Bardakçı, Batu’yu neden azarladı?
Az sonra Pelin, “Hammer tarihi” diye söze başlayınca, Bardakçı yakalamıştı bu kez fırsatı…
GAZETECİLER.COM (ÖZEL) - Önce
“Futbol Geyiği” ile başladı program…
Çok absürt konuşmalar
yapıldı çünkü üçü de futboldan bihaberdiler...
Sonra uzmanlık alanlarına
girmeleri gerektiğini fark ettiler…
Belli ki izleyiciler mail
atıp “sadede gelin” diyorlardı…
Pelin Batu, Murat
Bardakçı’nın yanlışını bulmak için fırsat kolluyor
gibiydi…
Acaba bunda, Pelin’in Kenan
Tekdağ, Bardakçı’nın ise Fatih Altaylı cenahında yer alıyor
oluşlarının etkisi mi vardı?..
Pelin bir ara o fırsatı
yakaladı çünkü Bardakçı, Rus Çarı Deli Petro’nun (Hayret… Üçü
de Çar’ın, Deli Petro
olduğundan söz etmediler) metresi saray bulaşıkçısı Marta'dan,
“Katerina” diye söz etti…
Pelin hemen araya
girdi:
“Katerina değil” dedi… Ama
ekrandan öyle bir gülüş sesi geldi ki… “Hıhhhh” gibi…
Bardakçı ilk başta bu
inceliği fark etmemiş olmalı ki konuşmasına, “o sırada Çar’ın henüz
metresi” diye devam etti…
Pelin “Evet” dedi yine
gülümseyerek ve devam etti, “Kraliçe değil yani…”
Bu, “Kraliçe değil yani”;
“Senin Katerina dediğin kadının adı Çar ile evlendikten sonra
Katerina oldu, öğren de gel” demenin Pelincesi…
Bardakçı uyarıyı aldı, sakin
bir ifade ile Pelin’in ne demek istediğini anlatırcasına, “tabii
canım henüz kraliçe olmamıştı” dedi, gözlüklerini alnına doğru
iterek…
Peki…
Neden ikisi de bu farkı
anlatmadılar izleyicilere?..
Hatta üçü de…
Pelin niçin “Katerina” diyen
Bardakçı’yı “Katerina değil” diye uyarmıştı?..
Bardakçı neden,
uyarıyı anladığını ima ederek “tabii canım henüz kraliçe olmamıştı”
dedi ama bunun sebebini anlatmadı?..
Biz söyleyelim:
Çünkü sonradan Rus Çarı Deli Petro
ile evlenerek “Çariçe” (Kraliçe değil) unvanını alan güzel kızın
adı o sırada Marta idi…
Çariçe ile evlendikten sonra
Petro ona “Katerina” adını taktı…
Pelin, işte bu inceliğe
dikkat çekiyordu…
Bardakçı da anlamış gibi,
“tabii canım henüz kraliçe olmamıştı” diyerek Pelin’e hak
verdi…
Amaaaa…
Az sonra Pelin, “Hammer
tarihi” diye söze başlayınca, Bardakçı yakalamıştı bu kez
fırsatı…
“Sen hala Hemmer tarihi mi
okuyorsun?” diye sordu alaycı bir ses tonuyla…
Çünkü tarihle yakından
uzaktan ilgilenen herkes, Hammer tarihinin bir sürü yalan ve
hayalden ibaret olduğu konusunda hemfikirdi…
Pelin bocaladı…
Bocaladı çünkü büyük tarihçi
havaları basıyordu ne güzel…
Bilgiçliğini korumak için olsa
gerek; Hammer’in referans olduğu konusunda ısrar etti bir
süre…
Bardakçı bastırınca “pes”
etti…
Durum, karşılıklı gollerle 1 – 1
olmuştu…
Ve sonra Bardakçı, nefis bir
sese sahip olan bir genç kızın az daha ses tellerinin kopmasına
sebep olacak hatasını yaptı...
Neden mi?..
Mükemmel bir Balkan türküsünü 2
ses yukarıdan çalarak…
Daha doğrusu giriş yapıp da
çalamayarak…
Bardakçı İyi bir tarihçi
olabilir belki ama çok kötü bir Tamburî…
Allah aşkına bir daha Tambur
çalmasın…