Ayşe Arman
"Hatasız kul olmaz" sadece bir şarkı sözü değil en temel insanlık yasalarından biridir...
"Atatürk eleştirilemez mi?"
Bu dünyada yaşamış ve yaşayan her "Ölümlü"
eleştirilebilirdir...
"Hakaret" edilmemek şartıyla elbette...
"Hatasız kul olmaz" sadece bir şarkı sözü değil en
temel insanlık yasalarından biridir...
O halde...
Haluk Bilginer'in Hürriyet’ten
Cansu Çamlıbel'e verdiği söyleşide
Atatürk'ü de değil; “Atatürk’e karşı
takınılan kimi tutucu davranışları” eleştirmesinden daha
doğal bir şey olamaz...
Kaldı ki...
Bilginer'in eleştirilerinin hiçbir yerinde hakaret
yok...
Hatta sevenlerini incitme amacı taşıyan bir "ima"
bile yok...
Peki...
Bilginer ve onunla söyleşi yapıp duyduklarını
köşesine taşıyan Cansu Çamlıbel'i
"eleştirmek" neyin nesi?..
Yani...
Söyleyeni değil de söyleteni eleştirmek...
Kaldı ki…
Dediğim gibi; Bilginer Atatürk’ü değil ona karşı
takınılan “Tutucu” tavrı eleştiriyor…
Ayşe Arman’ın bugünkü Hürriyet’te “Haluk Bilginer’in söyledikleri içime battı...” başlığı altında yayımlanan makalesini okurken 17 yıl önce yaşadığım bir medya tacizini hatırladım…
Dönemin Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı
Prof. Dr. Tansu Çiller'le Uludağ'da
konakladığı otelde gazetem Akşam adına bir söyleşi
yapmıştım...
Tansu Hanım'a bir ara:
"Hakkınızda çok kötü iddialar var ki bunlardan biri de
ailenizin çok kirli olduğu şeklinde......" dediğimde
Çiller eliyle karşıda karla kaplı tepeleri
gösterip şöyle demişti:
"Şu zirvelerde gördüğünüz karlar kadar
tertemiziz"…
Ben de bunu köşemde
yazmıştım...
Akşam'ın ertesi günkü 1. Sayfa
manşeti aynen şöyleydi:
"Zirvedeki karlar kadar tertemizim".
Ve aynı
gün kıyamet kopmuş Emin Çölaşan başta olmak üzere
Çiller düşmanlarının hücumuna uğramıştım...
Sanki Çiller "Şu zirvelerde gördüğünüz karlar kadar
tertemiziz" dememişti de ben öyle olduğunu
yazmıştım...
Saldırıya geçenlere köşemde şu soruyla cevap vermiştim:
"Ne yapsaydım?... Tansu Hanım'ın söylediklerini değiştirip,
'asfalt zifti kadar kapkarayız' dedi diye mi
yazsaydım?"
Ayşe Arman'ın bugünkü
Hürriyet'te “Haluk
Bilginer’in söyledikleri içime battı...” başlığı
altında yayımlanan yazısında Bilginer ve onunla
söyleşiyi yapan, son dönemlerin “En başarılı söyleşi
gazetecilerinden biri olan” meslektaşı Cansu
Çamlıbel’i eleştirmesi değil yanlış olan…
Peki “yanlış” olan ne mi?..
Ayşe’nin işte şu tespiti…
“…. üstten tavırdan, bu entelektüel havalı ayar verme halleri”…
Yahu öyle bir havayı kimse görmüyor da sen nasıl fark ediyorsun Ayşe?..
Eğer bu yaptığın mesleki kıskançlık değilse o üslûp ne öyle
Ayşe?..
Ne yazık ki kaybettin…