Ayşenur Arslan
Dünyanın her yanından gelen konuklar ihtişam, ağırlama ve "bolluk" karşısında hayranlıklarını belirtmişler...
Padişahlardan biri, hayatı boyunca her şeyi tam yaptığını,
mükemmeliyetçi olduğunu iddia eder, buna rağmen insanların
bazılarını memnun edemeyişine üzülür bu üzüntüsünü de sadrazamı ile
paylaşırmış...
Sadrazamı Padişah'ı teselli eder,
"üzülmeyiniz sultanım" dermiş...
"İnsanoğlu çiğ süt emmiştir; tatminsizlik fıtratında
vardır... Bu tatminsizlik ve huysuzluk bazı kulların kalplerinde
diğerlerinden daha fazla olduğu için ne yaparsanız yapın bir takım
memnuniyetsizler olacaktır"...
Padişah
Sadrazamı'nın bu iyi niyetli uyarısına bile
gücenirmiş...
Bir gün Sadrazam’ını çağırmış
şehzadelerden biri için düzenlenecek düğün töreni için
"gönderin adamlarınızı kuş sütü bile bulup getirsinler
masalara koysunlar... Bütün kaşık, çatal, bıçak takımı ve hatta
mangallar bile altından olsun" diye emirler vermiş...
Düğün günü gelmiş çatmış...
Dünyanın her yanından gelen konuklar ihtişam, ağırlama ve
"bolluk" karşısında hayranlıklarını
belirtmişler...
Padişah da hayatından memnun Sadrazam'ını çağırıp
teşekkür etmiş; kendi gücü ve kudretiyle de övünmüş...
"Daha düğün bitmedi sultanım" demiş
Sadrazam... “Misafirler giderken şu
perdenin ardında kısa bir müddet durun ve gidenlerin konuşmalarını
dinleyin"...
Padişah kabul etmiş bu öneriyi ve perdelerden birinin
ardına gizlenmiş...
Düğünü terk eden konuklar kendi aralarında düğünün ihtişamını
konuştukça Padişah'ın da koltukları kabarıyormuş
perde arkasında...
Tam sesler kesilmek üzere ve perdenin arkasından çıkacakken incecik
bir ses duyup perdeyi hafifçe aralamış...
Ufak tefek, yaşlılıktan iki büklüm olmuş bir ihtiyar elini
sallayarak mırıldanmış:
"Ey paşaların paşası; hani bu altın mangalın maşası?.. Bir
maşaya verecek paran mı yoktu?"...
Bizim medyamızın ve siyasetimizin o huysuz ihtiyarları, Ak
Parti Hükümeti ve Başbakanı
Erdoğan ne kadar başarılı olursa olsun, neyi
başarırsa başarsın mutlaka bir "kusur"
bulurlar...
Bunların en önde gelenlerini bir çırpıda sıralayayım:
- Yılmaz Özdil
- Emin Çölaşan,
- Bekir Coşkun,
- Ahmet Hakan,
- Mehmet Y. Yılmaz,
- Ruhat Mengi,
- Cüneyt Arcayürek
Ve….
- Ayşenur Arslan...
2020 Olimpiyatlarının
İstanbul'a verilmemesi halinde çok mutlu olacağını
açıklayacak kadar "huysuz" ve
“kıskanç” hatta...
Oysa şu güzelim ülke insanlarının 2020
Olimpiyatlarını düzenleyen ülke halkı olmaya öyle
çok ihtiyacı vardı ki…
Kişisel hırsı, öfkesi, nefreti, intikam duygusu
nedeniyle halkının mutluluğundan bile rahatsızlık duyan
Ayşenur Arslan kaybetti...
Çünkü...
Dün gece saat 23.30'dan beri olimpiyat yapma
hakkını kaybeden ülkemiz adına halkımız üzülürken O bayram
ediyor...
Ne kadar ayıp...