Babası yazdı, oğlu çekti, Demet oynadı
Barış Pirhasan'ın senaryosunu yazdığı, yönetmen koltuğunda oğlu Yusuf Pirhasan'ın oturduğu komedi filmi hakkında oyuncu Demet Akbağ sordu Senarist Pirhasan yanıtladı.
Barış Pirhasan'ın senaryosunu yazdığı, yönetmen koltuğunda oğlu
Yusuf Pirhasan'ın oturduğu komedi türündeki
"Kurtuluş Son Durak", kadınların yaşadığı bir
apartmanda geçiyor. Belçim Bilgin, Asuman Dabak,
Nihal Yalçın, Ayten Soykök, Damla
Sönmez, Yavuz Bingöl ve Ahmet Mümtaz
Taylan'ın rol aldıkları filmde başrollerden birinde
izleyeceğimiz Demet Akbağ, Barış Pirhasan'a
Milliyet Sanat okurları için sordu; Pirhasan
içtenlikle cevapladı.
- Bu film projesi nasıl başladı?
- Oğlum Yusuf Pirhasan'la birlikte yöneteceğimiz bir film vardı:
"Bir Gün Tek Başına". Hazırlandık, ertelendi. Arada bir film
çıkaralım dedik. Denk düştü.
- Yusuf Pirhasan zaten nasıl çekeceğini, ne tür bir şey
yapacağını biliyordu. Sonra fikri sana getirip "Baba bunu yaz" mı
dedi? Çıkış fikri neydi?
- Aynen öyle oldu, baba bunu yaz dedi. Fikir şu: Bir apartman var.
Adı Saadet Apartmanı. Buraya sevgilisi tarafından terk edilmiş
perişan halde bir kadın geliyor. Apartmanda yaşayan bir sürü mutsuz
kadın var. İki üç hafta oturduk, çalıştık, notlar aldık. Bir
sinopsis yazdım. Sonra çektim gittim Berlin'e. Bir on gün içinde
senaryoyu yazdım. Filmde asistanlık hiç hesapta yoktu. O kadar
hızlı yaptık ki her şeyi. Azıcık bir zaman vardı ve birinci asistan
yoktu. O saatten sonra piyasadan gelecek asistan bütün o makineyi
işletemeyecekti. Kargaşa olacaktı. Onun için Yusuf'a dedim ki "Ben
geliyorum birinci asistan olacağım."
- Soruyor, ben bir şey söylüyorum. Birinci asistanın da görevidir, bazı konularda uyarmak. Ama başta en korktuğumuz şey hiç başımıza gelmedi. Şimdi oyuncular bana bir şeyler sormaya başlayacak diye korkuyordum. Bu, bütün dengeyi bozardı. Zaten hiç böyle bir şey olmadı, çok güvendiler Yusuf'a. Ondan sonra da o dengeyi çok iyi tutturduk.
- Devam eder misiniz acaba baba-oğul?
- Biz şimdi "Bir Gün Tek Başına"ya başlıyoruz.
-Orada da yine sen yazıyorsun, Yusuf yönetiyor şeklinde
mi olacak?
-İki yönetmenli olacak orada. O, çok büyük bir proje. İhtiyacımız
var birbirimize. Onu birlikte yapmaya baştan kararlıydık.
- Ben böyle olduğunu çok iyi biliyorum çünkü yazılış
aşamasında ve hatta biz filmi çekerken o kadar çok şey oldu ki bu
konuyla ilgili. Sanki film bütün bunlardan etkilenip de hadi böyle
bir şey yapalım gibi olmuş; ama başlangıcı çok önce...
- Bütün o Arap Baharı'nın ipuçları, ondan önce Turuncu Devrim...
Oradaki atmosfer, epey bir dandik şekilde bizim işin içinde var.
Güzel olanı da o. Öyle bilgiç ya da ideolojik bir hava yok.
Öğretici ya da işte siyasal doğrucu tavır gibi bir şey yok. Ama o
atmosfer var.