Babasının evleneceğini röportajda öğrendi
Ünlü bir bilim insanı olan babasının iki ay sonra evleneceğini onunla yaptığı röportajda öğrenen gazeteci şok oldu.
Tuluhan Tekelioğlu'nun babası Yavuz Tekelioğlu dünyaca tanınan bir bilim insanı. Sabah hafta sonu ekleri için Tuluhan Tekelioğlu'ndan babası ile röportaj yapması istenince ortaya çok ilginç bir baba-kız diyaloğu ve diyalogdan da çok ilginç haberler çıktı. İşte Tuluhan Tekelioğlu'nun kaleminden babasının evleneceği haberini aldığı o ilginç röportaj.
Babam Yavuz Tekelioğlu’nun Türkiye’de az bilinen ama önemli bir konuda yıllardır çalışıyor olması, bizi ilk kez bir röportaj için bir araya getirdi. Ama asıl haber bu sırada ortaya çıktı.
Her şey, babamın geçtiğimiz hafta iki uluslararası seminerde
konuşmacı olarak, İstanbul’a gelmesiyle başladı. Türkiye’de az
bilinen ama önemi büyük bir konuda yıllardır çalışıyor olması, bizi
ilk kez bir röportaj için bir araya getirdi. SABAH Hafta Sonu
Ekleri‘nin sevimli editörü Murat (Çelikkan) ‘Babanla konuş,’ diye
ısrar etmeseydi, beni şoke eden haberi belki daha sonra
öğrenecektim. Babam beni hep şaşırttı. 68 kuşağı ruhuna uygun
şekilde, annemi kaçırarak iki şahitle evlenmesiyle, doğumuma girip
göbek bağımı kesmesiyle, iflah olmaz idealizmiyle, ne gün doğduğunu
bilmemesiyle... Armut mevsimiymiş. II. Dünya Savaşı’nın patlak
verdiği günlerde Ankara’da, ailesi bir ekmek karnesi daha alabilmek
için babamın yaşını büyütmüş. Bu yüzden doğum tarihi 1 Ocak 1942.
Savaş yıllarında doğan pek çok çocuğunki gibi. Dünyayı değiştirmeye
kalkan 68 kuşağından. Mülkiyeli. İnsanca, nitelikli, demokratik
üniversite için kurduğu hayallerini, mülkiyeli ruhuyla inşa ettiği
Akdeniz Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde
gerçekleştirdi. Fransız Devleti’nin ona layık gördüğü şövalyelik
unvanını da Antalya ve çok sevdiği fakültesi adına kabul etti.
Baba-kız ilişkisi değişiktir. Sevgi çok ama sırdaşlık yoktur.
Birbirimize güvenmediğimizden değil, birbirimizi çok sevdiğimiz ve
kırmak istemediğimiz için... Belki de bu yüzden babam, önemli
haberi sona sakladı...
İŞTE O RÖPORTAJDAN ÇARPICI
BAŞLIKLAR[page_end]
GAZETECİ OLMANI İSTEMEDİM
- Babam olarak ‘Keşke şunu yapmasaydım,’ dediğin ne
var?
- Eğitiminizle yakından ilgiliydim. Sınıfta bazen
tek erkek veli olduğumu hatırlarım. Sen Fransa’da doğdun,
döndüğümüzde iki okula birden gidiyordun. Sabah Fransız Okulu,
öğleden sonra Türk okulu... İki okulun çantası, ödevleri.
Sorumluluk duygusunu fazla erken yaşta üzerine yükledik belki.
İnatçılığını da benden aldığını düşünüyorum. Üniversiteden sonra
İstanbul’a gitmeye karar verdiğin zaman şaşırmıştım. İstanbul
kurtlar sofrası. Bir genç hanım İstanbul’a gidecek ve hiç
tanıdığımız yok, nasıl yapacak diye. İletişim Fakültesi’nde
hocaların seni asistan olarak istiyorlar. Ben de istiyorum,
akademik yaşama girmesin. Ama ihtiraslısın gazeteci olmakta. ‘Üç ay
sonra dönersin,’ dedim sana. İddiayı sen kazandın. Gazeteci olmanı
hiç istemedim. Ama zaman içinde görüşlerimin ne kadar doğrum
olduğunu kendin de söyledin.
GELECEK AY EVLENİYORUM[page_end]
Bugün seni en mutlu eden şey ne?
- Y.T: Her şeye rağmen nefes alıyor olmam. Torunum Ömer. Telefonda
cıvıl cıvıl sesini duymak, haylazlıklarını senden dinlemek...
Bunlar beni çok mutlu ediyor. ‘ Her Şeye
Rağmen İkimiz’i evlenmeden önce bir kez okuyun,’ demişsin. Bir kez
daha okudum. Herşeye rağmen evlilik güzel bir şey. 68 yaşındayım.
Evlenmeye karar verdim.
- Gelecekte evlenebilirim yani diyorsun...
- Biraz mahcubiyetten sana bir türlü söyleyemedim. Gelecek ay
evleniyorum...
-Ne?? Şaka mı bu? Gerçekten mi? Gelecek ay mı? Kiminle?
Babaaaa??