Barış Terkoğlu istismarcı şeyhi ifşa etti!

Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, 12 yaşındaki Y.A'yı istismar ettiği ortaya çıkan Uşşaki tarikatı şeyhi Fatih Nurullah'ın suçunu kabul ettiği ve üstünü örtmeye çalıştığı ses kaydının dökümünü yayınladı.

"Hele İslami devlet olsun; en güzel sarığı biz saracağız, en güzel cüppeleri biz giyeceğiz. Vakti saati var her şeyin. Devletin kontrol mekanizmalarında olalım” sözleriyle gündeme gelen Uşşaki tarikatı şeyhi Fatih Nurullah (Şağban) 12 yaşındaki Y.A'ya yönelik cinsel tacizde bulunduğu suçlamasıyla tutuklandı. Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, kız çocuğunun ifadelerini ve çocuğun babası ile Fatih Nurullah'ın babaya "ifşa olmamak" için yalvardığı ses kaydının dökümünü bugünkü köşesine taşıdı. İşte Terkoğlu'nun yazısından detaylar:

KIZ ÇOCUĞUNUN İFADESİ

Fatih Nurullah’a çay servisi yapan mağdur Y.A. o gün yaşananları ifadesinde şöyle anlattı: “Üst katta ben ve Fatih’ten başka kimse yoktu. Bana bir şey demeden dudağımdan öptü. Ona bir tepki vermedim. Çünkü korkmuştum. Üst kata çıktığım zaman her fırsatta beni öperdi ve anneme babama söylememem konusunda bana telkinde bulunurdu. Her sabah, sabah namazına giderken beni omzumdan öpüp, pantolonumu indirip, ön bölgemi okşardıDergâhta 10 yaşlarında bir kız daha vardı. O bana Fatih’in onu kucağına oturttuğunu anlatmıştı.”

SES KAYDI HER ŞEYİ AÇIĞA ÇIKARDI

Dergâhtaki müritlerin ise kafası karışıktı. Kimi bir anda kapanan dergâhta olanları lanetliyor, kimi ise “acaba hocamıza iftira mı atılıyor” diye düşünüyordu. Ta ki o ses kaydına kadar...

Baba F.A. ile Fatih Nurullah arasındaki konuşma kaydedilmişti. Kaydın içeriğinde çocuğa yaptığı istismarı itiraf eden Fatih Nurullah, müridine ifşa olmamak için adeta yalvarıyordu.

“Mehdiyle evlilik” rüyalarından yola çıkarak çocuğun kendisine verildiği zannına kapıldığını söyleyen Fatih Nurullah, babayı “ileri giden bir şey yok”, “insan nefis taşıyor, aramızda nikâh konuşmaları geçti, hata etmiş olabilirim”, “bekaretinde sorun yok”, “bana yakışmayacak şekilde öpmüş oldum”, “sevişme diye bir şey yok, öptüm”, “bu da Allah’ın bir takdiri” sözleriyle sakinleştirmeye çalışıyordu.

Fatih Nurullah’ı çocuğun babasını arayıp yalvartan neden ise belliydi. Mağdur çocuk yaşadıklarını akrabalarına aktarmıştı. Devamını Fatih Nurullah şöyle anlatıyordu: “Deniyor ki bana Y.A. psikolojik sorunlar çekiyor, pedagoga götüreceğiz, seni hapse atacaklar. Böyle bir şey olursa daha duramam buralarda, millete rezil oluruz, ben insan içine çıkamam, ya intihar edeceğim ya da gideceğim, havayolları açık olsaydı şimdiye oradaydım. Bu işin raconunu sen kes, beni hanımlarla muhatap etme, canını alayım diyorsan gel canımı al, başka bir şey diyorsan ona da razıyım, ben çıkmaz bir şeyin içine girdim. Bu senin, sana işaretli diyorsan başımın üstüne, üstünü örtelim diyorsan o da senin alicenaplığın. Al diyorsan alayım ama çocuğun yaşı ufak, ilerde olur mu olur, muratlar var mı var, ama şu anda böyle bir durum yok.”

Çocuğun annesinin kendisine “babası çok sinirli seni öldürür” dediğini söyleyen Fatih Nurullah, konuşmada Baba F.A.’ya “öldürürse F. öldürsün, benim yerime mehdi olur” diyordu. Kendisi için “mehdi” tanımı yapmaktan çekinmiyordu. Öyle ki Fatih Nurullah istismarına peygamberi alet etmekten bile çekinmiyordu: “Efendimizin sünnetinde var diyeceğim bunu sen anlarsın dışarıdaki adam anlamaz."

Yazının tamamı için tıklayınız