Barlas Doğan Grubu'na fena çakmış!
Sabah'ın baş yazarı Mehmet Barlas bugün Doğan Grubu ve hükümet arasında yaşanaN gerilime ışık tutmuş. Barlas'ın iki tarafa da söyleyecek sözü var.
GAZETECİLER.COM - Sabah'ın baş yazarı Mehmet Barlas bugün Doğan Grubu ve hükümet arasında yaşana gerilime ışık tutmuş. Barlas'ın iki tarafa da söyleyecek sözü var. Grubun geçmişte diğer medya gruplarına dönük tavırlarını hatırlatan Barlas 'Ağlamayın! Zamanında ağlayanlara bir tekme de siz attınız' demiş. Eleştirisinin diğer tarfına da hükümeti
"Bir medya grubuna salınan vergi cezası söz konusu edildiğinde
Başbakan'ın Al Capone'yi hatırlatmasını savunmak zorunda
mısınız?
Ya da Başbakan bir üniversitede konuşurken Yahudilerin "ticari
zekâsını" överek, oturdukları yerde para bastıklarını söylemişse,
bunun yanlış olduğunu, dini aidiyet ve etnik kimlik üzerinden
genelleme yapmaların ırkçılığa girebileceğini düşünseniz bile,
söylemeyecek misiniz?
Diyelim ki AK Parti iktidarına ve Başbakan Erdoğan'a
karşısınız...
Bu iktidarı askeri darbe yoluyla devirmeyi amaçlayan
örgütlenmelerin yargı önüne götürülmesini yanlış mı
bulacaksınız?
Sırf iktidara karşı olduğunuz için Kürt Sorunu'nu bölücü terörden
soyutlamayı amaçlayan veya Türkiye-Ermenistan ilişkilerine
getirilmeye çalışılan barışçı ve uzlaşmacı çözümlere karşı mı
çıkacaksınız?
Suskunluk şart mı?
Diyelim ki bir gazetede köşe yazıyorsunuz.
Bu gazetenin sahibinin çıkarlarının veya genel yayın yönetmeninin
vücut salgılarının yansımaları, sizin tüm düşüncelerinizle yüzde
yüz uyuşmak durumunda mıdır?
Yanlış bulduğunuz durum ve tutumlar konusunda o gazeteden ayrılana
kadar susmak zorunda mısınız?
Bir gazetenin bordrosu ile bir siyasi partinin üye listesi arasında
fark olmadığını düşünenlerden misiniz?
Gerekirse "Tek başına kalmak" gerçekten bu kadar ürkütücü bir durum
mudur?
Her vesile ile topluma hedef olarak gösterdiğiniz "Çağdaş
uygarlık"ın, gerektiği zaman tek başına kalmayı göze alanlar
tarafından bugünkü düzeyine getirildiğini bilmiyor musunuz?
"Mahalle baskısı"nın sadece inançları ve gelenekleri değil,
önyargıları ve hoşgörüsüzlükleri de mahallelilere zorladığını neden
hiç gündeme getirmiyorsunuz?
Gülme komşuna
Siz yargının "Bağımsızlığı"nı savunurken yargının "Tarafsızlığı" da
gündeme getirilince neden susuyorsunuz?
"Gülme komşuna gelir başına" içerikli yakınma yazıları yazarken,
çok yakın geçmişte zor durumlara düşen komşularınıza gülmekle
kalmayıp bir de tekme attığınızı hatırlamıyor musunuz?
Piyango bileti almadığınız halde ikramiye çıkan bilet sahiplerini
neden çekemiyorsunuz?
Aktif siyasete girmeden iktidar sahibi olmayı nasıl mümkün
görebiliyorsunuz?
Gazete yazarı olarak tatile çıktığınızda iktidarın rahatlayacağına
veya iktidarın kendisini boşlukta hissedeceğine gerçekten inanıyor
musunuz?
Siz savunmadığınız zaman iktidarın devrilebileceği kuşkusunu
taşıyor musunuz?
Siz olmasaydınız bu ülkeyi yönetmek daha mı kolaylaşırdı
gerçekten?
Ya da siz desteklemeseydiniz iktidar ayakta duramaz mıydı?
Sahi... Siz dururken Barış Nobeli'ni neden Obama'ya verdiler
ki?"