Ayşe Böhürler,
Aynı yazısında, sadece kendisi gibi düşünen, kendisi gibi yaşayan, kendisi gibi davranan bir “gençlik” isteyen İsmail Kılıçarslan’ın “Çok sıkıldım”...
Gençlerle yaşları nöbet sonuna yaklaşmış olanlar arasında hemen her konuda mutlaka görüş ayrılığı vardır…
Tabii ki icraat ve davranış farklılığı da…
Ama…
Bir konuda aynı şekilde davranır insanlar…
Yaşları ne olursa olsun o konuda bakış açıları değişmez…
“Sorumluluk/Mesuliyet/Yükümlülük” ve “Haklar”…
İnsanlar genelde (Eğitim seviyesiyle çok da ilgili olmaksızın) hep haklarının olduğunu ileri sürer, haklarının peşinden koşarlar…
“Haklarım var ama yükümlülüklerim de var” diyenine çok az rastlarsınız…
Oysa insanların yükümlülükleri de en az hakları kadar önemlidir…
Gençleri anlayabilirim bu konuda…
Ama yaşı ilerlemiş, saçlarına ak düşmüş olanlar?..
İşte onları anlayamam…
Bu girişten sonra sözü, Yeni Şafak Gazetesi’nin (Bana göre) Süleyman Seyfi Öğün ve Akif Emre ile birlikte “en demokrat ve farklılıklara en saygılı yazarlarından biri” olarak tanımlayabileceğim Ayşe Böhürler’e getireceğim…
Bugünkü Yeni Şafak’ta başlığı altında yayımlanan nefis yazısına getireceğim…
Böhürler yazısının bir yerinde yaşı ilerlemiş olanların, henüz çok genç olanlara karşı ileri sürdükleri “klasikleşmiş” itirazları hatırlatıyor…
“'Aman sizle uğraşılır mı, bizim yaşımıza gelince anlarsınız' deyip ya tartışmadan çekiliyor ya da suçlayıcı dile geçiveriyoruz... Senin bilmediğin şeyler var... Ne biliyorsun ki... Çok önyargılısın... Yanlış düşünüyor ve konuşuyorsun... Bizim size sağladığımız imkânlar olmasa... Şükredin biraz da teşekkür edin ama...”
Evet…
Bu itirazlar kuşak olarak önde olanların kendilerinden sonra gelenlere söyledikleri ve benim de neredeyse 7 yaşımdan beri (56 yıldır) işittiklerim…
Ve fakat henüz hiçbir gence (Evlatlarıma da) karşı ileri sürmediğim defiler…
Aynı yazısında, sadece kendisi gibi düşünen, kendisi gibi yaşayan, kendisi gibi davranan bir “gençlik” isteyen İsmail Kılıçarslan’ın “Çok sıkıldım” başlığı altında yayımlanan yazısından alıntı yapıyor…
Daha sonra da Ak Gençlik İzmir teşkilatından Uğur Geyik’in, İsmail Kılıçarslan’a gönderdiği cevabi itiraz mektubundan alıntı yapıyor…
Köşesini özgürlük platformuna çeviriyor…
Ve makalesini şöyle bitiriyor:
“Muhalifi, uyumlusu, idealisti, isyancısı ile Yeni Türkiye bu çocukların eseri olacak. Anarşist, muhalif, uyumlu, boş-dolu diye yaftalamadan önce onları dinleyip anlamaya çalışalım. Bizim büyüklerimiz bile bize bu kadar keskin duvarlar örmemişti…”
Mükemmel bir durum tespiti…
Umarım Böhürler bir gün de bütün okurlarına “Sorumluluk/Mesuliyet/Yükümlülük” ve “Haklar” konusunda da bir makale yazar…
Bugün olduğu gibi o gün de hiç düşünmeden “Ayşe Böhürler kazandı” derim…