Babahan yazdı: 'AKP'yi destekledik... Yanlış biriyle orgazm olduk!'

Babahan, "Yanlış partnerle orgazm olmak!" tanımlamasından yararlandığı yazısında AKP'yi neden desteklediğini yazdı

GAZETECİLER.COM - Mahkeme tarafından kayyum atanan İpek Medya Grubu gazetelerinden Millet'in yazarlarından olan Ergun Babahan, t24'te yazdığı köşe yazısında 2002'den beri AKP'ye destek veren solcular, liberaller, demokratlar adına "neden destek verdiklerini" analiz etmeye çalıştı.

Babahan'ın  'Ejderha Dövmeli Kız' serisinin devam kitabı ''Örümcek Ağındaki Kız'' kitabında rastladığı  "Yanlış partnerle orgazm olmak!" tanımlamasından yararlandığı yazısının dikkat çeken bölümleri şöyle:

YANLIŞ BİRİYLE ORGAZM OLDUK

"Yanlış biriyle orgazm olmak, AKP ile ilişkimizi en güzel şekilde tanımlayacak cümle budur. Evet, AKP'ye destek veren solcular, liberaller, demokratlar olarak orgazm olduk. Partnerimizin yanlış olduğunu anlamak ise uzun sürdü.

Yanlış biriyle birlikte olup orgazm olduktan sonra hissedilen duygu, pişmanlık, öfke, yaşananları geri alamamanın çaresizliğidir. İlk akla gelen soru ''Bunu niye yaptım olur.''

ERGUN BABAHAN KİMDİR?

Gazeteciliğe İzmir'de Yeni Asır'ta başladı. Daha sonra Sabah Gazetesi'nde yazı işleri müdürlüğü, Yeni Binyıl gazetesinde genel yayın yönetmenliği, Akşam Gazetesi'nde Ankara Temsilciliğinde bulundu.

2002 yılında Sabah'a tekrar dönen Babahan, genel yayın yönetmenliğini üstlendi.

2009'da Star Gazetesi'nde köşe yazarlığı yapmaya başladı.

2012 yılında Twitter'da Fethullah Gülen ve Cemaate yönelik yorumları nedeniyle tepki gören Babahan'ın görevine son verildi.

 Millet Gazetesi'nin kuruluşu ile Ekim 2014'te köşe yazarlığına geri döndü.

Sahte bir mutluluktur yaşadığın. Cinsellikte bunu fark etmen anlık bir meseledir, siyasette ise ciddi zaman alıyor açıkçası.

İran Devrimi esnasında İslamcı güçlere yedek lastiklik taşıma durumuna düşen solcuların, demokratların başına gelenleri biliyorduk ve AKP ile böyle bir deneyim yaşama ihtimalimizin yüksek olduğunu da farkındaydık.

Biz en güçlü desteği verdiğimiz anda, desteklediğimiz hareketin başındaki kişinin ''Demokrasi bir tramvaydır, istediği durağa gelince inersin'' dediğini veya partisinde farklı sesler çıkarmaya çalışan insanları sert şekilde susturduğunu biliyorduk.

AKP'Yİ DESTEKLEDİK ÇÜNKÜ...

Neden destekledik?

Çünkü gençliğimiz başta olmak üzere hayatımızın ağırlıklı bölümü askeri vesayet altında geçmiş ve bunun bedelini ağır ödemiştik. Üniversiteye adım attığım ilk yılda arkadaşlarım bombalanmış, yedisi hayatını kaybetmiş ve yüzlercesi yaralanmıştı.

Darbe yolunda kontr-gerillanın gerçekleştirdiği bir eylemdi. Asker, polis ve ülkücü kadroların ortaklaşa gerçekleştirdiği bir kıyımdı. Sonradan Susurluk kazasında su yüzüne çıkacak Abdullah Çatlı ve arkadaşlarının katliamı gibi. Bu sistem kurtulmak, Batılı bir demokrasi olmak temel arzumuzdu.

İRAN'DAN FARKIMI ARKAMIZDA AB VARDI AMA...

Üstelik İran'dan bir farkımız vardı.

Arkamızda, sonradan bizi yarı yolda bırakan Avrupa Birliği vardı.

Bu yolda atılacak adımlar geri dönülemez bir hal aldığında, iktidarda kimin olduğu önemini kaybedecekti. Sarkozy-Merkel ikilisinin dar görüşlülüğü ve ırkçılığa varan anti-İslamcı tutumları bu yolu kapadı ve AKP'ye Batı değerlerinden uzaklaşmak için istediği fırsatı verdi.

Merkel'n politikalarının çapsızlığı, mülteci krizinde paniklemesi ve umut olarak Erdoğan'ı görmesinde ortaya çıktı. Avrupa Birliği'nin ne yaparsa yapsın ses çıkarmayacağına ikna olan Erdoğan, bu hamleyi karşılıksız bırakmadı ve İpek medya grubuna el koydu. Avrupa'dan gele gele İlerleme Raporu'nun bir kez daha ertelenmesi ve sahte protesto ve kınamalar oldu.

Yanlış partnerle ilişkiye girdiğimiz bir kez daha ortaya çıktı.

ERDOĞAN'IN DESTEKÇİSİ ULUSALCILAR, HEDEFİ İSE...

Erdoğan ve AKP, yolsuzluk iddialarıyla karşı karşıya kalan Tansu Çiller gibi askeri vesayet rejimiyle anlaşmaya vardı ve buna uygun politikalar üretmeye başladı. Bu politikanın başlıca destekçisi ulusalcılar, hedefi ise öncelikli olarak Kürtler ve Cemaat.

Bugünlerde en ağır bedeli öncelikle bu iki kesimin, ardından da tüm demokratik güçlerin ödeyeceği açık. Gelinen noktada, yanlış aracıya uyup yanlış partnerle orgazm olan ben ve benim gibilerin günahı çok. Kısa süren mutluluğun bedelini çok ama çok ağır ödeyeceğiz.