Ayşen Gruda
Ayşen Gruda, kaybeden oldu çünkü...
Ayşen Gruda, Türkiye'nin önemli sinema oyuncularından biri. Türk
sinemasının yükünü taşımış, sayısız filmde oynamış, filmleri hala
televizyonlarda defalarca üst üste, tekrar tekrar oynatılan bir
oyuncu.
Ancak Ayşen Gruda'nın dün yaptığı,
"filmlerimin gösteriminden telif
alamıyorum, evimin borcunu ödeyemiyorum," açıklaması,
Türkiye'de sanatçıların durumunu ortaya koydu.
Sanata değer vermeyen siyasetçilerin onlarca yıl boyunca hiçbir
önlem almaması, sanatçıların haklarını ve telif eserlerini
koruyacak yasaların çıkarılmaması nedeniyle, Türkiye'de ne sinema
ne de başka bir sanat dalında hak ettiği gelişimi
yaşayamadı.
Sinemaya emek veren sayısız oyuncunun, evsiz, barksız, kimsesiz
şekilde, şehrin sokaklarında yatmak zorunda kalarak öldüklerini
biliyoruz.
Ayşen Gruda da, dünyanın başka bir ülkesinde olsa, emeklilik
yaşlarında, sayısız eski filmin defalarca kez yayınlanmasından
kaynaklanan telif haklarıyla çok rahat bir yaşam sürebilecekken,
bugün hala borç ve yokluk içinde savaşmak zorunda kalıyor.
Malesef, yapımcılarının, yayınevlerinin, televizyonların,
kitapçıların, sanat simsarlarının zengin olduğu, her sene yeni
yatlar, yeni villalar satın aldığı; kitapların bizzat yayıncıları
tarafından korsan olarak basıldığı, sinemacıların oyunculara boş
sözleşme imzalattıkları, ücretlerini ödemediği; televizyonların
aylarca üzerine emek dökülmüş dizileri, iki bölümde yayından
kaldırırken bir an bile düşünmediği ülkede sanatçıların, açlığa,
borca, yokluğa, ölüme ve intiharlara mahkum olması hiç de büyük bir
sürpriz değil.
Türkiye'de tüm sanatçıların, sadece bir güne özel değil,
tüm hayatları boyunca kaybedenler olduğunu,
üzülerek tescil etmek durumundayız.
Oktay İhsan /