Ayşe Arman

Ağırlaştırılmış müebbed cezasıyla İmralı’da infaz edilen Öcalan’la söyleşi yapmak için ömründen ömür verecek kim bilir kaç gazeteci vardır…

Tarih 9 Eylül 2012…

Ayşe Arman’ın, “Mankenler Kraliçesi” Aslı Baş’ın öldürülmesinin tutuklu şüphelilerinden iki gencin babası, ünlü işadamı Ahmet Bayer'le yaptığı bir söyleşi yayımlanıyor Hürriyet’te…

Normal…

Şüpheli de olsa ve hatta suçu sabit görülüp hüküm de giyse, “İnsan, insandır”…

Gazeteci için mazlum ile zalim rasında “haber olma” açısından hiçbir fark yoktur…

Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla İmralı’da infaz edilen Öcalan’la söyleşi yapmak için ömründen  ömür verecek kim bilir kaç gazeteci vardır…

Nitekim Ayşe söyleşisinin ilk paragraflarında Aslı Baş’ın ailesiyle de söyleşi yapmaya hazır olduğunu belirtip mesajı (Davetiyeyi) göndermiş…

Ama…

Bu durum…

Akşam gazetesi muhabirlerinden Ercan Öztürk'ün haberinde yayımlanan tapelerdeki konuşmalarda, Ahmet Bayer’in itiraf gibi açıklamalarını görmezden gelmemi gerektirmiyor…

Tabii ki Ayşe’nin abdestinden şüphem yok…

Mutlaka onun da yoktur…

Ama…

Söyleşi yaptığı "cinayete azmettirme" şüphelisinin: “Ayşe Arman'la güzel bir röportaj yaptık. Hakkımızda iyi olacak” deyişi, söyleşinin pek de “gazetecilik” amacıyla yapılmadığına işaret ediyor gibi…

Daha önce de benzer suçlamalara muhatap olan Ayşe Arman, bu defa da mutlaka ikna edici, gerekçeleri somut açıklamalarla Ahmet Bayer’in kendi kendine gelin güvey olduğuna kamuoyunu inandırmalı…

O inandırıcı açıklama gelinceye kadar Ayşe Arman, “ateş olmayan yerden duman çıkmaz” misali, “makul” değil, “somut delile (9.9.2012 tarihli söyleşisi) dayalı şüphe” nedeniyle “kaybetti”…


Hamiş:

Ayşe, Ercan Öztürk'ün haberi ve söyleşi yaptığı (Hatta oldukça övdüğü) Ahmet Bayer'in tapedeki kendi sesinden yayılan sözleri için "Bana ne yaa?.. Ben kendimden eminim" deyip susabilir de... 
Ama...
Ona merhum Vehbi Koç'dan bizzat duyduğum şu sözü hatırlatırım:
"Bir olayın şuyuu vukuunundan beterdir"...
Yani...
"Ayşe Arman söyleşilerini menfaat karşılığı yapıyor" dedikodusu yayılırsa; sittin sene o kara lekeyi alından temizleyemez...