Babahan'ın iddialarına Ciner'den jet yanıt!

Ergun Babahan, eski patronlarıyla ile ilgili ilginç bir belgeyi okurlarıyla paylaştı. Babahan'ın iddialarına Turgay Ciner'den jet yanıt geldi...

GAZETECİLER.COM
Star
yazarı Ergun Babahan, iki eski patronu Turgay Ciner ile Dinç Bilgin arasında dava konusu olan protokolle ilgili Adli Tıp Kurumu'nun verdiği raporu bugün köşesine taşıdı. Ancak Babahan'ın yazısı ilginç bir polemiğe yol açtı. Çarpıcı iddiaların yer aldığı yazıya gün içinde Ciner Medya Grubu'ndan jet yanıt geldi.

"Gazetecilik ve sahtecilik" başlıklı yazısında Babahan "Elimde Adli Tıp Kurumu'nun 4 Mayıs 2010 tarihli iki raporu var. Profesör Dr. Bülent Üner, Uzman Doktor Lokman Başer ve Uzman Kağan Gürpınar'ın raporları, Merkez Holding'in TMSF'ye verdiği Önay Bilgin imzalı protokolle ilgili." diyor ve ardından da şöyle devam ediyor:

"Önce olay neydi, hatırlayalım:

Dinç Bilgin TMSF yönetimine başvurarak Turgay Ciner ile arasında gizli bir sözleşme olduğunu, bu nedenle Sabah ve atv'ye ortaklığının devam ettiğini açıklamıştı.

TMSF yönetimi de bu gizli anlaşmanın Merkez Holding'le yapılan sözleşmeyi geçersiz kıldığını belirterek Merkez Grubu şirketleri Sabah ve atv'ye elkoymuştu.

Ciner Grubu ise Bilgin'le böyle bir anlaşma düzenlediklerini, ancak bu anlaşmanın TMSF ile Merkez Grubu arasında yapılan bir protokolle iptal edildiğini savunmuştu.

Dinç Bilgin ve Önay Bilgin kendilerinin böyle bir belgeye imza atmadığı iddiasıyla Merkez Grubu yönetimine sahte belge düzenledikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuştu.

Daha sonra bazı batık bankacılar adına TMSF'de kulis yaptığı için emekliliğini istemek zorunda kalan Savcı Mecit Ceylan bu şikayeti Bilgin aleyhine hakaret davasına dönüştürdü.

Böylece Bilgin davacı durumdan davalı hale geldi.

2007'den bugüne kadar süren davada Bilginler ısrarla belgenin Adli Tıp'a gönderilmesini istedi.

Ancak mahkeme uzun sure bu talebi yerinde bulmadı.

Avukatların baskısı sonucu Adli Tıp'a gönderilen belgelerin, Bilgin'in iddia ettiği üzere sahte olduğu çıktı.

Adli Tıp uzmanları, sadece bu kurumda bulunan ileri teknoloji ürünü araçlarla yaptıkları inceleme sonucu, belgelerin tarihlerinin farklı, yazıların ise farklı yazıcılarla hazırlandığı, imzanın üzerinden ise başka bir kalemle geçilerek fulaj izi yaratıldığını tespit etti.

Şimdi ortada Dinç Bilgin aleyhine yapılan ağır yayınlar, kamu yetkililerine verilen ve düzmece olduğu ortaya çıkan belge var, TMSF'nin yaptığı ödemeler var.

Daha önemlisi kamu adına iş yapan, herkesi yargılama gücüne sahip insanların hukuk, etik, kural gibi değerleri hiç takmadığı gerçeği var.

Bakalım şimdi ne olacak?"

Ergün Babahan
'ın bugünkü köşesinin tamamını okuyabilirsiniz.

CİNER CEPHESİNDEN BABAHAN'A JET YANIT!

Star yazarının iddiaları gün içinde gündemde yer edinince Ciner cephesinden jet yanıt geldi. Ciner Medya Grup Başkanı Kenan Tekdağ, avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamada Babahan'ı yalanladı. Tekdağ "Babahan'ın yazısı gerçek dışı bir çarpıtmadır" dedi.

İşte o açıklama:

1-) Dinç Bilgin ve Önay Bilgin'in iftira suçundan yargılandığı dosyada mevcut 10'a yakın raporun (Bilgin'lerin sunduğu rapor dahil) hiçbir yerinde hiçbir şekilde söz konusu belgelerin sahte olduğuna, imzaların gerçekdışı olduğuna, imzaların Önay Bilgin'e ait olmadığına ilişkin tek bir satır, kelime, ifade mevcut değildir. Aksine dosyadaki tüm raporlarda imzanın Önay Bilgin'e ait olduğu tespit edilmiştir. Bu sebeple, Ergun Babahan'ın Dinç (Önay) Bilgin'e ait belgenin sahte çıktığı şeklindeki ifadesi gerçekdışı bir çarpıtmadır.

2-) Söz konusu dosyada mevcut 10'a yakın raporun hiçbir yerinde söz konusu belgelerin sonradan doldurulduğuna ilişkin tek bir kelime, ifade, satır mevcut değildir. Aksine, bu konuda aleyhe herhangi bir tespitin yapılamadığına ilişkin adli tıp raporu mevcuttur. Ve adli tıp raporunun hukuki tek sonucu da bu tespitin yapılamadığından ibarettir. Hal böyleyken Ergun Babahan'ın yazısındaki ifade gerçeği yansıtmamaktadır. Bu yazının iftiradan yargılanan Bilgin'lerin dezenformasyona aracılık etmekten başka bir anlamı yoktur.

3-) Herhangi bir özel evrakta tarihin ayrı bir yazıcıda yazılması v.s. gibi izahı kolayca yapılabilecek ve metnin hukuki değerini ve geçerliliğini bozmayan, etkilemeyen hususların sahtecilik olarak adlandırılması kötü niyetli ve hukuki hiçbir değeri olmayan bir çarpıtmadan ibarettir.

Mehmet Kenan TEKDAĞ

Vekili

Av. Zuhal Dönmezer Çakıroğlu

İndirim Sezonlarında Akıllı Alışveriş: En İyi Fırsatları Yakalamanın Yolları