Ayşe Arman'a sarılırken titreyen erkekler
'Vay be" diyerek anlatıyor. Dahası da var, bir okuru da "menapoz" dönemi için şimdiden ilaç ismi vermiş...
GAZETECİLER.COM - Ayşe
Arman kitap imza gününde karşılaştığı okur kitlesini aktarmış
bugün...
Bir çoğu 'deli'...
'Şehvetli geceler" deyince gülüyorlarmış...
Musevi'ler pek bir seviyormuş...
Genç erkek okurları sarılırken titriyormuş...
Buyrun Ayşe'nin okur profiline;
*
1- Okurlarım çok geniş bir
yelpazeden... Azınlıktan da bir sürü insan vardı. Bir arkadaşım
dedi ki: “Bu kadar Musevi okurun varsa, hayatta sırtın yere gelmez,
onlar yanlış insanı seçmezler...” Bilmiyorum doğru mu?
*
2- Yaş sınırlaması
yok.
*
3- Ama deliler. Öyle çok
normal insanlar olduklarını söylemek zor. Teatral insanlar.
Elleriyle kollarıyla konuşuyorlar, duyguları güçlü, ifade zorluğu
çekmiyorlar, hepsi özgür ruhlu. Ve kesinlikle tutucu değiller.
Cümle içinde seks kelimesi için gözlerini filan kaçırmıyorlar.
“Şehvetli geceler ve günler dileği”ni gülerek
karşılıyorlar.
*
4- Hepsiyle bir süre
sohbet ettim. Size neler anlattıklarını söylesem, küçük dilinizi
yutarsınız. Hepsi özel hayatını anlatıyor. Son derece mahrem ama
insani...
*
5- Birisi beni çok
güldürdü, “Bana bak Ayşe. Bu on yılın keyfini çıkar, sevişebildiğin
kadar seviş sevgilinle, çünkü 10 yıl sonra o ev sana dar gelecek!”
dedi. “Neden?” dedim, “E şekerim adam andropoza girecek, sen
menopoza, Alya cadısı da buluğ çağında olacak!” Birden bizim evin
gelecekteki hali geldi gözümün önüne, güldüm. Baktım bir şey
yazıyor. “Bu ne?” dedim. “Yenileri çıkar o zamana kadar ama benim
kullandığım antidepresanın adı, 10 yıl sonra ihtiyacın olacak”
dedi.
*
6- “Sana elimle bir
şeyler yapmak istedim” diye üşenmeden oraya kek taşıyanlar,
seviyorum diye bileklik, kolye, seramik getirenler, kitaplar,
mektuplar, şiirler...
*
7- İlginç meslekten
okurlar da vardı. Uzak yol kaptanları, pilotlar, hostesler,
rehberler, üniversite öğrencileri, çılgın emekliler, öğretmenler,
yıllardır Türkiye’de yaşayan yabancılar. Helga mesela “Ben de bir
Mamiyim” dedi, annem gibi 50 yıl önce gelmiş bir
Alman...
*
8- Hayatında herkes en
azından bir kere sahneye çıkmayı seviyor. Ve flaşların
patlamasını... Hello fotoğrafçıları beni okurlarla görüntüledi,
gazete fotoğraflarında olduğu gibi pozlar verdik. Hoşlarına gitti.
Hello Dergisi’nin bir sonraki sayısında çekilen fotoğrafların
bazılarını görebilirsiniz.
*
9- Bir de genç erkekler
vardı, vay be, hayatımda ilk defa birileri bana sarılırken
titriyordu. Tuhaf bir hismiş... Heyecandan ağlayan kızlar oldu.
Karşımda ağlayan biri gördüm mü, ben de fena olurum. Sonra da
halimize kahkahalarla güldük.
*
10- Bir de herkes
Yüzbaşı Mehmet Bedri Aluçlu’ya hayranlıklarını, saygılarını dile
getirdi, hemen hepsi banka hesap numarasını istedi. “İhtiyacı
olmasa da, destek olmak istiyoruz” dediler. Bilemedim ne yapsam.
Cuma günü size o mail’lerden örnekler sunacağım.
* 11- Yarıda Kalan
Hayatlar’a ilginize tekrar teşekkür ediyorum.
Yazının tamamı için