Ayşegül Akyüz Yahşi: Kumar masasında son iddia "Milliyetçilik!"

6 + 1 kumar masasında son el milliyetçilik kartı üzerinden dönüyor. 2023 seçimlerinde kalp emojisi kar etmeyip, terör propagandası da oy kaybettirince millet ittifakı ikinci tur için -Milliyetçilik- kartını çıkardı. Bu konuda gerçekten samimiler mi?

6 + 1 kumar masasında son el milliyetçilik kartı üzerinden dönüyor. 2023 seçimlerinde kalp emojisi kar etmeyip, terör propagandası da oy kaybettirince millet ittifakı ikinci tur için -Milliyetçilik- kartını çıkardı.

Bu konuda gerçekten samimiler mi? 

-Elbette değiller.

Dertleri Milliyetçilik olsaydı eğer, öncelikle acısı taze olan kendi milletine saygıyla yaklaşırlar, oy karşılığında yurt ve hizmet vadeder hale gelmezlerdi.

İnsani hiçbir dram ve hiçbir acının muhalefet cephesinde kayda değer bir anlam taşımadığını türlü vesilelerle gördük. Bugün kendi milletinden olana sergiledikleri gayr-i ahlaki tavır, aynı şekilde mülteciler için de sergileniyor. -Oy yoksa yurt yok- anlayışıyla yürüyen muhalefet, halklara saygıyı yalnızca HDP ye reva gören bir tutumla milletini durmadan tokatlıyor. 

Oy alamadığı zaman iç yüzünü tüm çıplaklığıyla gösteren muhalefet sizin hangi milletten olduğunuzla ilgilenmiyor. Bu tavrı çok net bir şekilde ortaya koyarken asıl şaşırtan durum, yıllardır halkını kucaklayan bir ilke ve duruşla milyonların sevgisini kazanmış Sayın Cumhurbaşkanımız’ ı çok hadsiz bir şekilde eleştirebiliyor olmaları…

Muhalefet hangi hakla bunu yapıyor anlamak güç. Ama bildiğim bir şey var ki o da Sayın Cumhurbaşkanımız yıllardır ‘oy alsın ya da almasın’ hiçbir insanı, hiçbir şehri, hiçbir beldeyi sahipsiz bırakmadı, el çekmedi verdiğini geri almadı, “Banane” demedi, yüz çevirmedi, kimseyi kaderine terk etmedi. 

İstikrar, insana yol gösterir.

Sağlam duruş, ilkeli siyaset, insani çaba ve gayret, vefa ve samimiyet hayatın her alanında gerekli olduğu gibi liderlik alanında da vazgeçilmez bir düsturdur. 

Kimin ardından yürüyorsanız onunla düşer, onunla kalkarsınız. İnsanın tercihleri önemlidir. Neyi tercih ettiğiniz, kimin ardından yürüdüğünüz, sizi siz yapan önemli kıymetler...

Bunu es geçmeyin.

Sizin ilkelerimizi, acılarınızı, ihtiyaçlarınızı önemseyen, size zaman ayıran, yaralarınızı iyileştirmek için gayret sarf eden insanlara çıkmalı yolunuz. Aksi taktirde hayat hüsrandan ibaret kalır.

Millet İttifakı bugün maalesef insanımızın bir kısmında büyük hayal kırıklığı…

Gittiği yol yol değil çünkü!

Kılıçdaroğlu; ikinci tur seçimlerindeki hırs ve inancı ile nasıl masaya yumruğunu vurabilmiş ve “bur- da- yım” diyerek celallenmişse, parti tabanından depremzedelere yapılan hakaret ve aşağılık sözlere de sade bir kınama mesajıyla yetinmeyerek çok ciddi bir açıklama yapmalı tepki göstermeliydi.

Nerde kaldı kalp emojileri? 

Nerde kaldı o sevgi bağları?

Hani baharları getireceklerdi? 

İnsanların geçici de olsa yuva bildiği çadırları kaldırarak ayazda bıraktılar. Bugün kalkıp milliyetçi rolü keserek daha da alçalmasalar iyi olur.

Çirkin eylemler o kadar net ve ortadaki hiçbir olumlu söylem o aykırı eylemlerin üzerine örtemez vaziyette.

“Dost kara günde belli olur” demiş Atalarımız.

Gelinen noktada muhalifler iyi gün dostu bile olamayacak kadar pazarlık içindeler. Milletin rahatını zerre kadar düşünüyor olsalardı, Millet için yapılan yatırımları aşağılık bir dille karalamaya kalkmazlardı, yapılanların millet faydasına yapıldığını bilerek -daha ne yapılabilir- diye düşünebilirlerdi. Ama bunun yerine verilen hakları bir bir almak derdindeler.

Hatta söke söke…

Leyyin bir kelamdan hoş bir nazardan yoksunlar.

Sözde Demokrasi vaadinde bulunanlar halkın tercihine saygısızlık ediyor sonuçları kabullenemiyorlar.

Esasen hep reddediş halindeler. Tıpkı teröristlerle ittifak kurduklarını reddettikleri gibi. Çünkü PKK' yı terör örgütü olarak görmüyorlar. Dolayısıyla terörü bizim gibi hor göremiyor lanetleyemiyorlar. Gerek mültecileri gerek depremzedeleri derdest etme planları aynı şekilde Kürt halkına da uygulanmak için sırasını bekliyor. 

Bugün iktidar kanadında eleştirdikleri ne varsa -kişi kendinden bilir işi- düsturunca kendi noksanlık ve kabahatleri…

Sadece laf-ü güzaf…

Bu millet feraset sahibidir. Millet ittifakının terörle olan münasebetini, Fetö ile olan güçlü irtibatını, batı ile olan iş birliğini, Türkiye üzerindeki çıkar ve menfaatlerini çok iyi biliyor ve fırsat vermemek için de direniyor.

Kumar masasında oturanlar, millet sofrasından o kadar uzak ve sermest haldeler ki kabahatlerinden yüzleri bile kızarmıyor.

Evet, aslına baktığımızda acıyla yoğrulmuş, sevdiklerini kaybetmiş, evlerinden, yurtlarından olmuş insanları apar topar gayri insani bir şekilde göndermek Millet ittifakına yakışır bir davranıştı.

Yalnız Cumhurbaşkanımız’ ın mültecileri gayet insani bir şekilde hak ettikleri bir yaşamı verebilmek umuduyla en uygun zamanı kollaması ve en güzel zemini oluşturması yiğitliğe ve liderliğe münhasır…

Burada asıl nokta, nizamlı bir şekilde insanların yurtlarına gönderilmesi ve hiç kimsenin incinmemesi…

Kılıçdaroğlu ve avenesinin dilinden düşürmediği ve çözme sözü verdiği mülteci sorunu zaten bugün ahlaklı bir zemin üzerinde Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından yürütülüyor.

Onlar adına üzgünüm ne yazık ki buradan da nemalanamayacaklar. 

Oy için hiçbir ahlaksızlığa göz yummayan Cumhur ittifakı, yine aynı şekilde oy için hiçbir insani yardımdan geri durmayacak kadar liyakat sahibidir.

Koskoca bir deryayı bir damla çamurla kimse kirletemez!

Sayın Cumhurbaşkanımız’ ın planlı ve aklı selim adımları elbette onların ilkesiz siyasetinde takdir görmeyecektir.

Derdimiz o kirli ittifaka bir şeyler anlatmak değil, onları değerli görüp de onlar tarafından kıymet görmeyen insanların haklarını korumak… İlkelerimiz de inancımız da bir. Aynı ideolojiye sahip olalım ya da olmayalım mevzu insan ve vatansa gerisi teferruattır.  

Gördüğümüz olaylar karşısında kendimize sık sık sorduğumuz sorudur şu:

“İnsan, insan derler, insan nedir bildin mi sen?”

Hasılı kimi yalan dolan, kimi de harbi adam!

Vesselam.