Baransu'nun yayınladığı <font color='#FF0000'>şok konuşma</font>
Mehmet Baransu yeni kitabı Pirus'ta olan bir mektubu paylaştı. Bu mektup gerçek olabilir mi?
GAZETECİLER.COM - Mehmet
Baransu yeni kitabı Pirus'ta olan bir 28 Şubat dönemi mektubunu
paylaştı.
Dediğine göre bu mektup o dönem posta kutularına bırakılan
mektuplardan biri...
İçeriği ise gizli bir toplantıda alınan notlardan oluşuyor.
Mektuptaki satırlar inanılmaz...
Gerçekliğini kuşkulu kılacak kadar...
Mektuptaki konuşma bir korgeneralle, tuğgeneral
arasında geçiyor. Toplantıya katılan diğerleri ise dinlemek ve not
almakla meşgul. İşte o mektuptaki bazı satırlar;
-“Korg.: ...Biz ne diyoruz; Alevi olmayan herkesin
antilaik olma ihtimali uzun vadede de olsa olabilir. İşte
dincilerin çok kızdığı Çevik Paşa. Bu adamdaki milliyetçilik
duygusu sokaktaki adamınki kadar fanatik. Bırak Çevik Paşa’yı, sen
de, ben de Aktulga Paşa’ya ne kadar güveniyoruz? Adam elli kere
dini kabul etmediğini söylüyor. Sonra da öyle bir şey söylüyor ki
karşında bir faşist var sanıyorsun. Bizden olmayana hiçbir
zaman tam güvenmeyeceksin...
BIRAKIN İRTİCA
BÜYÜSÜN
-Tuğg.: Ne olacak? Ne yapmalıyız?
-Korg.: Bu soruna bu kadar değişken bulunduğu, bu kadar sistemsiz olan bir ülkede cevap vermek zor. Ancak doğruluğundan emin olduğum bazı şeyler şunlar. Ordunun müdahalesini sağlamak için, orduda ve sivil toplumda irticanın yükselişini seyredin... Bırak tehlike iyice büyüsün.
...Altı ayda bir büyük gürültülerle ordudan adam atarsanız,
yarın darbe yapma gerekçeniz kalabilir mi? ... Paşa bu işi çok iyi
götürdü. Ama iki yıldır üzerine gidiliyor. Nerede yanlış yaptı
bilmiyorum. Acaba, yeğeni Aleviliğini ortaya koyucu yanlışlıklar
yaptı da ondan hareketle paşamız yıpratıldı bilmiyorum. ... Paşa,
geleceğin komutanı olabilirdi.
BELAYA SOKAN MEKTUPLAR
YAZIN
Herkes ne pahasına olursa olsun kendisini gizleyecek. Eğer,
birlikte bilinen biri varsa onu vitrin yapın. Ama o da bizimkilerle
gezmesin. Her yerde irtica var kampanyası başlatılsın. Sadece eşi
kapalı olan, namaz kılan değil, yarın irticaya kaçması muhtemel
herkesi yazın, şikayet edin. Onların adına dinci dergiler,
gazeteler gönderin. Akrabalarının adını öğrenin, onların
isimleriyle başlarını belaya sokan mektuplar gönderin. Hatta kart
gönderirseniz okunması daha kolay olur.
-Tuğg.: Komutanım, bunları bu sene okullarda kısmen yaptık. Ama
artık bu sözlerinizden sonra bunları emir kabul ederiz.
ÖĞRENCİLERİ CİNSELLİĞE TEŞVİK
EDİN
HANIMLARINIZ DEKOLTE
GİYİNSİN
-Korg.: Bu konularda emir beklenmez. Kafanızı çalıştırın. Din bizim için, bizim için derken aklına ne gelirse gelsin herşeyi kastediyorum, zararlıdır. Bizden olan birlik komutanları, yoksa laik komutanlar sıkıştırılmalı, çokça eğlence düzenlenmeli. Dansöz, Rus revüsü ne bulursanız getirin. İçkiyi zorlayın. Din ve milliyetçilik duygusunun nasıl zayıflatılacağı, nasıl yok edileceği açık. Bunları uygulayın. Okullara da öğrencilerin kız arkadaşlıklarını teşvik edin. Yapabiliyorsanız Osmanlı hayranlığını kırın, Türkler’in üstün bir ulus olduğu safsatasını yıkın. Özellikle cinsel konularda sınırları zorlayın. Hanımlarımız aile gezmelerinde, eğlencelerde dekolte giysin. Hanımlarımız diğerlerinin hanımlarını açık giymeye teşvik etsin.
Güneydoğu’da bizimkiler postu deldirmesin. Buna yönelik önlemleri alın. Tayin dairesi mutlaka elimizde olmalı. Cepheye o namussuzları sürün. Kadrolaşma çok önemli. Çevik Paşa’nın yerine bizden akıllı biri olsaydı, Karadayı Paşa’nın daha verimli olmasını sağlardık. Burası çok önemli. Genelkurmay Başkanı senden olmazsa bile ona sahip olarak kullanabilirsin...
-Tuğg.: Komutanım, askeri okullarda büyük kadrolaşma yaptık.
Özellikle sınıf subaylarının çoğunu bizden atadık.
ATATÜRK'TEN BAŞKA KİMİ
KULLANACAĞIZ
-Korg.: Arkadaşlar çok çalışsın. Morallerini bozmasın. Bizim olmayan bu devlet mutlaka bizim olacaktır. Atatürk, çok çalıştığı için böyle olmadı mı? Atatürk deyince aklıma geldi. Bazılarımız sağda solda “Atatürk, ... Kürtleri katletti” gibi lüzumsuz sözler söylüyormuş. Bunları durdurmak lazım. Şu anda Atatürk dışında kullanabileceğimiz kim var?
Buna benzer bir hata da Kürt konusunda yapılıyor. Bazı Aleviler,
hatta askerler “Ordu, Alevi-Kürt köylerini boşaltıyor. Onlara zulüm
yapıyor” diyor. Sana ne Alevi-Kürt köylerinden. O Aleviler bizim
istediğimiz çizgide mi?