Ayşe Arman

Demek istemem o ki "ayıplı" giyinmeyle "açık" giyinmek aynı şey değildir...

başlığı alında yayımlanan makalemde söyledim:
Bana göre Gözde son derecede çekici ve güzel giyinmişti...
Yine bana göre kıyafeti "dekolte" olsa da "ayıplı" değildi...
Demek istemem o ki "ayıplı" giyinmeyle "açık" giyinmek aynı şey değildir...
Fakat...
Ayşe Arman'ın alel acele Gözde Kansu'yu bulup, "gel kız buaraya da senin haklı olduğunu, özel hayatına saldırıldığını ve hatta o saldırılar yüzünden televizyon kanalındaki işinden kovulduğunu cümle aleme anlatalım" mealindeki söyleşisi gazetecilik ilke ve ahlâkına uygun değildir...
Ayşe'ye haklı başarılar getiren, onu diğer meslektaşlarından farklı kılan, "kamu yararı içerikli" söyleşi ustalığı bu defa bir arkadaşını "aklama", bir siyasetçiyi ise "karalama" aceleciliğine ve tarafgirliğine dönüşmüş...
Haaa...
Ayşe, Gözde'nin suçlamalarının ve savunmalarının yanı sıra Hüseyin Çelik'in bu konuya ilişkin itirazlarını da geniş bir biçimde okurlarıyla paylaşsaydı; o zaman tabii ki olurdu...
Ama...
Bu söyleşi bu haliyle "Balyoz Davaları" kadar "adaletsiz", hakka ve hukuka aykırıdır...
"Tek taraflı"dır...
Yani...
Ayşe'ye kaybettirmiştir...