Balçiçek İlter
İşim, yapılan gazeteciliğin doğru mu yoksa yanlış mı olduğuna dikkatleri çekmek…
Balçiçek İlter HaberTürk TV’de yayınlanan Karşıt Görüş’te bu hafta Koray Çalışkan’ın yerine Şükran Soner’i; Orhan Miroğlu’nun yerine de Mustafa Doğan İnal’ı davet etmişti…
Ne, “Tahşiyeci” olarak bilinen ve “Cemaatin yargısı” diye suçlanan kimi emniyetçi, savcı ve yargıçların “mağdur” ettikleri iddia olunan vatandaşlardan üçünün avukatlığını yapan İnal, Miroğlu’nun yerini tutabilirdi…
Ne de Soner, tartışılacak konuya Koray Çalışkan kadar hâkim olabilirdi…
Balçiçek (Bence) çok büyük bir “gazetecilik hatası” daha yaptı…
Eğer konu Tahşiyecilerin nasıl da mağdur edildiklerini izleyicilere anlatmak idiyse…
Tahşiyeci üç şüphelinin (Davalardan biri halen devam ediyormuş) avukatlığını yapan İnal’a o kadar uzun ve rahat savunma hakkı veren Balçiçek, aynı hakkı Zaman Gazetesinin avukatlarından birini konuk edip ona da vermeliydi…
Avukat Mustafa Doğan İnal’ı dinleyenler, Ekrem Dumanlı ve Hidayet Karaca’yı, 70 yaşını aşmış, gözleri de görmeyen bir (Mehmet Doğan) yurttaşın on yedi ay hapiste yatmasına sebep olan iki zalim gazeteci olarak tanıdı…
Oysa…
Aynı konu, Tarafsız Bölge’de de tartışıldı…
Abdülkadir Selvi ve avukat Rıza Sak Tahşiyecileri savundu…
Savaş Selim Genç ise cemaat gönüllülerinden biri olarak ikisine cevaplar verdi…
Hangisinin doğru söylediği konusunda kanaatimi bile söylemeyeceğim…
Çünkü işim yargısal doğru veya yanlışı bulmak değil…
İşim, yapılan gazeteciliğin doğru mu yoksa yanlış mı olduğuna dikkatleri çekmek…
Balçiçek İlter, Tahşiye davası sanıklarının (Ya da iktidar gazetecilerinin tanımıyla “mağdurlar”) avukatını davet edip, karşıt görüşten birini ise konuk etmemekle, programının adına da mesleğine de “İhanet” etti…
Ve elbette kaybetti…