Ayşe Özyılmazel kazandı çünkü...

Oysa bugünkü yazısı gösteriyor ki kimsenin takipçisi olmaya ihtiyacı kalmamış...

İlk yazılarına dönüp baktık... Daha sonrakilere de... İlk yazdıkları sıradan bir gazete okurunun "ben de yazarım, n'olmuş yani" dedirtecek yazıları kadar sıradan ve 300-400 kelime ile yazılmış... Ve sonra giderek her seferinde daha iyi yazmaya başlamış... Kelime haznesini zenginleştirmiş... Belli ki kendini okumaya vermiş ve iyi yapmış... Ve giderek ustalaşmış... Şimdilik en büyük kusuru zaman zaman kendi olmaktan çıkışı... "Çok okunan" kimi rakip veya rakibelerini taklit etmeye çabalaması... Oysa gösteriyor ki kimsenin takipçisi olmaya ihtiyacı kalmamış... O halde biz de diyoruz ki; sürekli olarak kendini yenleyen, geliştiren, okumak için kendisine daha çok fırsat yaratan Ayşe Özyılmazel kazandı...