Ayşe Böhürler için...

Keşke hem medyada hem siyasette hem iş ve sanat dünyasında ve hem de spor tartışmalarında Ayşe Böhürler’in üslûbunu....

Diyorum ya; yüksek vicdanlı bir gazeteci ekonomiyi, uluslararası ilişkileri ve en önemlisi yargıyı (Hukuku) ilgilendiren bir konuda düşüncelerini açıklamaya başladığı andan itibaren ideolojisini bir yana bırakmalı.

Durduğu siyasi tarafı da elbette…

Bunu yapabilen var mı?..

Evet, ama sayıları çok az…

Ayşe Böhürler’i o çok az sayıdaki yazarın arasında görenlerdenim.

Enver Aysever’e konuk oldu dün gece.

Tam da beklediğim gibiydi.

Akıl + vicdan süzgecinden geçirdi her cümlesini.

Liberallerin Ak Parti hükümetine bakışlarını eleştirirken kimileri gibi ”hepsi” demek yerine “Ortada duranları” ayırması vicdanlı olduğunun bir başka göstergesiydi.

Hükümeti eleştirenlerle, Hükümete sığınanlar (Ki bu sıfatlandırmasının yanlış olduğunu az sonra itiraf etti) için haklı eleştirileri vardı.  

45 yıllık liberal çizgisinden asla sapmamış biri olarak elbette üstüme alınmadım çünkü iktisadî, uluslararası ve hukuk konularında hep ortada durdum…

İşte bu nedenle Böhürler’in yüksek adalet duygusu hoşuma gitti…

Şafak Pavey’in başörtülü vekillerin meclis genel kuruluna ilk defa girdikleri gün yaptığı konuşmayı ertesi günkü köşesinde eleştirmişti…

O gün de katılmamıştım eleştirisindeki yer alan görüşlerine dün gece de katılmadım…

Ama…

Üslûbu o kadar mükemmeldi ki…

Keşke hem medyada hem siyasette hem iş ve sanat dünyasında ve hem de spor tartışmalarında Ayşe Böhürler’in üslûbunu tercih etse herkes…

Alkışlarım Ayşe Böhürler için…