN İRADESİ KANDİL'İN ÜSTÜNDE
Öcalan daha sözünü söylemeden Kandil'den bazı açıklamalar geldi. Bu biraz ön alma hamlesiydi. Öcalan çok devletin kontrolünde gibi söylemler o zaman çıktı. Bir Öcalan miti vardı bunu kendileri yıkma yönünde adımlar attılar. Ben bunların sürece zarar vereceği endişesi taşıyordum. Ama bugün Öcalan'ın iradesinin çok fazla öne çıktığını görüyoruz. Bu rüzgarın önünde farklı bir tavır sergileyenler ekarte olacaktır. Çözüm iradesi ve bugün kortaya konulan perspektife karşı olunamayacağını düşünüyorum.
MESAJDA SİLAH BIRAKMANIN RUHU VARDI
Silah bırakılsın mesajının ruhu bugünkü açıklamada var. Sürecin nihai amacı silahların bırakılmasıdır zaten. Ama bugün silahların susması ve geri çekilmesi çok değerlidir ve pratikleşmesi gerekiyor. Sınır ötesine çekilmenin elbette bir takvimi vardır ama çok uzayacak bir aşama da değildir.
AKİL ADAMLAR HEYETİ KURULACAK MI?
Bütün kesimlerin desteği önemli. Sivil bir mekanizmanın sürecin parçası olması da önem taşıyor. Bunun katkısı olacaktır. Ancak bu nasıl olacaktır, modelitesi henüz belli değil, tartışıyoruz. Sorunlageçmişten bu yana ilgilenen kesimler ve farklı bazı uzmanların katılımı faydalı olacaktır.
TERÖRLE MÜCADELE SÜRECİN RUHUNA UYGUN ŞEKİLDE OLMALI
Terörle mücadeleyi askıya alınmış değildir. Bir terörist grup saldırıya geçerse anında karşılık verilir. Ancak bunun sürecin ruhuna uygun bir şekilde yapılması gerekiyor.
ÖCALAN MECLİS DERKEN SİYASET DEMEK İSTİYOR
Meclis vurgusu aslında siyaset vurgusu demektir. Yoksa partilerin konuya yaklaşımı biliniyor. Daha önce bazı komisyonlar kuruldu. Benzer komisyonlar önümüzdeki süreçte faaliyet gösterebilir. Ama şu anda bu süreçle ilgili bir komisyonun kurulması gündemde değil.
BAŞKANLIK SİSTEMİ BU SÜRECİN BİR PARÇASI DEĞİL
Başkanlık sistemi henüz bu süreç yokken gündemdeydi. Olur ya da olmaz bu süreçten bağımsız bir konudur. Başkanlık tartışması bu sürecin bir parçası değildir. Bazı çevreler sürece zarar vermek için bunu ön plana çıkartıyor. Siğer yandan bu sorun çözülürse iktidar çok güçlenir diyerek aslında sorun çözülmesin diyorlar. AK Parti çok güçlü olmak için bu süreci başlatmadı. Türkiye ne kazanır diyerek başlattı. AK Parti ya da başkası kim çözerse elbette güçlenir. Aman AK Parti bu sorunu çözmesin anlayışı çok yanlış. Bu sorun Türkiye'nin önünü tıkayan ve topyekün kaybettiren bir sorundur. Türkiye'nin bölgesel gücü bu sorun nedeniyle hedeflerine ulaşamaz. Eğer çözülürse Türkiye kazanacaktır. Sorunların anası denebilecek bir sorunlar kümesi var karşımızda. Bunu çözmüş Türkiye daha demokrat bir Türkiye'dir.
SÜRECİN İÇİNDE İKİNCİ BİR ÜLKE VAR MI?
Bu tamamen yerli bir süreçtir. Türkiye'nin kendi iradesi ve gündemiyle yürüttüğü bir süreçtir. Elbette diplomatik bazı temaslar olabilir. Ancak bu süreç tümüyle millidir, Türkiye'nin kendi iradesiyle yürüttüğü bir süreçtir.
TÜRKİYE HELALLEŞMEYE HAZIR MI?
Bu sorun hepimizi sorunu. Şehitler geldikçe hepimiz acı çekiyoruz. Türkiye'nin bir çok ilinde bu acılar yaşandı. Ama bu makul ve herkesin kabül edebileceği bir çözümle olabilir. Ortalama bir Türk ve Kürt'ün kabül edeceği bir çözümle olabilir. Türkiye'nin hayrına olacak bir noktaya gelinmiştir. Bu mücadele verilmiştir. Terör belasından kurtulursak bizim bu zihniyetle mücadelemiz devam edecektir. Silah devreden çıkarsa mücadele siyasi olarak devam eder. Ancak akan kanı durdurmak gerekiyor.
Abdullah Öcalan'ın Diyarbakır'daki görkemli Nevruz kutlamasında verdiği mesajlara hükümet cephesinden en geniş değerlendirme CNN Türk ekranlarında yapıldı. Hande Fırat'ın sorularını yanıtlayan Başbakan Yardımcısı ve çözüm sürecinin önemli isimlerinden Yalçın Akdoğan, Öcalan'ın mesajlarını yorumladı.
PKK liderinin mesajlarını olumlu bulduğunu vurgulayan Baş Danışman Akdoğan, ateşkes ve geri çekilmeden daha önemli olanın "silahlı mücadele değil demokratik mücadele" vurgusu olduğunu söyledi. Öcalan'ın sürecin ruhunu ve Türkiye toplumunun hassasiyetlerini gözeten bir mesaj verdiğini belirten Akdoğan, İmralı'nın yeni bir gelecek perspektifi ortaya koyduğunu vurguladı.
ÖCALAN SÜRECİN RUHUNA UYGUN BİR MESAJ VERDİ
AK Parti'nin başlattığı tarihi bir süreci yaşıyoruz. Öcalan da bu sürecin ruhuna uygun bir yaklaşımla sadece kendi tabanını değil Türkiye'nin hassasiyetlerini gözeten bir mesaj verdi. Ayrıca geri çekilme gibi önemli ve somut mesajlar da vardı. Diğer yandan geri çekilmeden daha önemli olan silahlı mücadeleye son veren bir mesaj verdi. Ben bunu çok önemsiyorum. İkincisi de birlik ve kardeşlik vurgusunun bügüne kadar yapılmadığı kadar yapıldığını görüyoruz. Ortak bir tarih, ortak bir medeniyet ve İslamın kuşatıcılığını vurguluyor.
ÖCALAN ÖRGÜTÜN EZBERİNİ BOZAN BİR PERSPEKTİF KOYDU
Örgütün ezberlerini bozarak yeni bir paradigmayla toplumun karşına çıkıp mesajlar verdiğini görüyoruz. Yeni bir perspektif ortaya koyuyor. Bu yeni bir durum. Yani silahlar sussun ve geri çekilin demesi önemli ama şimdiye kadar örgütün ortaya koymadığı bir gelecek perspektifi ortaya koyması çok önemlidir.
UYGULAMAYI GÖRMEK LAZIM
Sayın Başbakanımızın da dediği gibi uygulmayı görmek lazım. Örgütün diğer bileşenleri nasıl bir tutum alacaklar bunu görmek lazım. Bu güzel sözler nasıl pratize edilecek? Hükümetin risk alarak geliştirdiği bir süreçtir bu. Her alanda terörle mücadele etmek için geliştirdiğimiz bir yöntem de bu görüşmelerdi. Silvan saldırısında Kandil süreci sabote etti. DTK da aynı gün demokatik özerklik ilan ederek süreci sabote etti. Yani bütün bileşenler o süreci akamete uğrattı. Silahla biz sonuç alırız dediler, Arap Baharı gibi bir süreç de vardı. Ancak o amaçlarına ulaşamadılar. Öcalan'ın da silahı bir koz olarak elinde tutan bir tavrı vardı. Ancak hükümet bunu boşa çıkardı. Öcalan eylem olursa ben muhattap alınırım düşüncesinin yanlış olduğunu gördü. Hatta o eylemlerle Kandil Öcalan'ı gömmüş oldu. Bugün de böyle bir durum olursa süreç biter.
FETHULLAH GÜLEN'İN SÜRECE DESTEĞİ ÖNEMLİDİR
Baldıran zehiri içmek biz çok büyük tavizler vereceğiz anlamına gelmiyor. Bu bir al ver süreci değil. Elbette görüşmeler var. Bu sürecin sahibi iktidardır. BDP'nin sürecin içinde olması da hükümetin insiyatifidir. Ayrıca süreci sabote edecek güçler de zayıflatılmıştır. PKK'nın hamlelerinin boşa çıkartılmış olması da önemlidir. Diğer yandan toplumsal destek de bugün çok daha fazladır. STK'ların Fethullah Gülen Hocaefendi'nin açıklamaları da bu yöndedir. Toplumsal direnç olumsuzluklara karşı çok daha güçlü.
ENDİŞEM VARDI AMA ARTIK ÖCALAN'IN İRADESİ KANDİL'İN ÜSTÜNDE
Öcalan daha sözünü söylemeden Kandil'den bazı açıklamalar geldi. Bu biraz ön alma hamlesiydi. Öcalan çok devletin kontrolünde gibi söylemler o zaman çıktı. Bir Öcalan miti vardı bunu kendileri yıkma yönünde adımlar attılar. Ben bunların sürece zarar vereceği endişesi taşıyordum. Ama bugün Öcalan'ın iradesinin çok fazla öne çıktığını görüyoruz. Bu rüzgarın önünde farklı bir tavır sergileyenler ekarte olacaktır. Çözüm iradesi ve bugün kortaya konulan perspektife karşı olunamayacağını düşünüyorum.
MESAJDA SİLAH BIRAKMANIN RUHU VARDI
Silah bırakılsın mesajının ruhu bugünkü açıklamada var. Sürecin nihai amacı silahların bırakılmasıdır zaten. Ama bugün silahların susması ve geri çekilmesi çok değerlidir ve pratikleşmesi gerekiyor. Sınır ötesine çekilmenin elbette bir takvimi vardır ama çok uzayacak bir aşama da değildir.
AKİL ADAMLAR HEYETİ KURULACAK MI?
Bütün kesimlerin desteği önemli. Sivil bir mekanizmanın sürecin parçası olması da önem taşıyor. Bunun katkısı olacaktır. Ancak bu nasıl olacaktır, modelitesi henüz belli değil, tartışıyoruz. Sorunlageçmişten bu yana ilgilenen kesimler ve farklı bazı uzmanların katılımı faydalı olacaktır.
TERÖRLE MÜCADELE SÜRECİN RUHUNA UYGUN ŞEKİLDE OLMALI
Terörle mücadeleyi askıya alınmış değildir. Bir terörist grup saldırıya geçerse anında karşılık verilir. Ancak bunun sürecin ruhuna uygun bir şekilde yapılması gerekiyor.
ÖCALAN MECLİS DERKEN SİYASET DEMEK İSTİYOR
Meclis vurgusu aslında siyaset vurgusu demektir. Yoksa partilerin konuya yaklaşımı biliniyor. Daha önce bazı komisyonlar kuruldu. Benzer komisyonlar önümüzdeki süreçte faaliyet gösterebilir. Ama şu anda bu süreçle ilgili bir komisyonun kurulması gündemde değil.
BAŞKANLIK SİSTEMİ BU SÜRECİN BİR PARÇASI DEĞİL
Başkanlık sistemi henüz bu süreç yokken gündemdeydi. Olur ya da olmaz bu süreçten bağımsız bir konudur. Başkanlık tartışması bu sürecin bir parçası değildir. Bazı çevreler sürece zarar vermek için bunu ön plana çıkartıyor. Siğer yandan bu sorun çözülürse iktidar çok güçlenir diyerek aslında sorun çözülmesin diyorlar. AK Parti çok güçlü olmak için bu süreci başlatmadı. Türkiye ne kazanır diyerek başlattı. AK Parti ya da başkası kim çözerse elbette güçlenir. Aman AK Parti bu sorunu çözmesin anlayışı çok yanlış. Bu sorun Türkiye'nin önünü tıkayan ve topyekün kaybettiren bir sorundur. Türkiye'nin bölgesel gücü bu sorun nedeniyle hedeflerine ulaşamaz. Eğer çözülürse Türkiye kazanacaktır. Sorunların anası denebilecek bir sorunlar kümesi var karşımızda. Bunu çözmüş Türkiye daha demokrat bir Türkiye'dir.
SÜRECİN İÇİNDE İKİNCİ BİR ÜLKE VAR MI?
Bu tamamen yerli bir süreçtir. Türkiye'nin kendi iradesi ve gündemiyle yürüttüğü bir süreçtir. Elbette diplomatik bazı temaslar olabilir. Ancak bu süreç tümüyle millidir, Türkiye'nin kendi iradesiyle yürüttüğü bir süreçtir.
TÜRKİYE HELALLEŞMEYE HAZIR MI?
Bu sorun hepimizi sorunu. Şehitler geldikçe hepimiz acı çekiyoruz. Türkiye'nin bir çok ilinde bu acılar yaşandı. Ama bu makul ve herkesin kabül edebileceği bir çözümle olabilir. Ortalama bir Türk ve Kürt'ün kabül edeceği bir çözümle olabilir. Türkiye'nin hayrına olacak bir noktaya gelinmiştir. Bu mücadele verilmiştir. Terör belasından kurtulursak bizim bu zihniyetle mücadelemiz devam edecektir. Silah devreden çıkarsa mücadele siyasi olarak devam eder. Ancak akan kanı durdurmak gerekiyor.