Aynur kadar taş düşsün başlarına!..

ADNAN BERK OKAN

Medyamız Kürtçe şarkılarıyla bilinen Şarkıcı Aynur'la yatıyor, Aynur'la kalkıyor...
Koskoca köşesinin yarısını Aynur'a yapılanı savunmak için ayıranlar da var...
Daracık sütunlarını "sen de be arkadaş ...." diye başlayan cümleleriyle "Türkçe türkü okumadığı için" Aynur'u eleştirmeye ayıranlar da...

Gidip görmedim ama merak ediyorum:
Geçenlerde Jon Bovi'yi dinledikten sonra da ayağa fırlayıp kıçının altındaki minderi sahneye atan ve:
"Türkçe söyle!" diye azarlayan oldu mu acaba?..
Mutlaka öyle bir "eylem" olmamıştır...
Çünkü konsere giden Milliyetçilerimiz adamın Türkçe şarkı söylemeyeceğini bilerek gittiler o konsere...
Fatih Altaylı'nın dediği gibi...
Fatih, "DANGALAKLIK!" dedikten sonra şunları yazıyor:

Amaç Aynur'un reklâmını yapmak değilse... Ayıpsa benim ayıbım ama itiraf ederim ki adını bile ilk kez duyduğum Aynur'u tanımak için hemen google'da arama yaptım... Ajda Pekkan'la birlikte yorumladıkları Keça Kurdan'ı dinledim... Müzik kalitesi çok iyiydi... Aynur'un sesi hem güçlü dolu ve hem de detone olmuyor... Keça Kurdan kolay bir türkü değil... Ve en güzeli 30 tane sazcının aynı anda aynı notaları bastığı tek sesli sıradan bir melodi olmaktan çıkarılmış... Renklendirilmiş, çok seslendirilmiş... Hele o türküyü Pekkan'la ve rol çalarak söylemek çok zor... Sonra da Nesrin'in Kürtçesini dinledim Aynur'dan... Mükemmeldi.. Hâsılı... Eğer maksut Aynur reklâmı idiyse yerini buldu... İyi ki buldu çünkü ilk işim Aynur siparişi vermek oldu internet ortamında...

Öğrendiğim kadarıyla Aynur Doğan Kürtçe şarkı söyleyen bir sanatçı. İşi bu. Sanatı bu.
O konsere bilet alacak ve dinlemeye gidecek kadar Aynur Doğan'ı tanıyıp sevenlerin bunu bilmemeleri mümkün değil.
Yani Kürtçe şarkı dinlemek için bu konserin biletini almışlar.

Yani...
Şunu demek istedim...
Jon Bovi'ye "Türkçe söyle lan!" diye babalanamayanlar; Kürtçe'den başka şarkı söylemeyen Aynur'a "Türkçe şarkı söyle!" deyip minder fırlattılar...

Can Ataklı ise konserde ilk iki şarkısında Aynur'a tepki gösterilmediği gibi aksine alkışlandığını yazıyor...
Şöyle diyor Ataklı:

"Yazılanların (birkaçı hariç) hiçbirine inanmayın. Aynur Kürtçe söylediği için protesto edilmedi. Şarkıları büyük alkış aldı. Bir iki gerginlik dışında kavga çıkmadı sahneye bir minder, bir pet şişe atıldı."

Şunlar da Can'ın makalesinden:
“Nerede bu konserin düzenleyicileri, buraya bir Türk bayrağı getirin, bir tek Türkçe şarkı bile mi söylemez, 13 şehit yatıyor orada”...

İyi de evlâdım...
13 şehit orada yatarken senin eğlenmeye hakkın var mı?..
Evinde oturup da şehitler için yasin okusana...
Hem eğleneceksin..
Hem Aynur'un sadece Kürtçe söylediğini bileceksin...
Hem ilk iki şarkısını alkışlayacaksın...
Ama...
Sonra da kalkıp; "Türkçe söylesene kız!" diye nara atıp sahneye minder fırlatacaksın...
İşte bu olmaz...
Otur evinde de yasını tut çocuğum...

Ahmet Hakan da aynı konuda şunları yazmıştı iki gün önce:

Anlayamam çünkü ben “Kürtçe” ile “asker öldürenler” arasında hiçbir parelik kurmam, kuramam.
Anlayamam çünkü ben hiçbir dile “katilin dili” muamelesi yapmam, yapamam.
Bir dil, katil olur mu hiç?
Bir dili kullananlar arasından katiller çıkabilir, teröristler çıkabilir, hırsızlar çıkabilir, insafsızlar çıkabilir...
Ama bir dil, asla ve kata katil, terörist, hırsız, insafsız olamaz.

Ne dersiniz?..
Aynur'u savunanlar fazla mı abartmışlar olayı?..
Yoksa Can'ın yazdığı gibi sıradan, bir iki dakika süren, birkaç kişinin katıldığı sönük, etkisiz bir protestu muymuş?..

Bana Can haklı gibi geldi...
Aynur'u savunan arkadaşlarımız abartmış sanki...
Tamam...
Ortada Aynur'a karşı yapılan çok büyük bir saygısızlık var...
Ama...
Birincisi kitlesel değil...
İkincisi (Fatih'in deyimiyle) birkaç kişinin dangalaklığı...
Keşke dangalaklara gülüp geçilebilseymiş...

adnanberkokan@gmail.com