Baransu'dan şehit pilotlar için müthiş iddia!

Mehmet Baransu, Suriye'de düşen uçağın iki pilotu hakkında çarpıcı iddialarda bulundu.

GAZETECİLER.COM - Taraf gazetesi muhabiri Mehmet Baransu, Suriye'de düşen F4 jetimiz ve uçağın şehit olan iki pilotu hakkında çarpıcı iddialarda bulundu. Baransu, 'Pilotlar sonradan mı öldürüldü' sorusunu ortaya attı ve

İşte o yazıdan çarpıcı bir bölüm:

Gözlerin Suriye'ye çevrildiği bu günlerde, Ramazan'ın ilk günü İstanbul'da Suriye'den kaçan bir misafirle biraraya geliyoruz. Esed ve ailesi Sünni olan bu misafire aylar önce bakan olması için teklif götürmüş. Kendisi bu görevi kabul etmemek için bir süreliğine İskenderun'a "kaçmak" zorunda kalmış. Suriye'de kabinenin açıklanmasıyla birlikte, isminin listede olmadığını görüp, Suriye'ye tekrar dönmüş.

Uzun yıllardır Türkiye'yle ticari ilişkisi bulunan bu kişi, Suriye'de büyük bir aşirete mensup. Esed rejimiyle de çok yakın ilişkiler içerisinde bulunmuş.

Geçen hafta Esed rejiminin kendisini ve ailesini öldürmek için tim hazırladığını öğrenip, Türkiye'ye kaçmak zorunda kalmış. Görüştüğüm kişinin ismini açıklayamıyorum çünkü yakın ailesinin bir bölümü hâlen Suriye'de.

(...) İddialarından en önemlisi düşen uçağımızdaki pilotların paraşütle denize indiklerini yakın köylülerin tamamının görmüş olması.

F-4 uçağı düşürülmeden önce Kıbrıs-Gazimagosa açıklarında Türkiye Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Özgür Suriye Ordusu'nu eğitmek için tatbikat yapıyormuş. Kıbrıs açıklarında bir tatbikat yapıldığını resmî yetkililer de açıklamıştı.

Deniz Kuvvetleri filosunun yanı sıra Özgür Suriye Ordusu da altı filoyla bu tatbikata katılıyor. Filo'dan kastı ise altı tane tekne. Bu teknelerden iki tanesini Hariri hediye ediyor. İki yat ise Mısır'dan alınıyor. İki tekne de Türkiye'den Özgür Suriye Ordusu'na satılıyor.

İşte bu tekne ve yatlara silahlar yerleştirilip, silahların nasıl kullanılacağı, sinyal, GPS, sistem vb. eğitimi bu tatbikat sırasında gösteriliyor.

Bu ekibi iki silahlı F-16 çağı, iki silahsız F-4 uçağı havadan koruyor. İşte bu F-4 uçaklarından biri Suriye sınırını üç kez ihlal ediyor. Üçüncü ihlal de Tartus'taki Rus üssünden ve gemiden fırlatılan füzeyle uçağımız düşürülüyor.

Görüştüğüm kişi bölgedeki köylülerin, hem füzenin havalanmasını hem de pilotların fırlatma paraşütüyle denize indiklerini gördüklerini belirtiyor.

Türkiye'nin olaydan hemen sonra bölgeye helikopter göndermesinin nedenini de pilotların paraşütle yere inmesine bağlıyor.

Taciz ateşinin ardından helikopterin bölgeden uzaklaştırılmasıyla birlikte, 40 dakika sonra bölgeye Suriye hücumbotu gidip geliyor. Suriye'de şu an iki iddianın konuşulduğunu anlattı Türkiye'ye kaçmak zorunda kalan misafir. Bu iddialardan biri, pilotların önce alınıp, Lazkiye'de sorgulandıkları ve daha sonra öldürüldükleri. İkinci iddia ise hücumbotun bölgeye varmasıyla pilotların öldürülüp denize atıldıkları.

Aramalara dört gün sonra izin verilmesinin nedeni de bu iddialara bağlanıyor.

Patlama olmasına rağmen pilotların kasklarının sapasağlam olması, botlarının hasar görmemesini de buna bağlıyor.

(...) Türkiye'de bulunan misafir son olarak da Amerika ve İsrail Suriye'ye neden saldırmıyorlar diye bizlere soru soruyor. Cevabı beklemeden, kendisi anlatıyor.

800'ünün üzerindeki kimyasal silahtan yaklaşık 500'ünün nerede olduğunu Uydu Takip Sistemi'yle Amerikalı ve İsrailli yetkililer şu an biliyor. Ancak 270 füzeninin nerede olduğu bilinmiyor. Bu füzelerin üzerindeki uydu sisteminde de İran'ın bazı değişiklikler yaptığı söyleniyor. Ve bu füzelerin de Lübnan Hizbullah'ına gönderildiğini söylüyor. "İşte bu nedenden dolayı Suriye'yle bir savaşa şimdilik giremiyor bu devletler. Bu silahların nerede olduğunu bilmiyorlar. Uydudan da takip edemiyorlar."