GAZETECİLER.COM - Tamam efendim biz de "Mehmet Barlas" ismiyle  "Çaktı - çakma" gibi "Çak" köklü  fiillerin yan yana gelmeyeceğini biliyoruz ama o kadarcık da olsun...
Başlık için Barlas'tan özür diledikten sonra gelelim habere...
Mehmet Barlas, SABAH'ın Günaydın ekinde yer alan bir dedikodunun gerçeğini anlatıyor...
Biz de kendisine, Andrew Finkel'in "Ben gördüğüm şeyleri yazıyorum. Bazen Türk gazeteciler maalesef görmek istediği şeyleri yazıyorlar" deyişini hatırlatalım...

Dedikodu ağırlıklı cemiyet haberlerine kimler konu olur?

Yakın bir arkadaşım anlattı.
Gecikerek servet sahibi olmuş bir kişi ona musallat olmuş.
Bu arkadaşım medya dünyasına yakın olduğu için, bu kişi kendisi hakkında gazetelerde haberler yapılmasını, servetin yanında şöhretin de gelmesi için arkadaşımın yardım etmesini istiyormuş.
Arkadaşım bir Londra seyahatinde Madame Tussaud müzesine gitmiş.
Orada asıllarından farksız olan balmumu heykellerle samimi pozlardaki fotoğraflar çektirmiş.
Saddam'la el sıkışırken, Yaser Arafat'ın omzuna elini atarken, Başkan Clinton'la el sıkışırken poz verip, fotoğraflar çektirmiş. Sonra İstanbul'a dönmüş.
Bir gün bürosunda çalışırken, gecikmeli zengin olan ama bir türlü şöhret sahibi olamayan kişi içeri girmiş.
Arkadaşıma sitem etmiş,
- Hâlâ benim meselemle ilgilenmiyorsun. Bir gazetede röportajım çıkmadı hâlâ, demiş.
Bunun üzerine arkadaşım masasının çekmecesini açmış, ünlülerin mumyaları ile çektirdiği fotoğrafları masanın üzerine sermiş.

Mehmet Barlas'ın yazısının tamamını