Barış Pehlivan'a darp iddiasını Adalet Bakanı Gül’e sordu
Oda TV Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan cezaevine girerken bir infaz memuru tarafından şiddet gördü mü? Sözlü ve fiziksel tacize maruz kaldı mı? Habertürk yazarı Alçı, Pehlivan’ın şikayetini ve ardından yaşanan gelişmeleri detaylı bir şekilde incelediğini hem Adalet Bakanı Gül ile hem de Pehlivan’ın avukatı Hüseyin Ersöz ile konuştuğunu belirtti.
Barış Pehlivan'ın şiddet gördüğünü iddia ettiği anın görüntülerini defalarca izlediğini söyleyen Nagehan Alçı, "O görüntüde bir infaz memurunun sert bir şekilde kollarını Pehlivan’ın oturduğu sandalyeye doğru salladığı görülüyor. Ancak sandalyenin arkasına mı vuruyor, Pehlivan’ın sırtına mı, bunu görüntüden anlamak mümkün değil. Ses kaydı da olmadığı için sözlü tacize uğrayıp uğramadığı yönünde net bir şey söylemek zor" yorumunda bulundu.,
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün açıklamalarını da köşesine taşıyan Alçı, tutuklu ve mahkumlara yönelik en hafif kötü muamelenin kabul edilemez olduğunu belirtti ve iddiaların üzerine sonuna kadar gidilmesi gerektiğini söyledi.
Darp iddiası ve Adalet Bakanı Gül’ün hassasiyeti
Oda TV Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan cezaevine girerken bir infaz memuru tarafından şiddet gördü mü?
Sözlü ve fiziksel tacize maruz kaldı mı?
Bir süredir konuşulan bu mesele çok önemli.
Türkiye gözaltı ve cezaevinde kötü muamele ile işkenceye yönelik son 15 yılda önemli adımlar attı.
Geçmişimizdeki kötü sicile inat AK Parti hükümetleri döneminde bu alanda büyük reformlar yapıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mitinglerde defalarca söylediği “İşkenceye sıfır tolerans” muhteşem bir slogandı.
Ancak son dönemde ters yönde haberler de insan hakları raporlarına zaman zaman yansıyor. Mustafa Yeneroğlu da bu konuda birçok iddiayı dile getiriyor.
Ben Pehlivan’ın şikayetini ve ardından yaşanan gelişmeleri detaylı bir şekilde inceledim.
Hem Adalet Bakanı Sayın Abdulhamit Gül ile hem benzer davalarda görev almış savcılar ve hakimlerle hem de Pehlivan’ın avukatı Hüseyin Ersöz ile konuştum.
GÖRÜNTÜLERDE NE VAR?
Şiddet gördüğünü iddia ettiği anın görüntülerini defalarca izledim.
O görüntüde bir infaz memurunun sert bir şekilde kollarını Pehlivan’ın oturduğu sandalyeye doğru salladığı görülüyor.
Ancak sandalyenin arkasına mı vuruyor, Pehlivan’ın sırtına mı, bunu görüntüden anlamak mümkün değil.
Ses kaydı da olmadığı için sözlü tacize uğrayıp uğramadığı yönünde
net bir şey söylemek zor.
Ancak görüntüden o infaz memurunun öfkeli bir ruh halinde olduğu ve sert hareketlerde bulunduğu anlaşılıyor. Her halükarda bu doğru bir tavır değil.
Söylendiği gibi Barış Pehlivan tahrik amaçlı sert konuştuysa bile kamu görevlileri sükûnetini korumalı.
Söz konusu olayın tarihi 6 Mart…
11 Mart tarihinde Barış Pehlivan şikayetine istinaden doktor muayenesine götürülüyor.
O muayenenin sonucunda şu rapor yazılıyor: “Muayene sonucunda hastanın 5 gün önce gerçekleştiğini iddia ettiği darp izinin bugün saptanması mümkün olmamakla beraber lezyon saptanmamıştır. Yaşamsal tehlikesi yoktur. Tedavi gerekmemektedir.”
6 Mart’ta yaşanan bir olay ile ilgili neden 11 Mart’ta rapor alındığını Pehlivan’ın avukatı Hüseyin Ersöz’e sordum.
6 Mart bir perşembe günü. Söz konusu hadise akşam saatlerinde yaşanıyor.
Ertesi sabah Barış Pehlivan avukatlarına iddiasını aktarıyor. Ancak araya hafta sonu giriyor, şikayet pazartesi yapılıyor. Salı günü de muayeneye gidiliyor.
TEFTİŞ KURULU’NUN İNCELEMESİ SÜRÜYOR
Adalet Bakanlığı iddia ile ilgili idari soruşturma başlattı.
Mart ayında başlayan soruşturma halen sürüyor. Teftiş Kurulu çalışmalarına devam ediyor.
Bakanlık müfettişleri Pehlivan’ın da içinde bulunduğu birçok kişinin ifadesini aldılar.
Peki bu gelişmeler ne anlama geliyor?
Savcılık kovuşturmaya yer yoktur derken Adalet Bakanlığı neden müfettiş gönderiyor?
Bir kısım medyada yer aldığı gibi savcılığın “Kovuşturmaya yer yoktur” kararına yönelik Adalet Bakanlığı’nın bir itirazı ve rahatsızlığı mı var?