Barlas öldürülen gazetecileri mi karıştırdı?
Cumhuriyet yazarı Uğur Mumcu'nun ölüm yıldönümünde neden Abdi İpekçi yazısı yazdı? İşte Sabah başyazarının o yazısı...
Ancak Barlas pek farklı bir yazı kaleme almış...
"Tanıdığınız, dost olduğunuz, sevdiğiniz insanların öldürülmelerine alışkın mısınız? "Ölmek"ten değil "Öldürülmek"ten söz ediyorum." diye başlamış yazıya ve katledilen bir başka gazeteciden söz etmiş: Abdi İpekçi'den.
"Özal öldü mü öldürüldü mü?
Muhsin Yazıcıoğlu öldü mü öldürüldü mü?
İsterseniz daha geriye, tanımadığımız ama bildiğimiz isimlere
dönelim.
Fatih öldü mü öldürüldü mü?
Abdülaziz öldü mü öldürüldü mü?
Abdi İpekçi'den anılar
Mesela kesin olarak biliyoruz ki Abdi İpekçi
öldürüldü...
Beraber yaptığımız mesleki yolculukları, Brüksel'deki,
Washington'daki, Philadelphia'daki koşuşmalarla ve kahkahalarla
dolu günleri, geceleri hatırlıyorum.
Yiğit Okur'un son kitabı "TIR Kamyonları"nı
(Can Yayınları) okurken, Abdi İpekçi ile karşılaştım yine.
Galatasaray Lisesi'nin aralarında Abdi İpekçi'nin de bulunduğu
son sınıf öğrencilerinden birkaç arkadaş, Atlas Sineması'ndaki Gary
Cooper filmine gitmeye karar verirler. Ama 14.00 matinesine
yetişmeleri mümkün değildir.
Bunun üzerine Abdi İpekçi Atlas Sineması müdüriyetine telefon
eder.
- Burası İstanbul Vilayeti özel kalemi... Sayın
Cumhurbaşkanı İnönü sinemanıza gelecekler. O gelmeden filmi
başlatmayın, der.
İnönü nerede?
Bu telefondan sonra Abdi ipekçi ve arkadaşları
gecikme korkusu olmadan sinemaya giderler.
Sinemanın sahipleri Osman ve İsmail İpekçi kapıda
Cumhurbaşkanı'nı beklemektedirler.
Film başlamayınca seyirciler tempo tutup, ıslıklar
çalarlar.
İpekçiler Vilayet'i arayıp "Sayın Cumhurbaşkanı
sinemamıza ne zaman gelecek" diye sorunca da İnönü'nün
Ankara'ya gittiğini öğrenirler.
Evet... Bu bizim hayatımız.
Tanıdığımız, sevdiğimiz, dost olduğumuz insanlardan
öldürülenler de var..."
Mehmet Barlas'ın yazısının tamamını
okuyabilirsiniz.