Ayşe Böhürler günün yazarı...

Benim “Vasat altı” dediğime “vasat” demesi Böhürler’in kişisel görüşüdür saygı duyarım ve güzel yazısıyla “Ayşe Böhürler günün Yazarı” derim.

Ayşe Böhürler, Müslüman demokrat yazarların en saygınlarından biri (Benim için.)…
Bugünkü Yeni Şafak’ta “Eğitimden siyasete vasatlaşma” başlığı altında yayımlanan yazısında anlatmak istediklerinin hepsinin altına imzamı atarım…
Ancak…
“Vasat” yerine “Vasat altı” sıfatını ekleyerek.
*

Daha önceleri de Alev Alatlı’yı eleştirmiştim…
Bana göre vasatlık asla anti-elitistlik değildi.
Hiçbir “Vasat” elit (Seçkin, vasat üstü.) kişilere saygısızlık etmezdi.
Hiçbir vasat, ulaşılan kazanımları küçültmeyi aklının ucundan bile geçirmezdi.
Yine bana göre…
Bilhassa Türkiye’nin sorunu:
- Vasat siyasetçi,
- Vasat gazeteci,
- Vasat tacir,
- Vasat eğitimci,
- Vasat sanatçı,
- Vasat sporcu değildi…
*

Türkiye’nin asıl sorunu; bütün bu saydığım meslek sahiplerinin çok büyük (Kalabalık.) bir kısmının “vasat altı”  olması idi.
*

Bir ülkede herkesin ya da çoğunluğun “vasat üstü” olması asla mümkün değildi olamazdı da…
Bir ülkenin ekonomik büyümesini ve insani gelişmişliğini sağlayabilmesi için vasat altılığın en alt düzeyde, vasatlığın ise olabildiğinde çok olması yeterliydi…

*

Vasat insan dahi veya deha değildir ama haddini de bilir…
Vasat insan saraylarda yaşamaz; konaklara sahip olamaz ama pek çok saraylıdan, pek çok konak mukiminden daha iyi bilir adabı muaşereti…

*

Benim “Vasat altı” dediğime “vasat” demesi Böhürler’in kişisel görüşüdür saygı duyarım ve güzel yazısıyla “Ayşe Böhürler günün Yazarı” derim.