Babaoğlu'nun Özkök'e soracakları var!
Ertuğrul Özkök'ün Cumartesi yazısı tepki almaya devam ediyor. Dün Fatih Altaylı'nın çok sert bir karşılık verdiği yazıya bugün de Haşmet Babaoğu itiraz etmiş.
GAZETECİLER.COM - Sabah yazarı Haşmet Babaoğlu bugünü Hürriyet'e ayırmış. Ertuğrul Özkök'ün Cumartesi günü yayınlanan yazısı tepki almaya devam ediyor. Dün Fatih Altaylı'nın çok sert bir karşılık verdiği yazıya bugün de Haşmet Babaoğu itiraz
"Hürriyet'in sit-com işleri bu noktaya kadar geldi mi?
Flip nedir?
Cep telefonu büyüklüğünde fakat çok kaliteli görüntü alan bir video
kamerasıdır.
Avucunuzun içinde kaybolur, cebe girer ama görüntüsü HD televizyon
kalitesindedir.
Cisco firması hoş bir aksesuar olarak trend yaratsın diye rengârenk
desenli kaplarda üretmiştir.
Kenarından bir "tık"ta USB girişi çıkar. Bilgisayarınıza takar
görüntüleri indirirsiniz.
Uzun lafın kısası...
Altı üstü 150 ile 200 dolar arası fiyatlarda satılan bir
alettir.
Dijital kameraları fındık fıstık gibi tüketen ve kullanan günümüz
gençliği için sıradan bir yeniliktir.
***
Peki bunları niye anlatıyorum?
Ertuğrul Özkök'ün cumartesi yazısında bir "flip muhabbeti"dir
gidiyordu.
Hem de Hürriyet'in büyüklüğünün, "yaratıcı vizyon sahibi" oluşunun,
"açık ve büyük denizlere çıkışının", Hürriyet internet sitesinin
her ay birkaç yeni ürün geliştirişinin bir kanıtı olarak...
Fatih Çekirge elinde bir flip'le dolaşıyormuş; haber toplantısını
kayda alıp internet sitesine koyuyormuş da, bu Hürriyet'in
"geleceğe açık" ve yenilikçi yanının örneğiymiş.
Hatta Bild'in yönetmeni Kai Diekmann da bir süredir cebinde bu
aletle dolaşıyormuş da..
Aman da ne kadar önemliymiş!
Özkök'ün bu minvalde yazdıklarını okudukça şaşkınlıktan şaşkınlığa
düştüm.
***
Ya Hürriyet'in genel yayın yönetmeninin kafası son günlerde kurum
ve kişi olarak yaşadığı sıkıntılar nedeniyle çok bulanmış...
Ya da birileriyle dalgasını geçmeye kalkışmış...
Ama en fenası...
Sıradan bir aleti olağanüstü fedakârlıklarla hizmete sokulan
teknolojik yenilik gibi göstererek okurunu aldatıyor izlenimi
vermesi!
Hepsi bir yana...
Sevgili Özkök...
Bu flip'li yazının içine "kıskananlar çatlasın" kıvamında laflarla
gelişen bir medya eleştirisi sıkıştırmak gülünç değil mi?
Yok! Dersen ki, "yazımın başlığına bak Haşmet, orada ne
yazıyor?"
Evet! "Hürriyet sit-com'u yeni sezon" diye atmışsın başlığı...
İyi de... o zaman...
Yazında ciddi ciddi "kesilen akıl almaz vergi cezalarından";
"Hürriyet'e haksız saldırılardan" yakınıp durmanı hiç
anlayamadım.
Vergi cezası...
Milliyet'te olup bitenler...
İcra Kurulu Başkanınızın ağlayarak ayrılması...
Biz bunları ciddi ve gerçek olaylar olarak biliyoruz.
Yoksa senin için bütün bunlar da sit-com mu?"