AYM kararı sonrası Takvim'den Hürriyet'e 'operasyon' suçlaması

Takvim gazetesi, AYM’nin bugün açıkladığı barış imzacısı akademisyenlerle ilgili kararı ‘skandal karar’, 'AYM Başkanı Zühtü Arslan’ın Hürriyet’le ortak operasyonu’ sözleriyle haberleştirdi.

Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Barış Akademisyenleri için bugün verdiği ifade özgürlüklerinin ihlal edildiğine yönelik kararın ardından Turkuvaz grubu gazetesi Takvim, Demirören grubundan Hürriyet’i “operasyon” yapmakla suçladı.

AYM Başkanı Zühtü Arslan’ı kararından ötürü "suçlu" ilan eden Takvim, haberde kullandığı görselde Hürriyet gazetesi için “suç ortağı” nitelemesinde bulundu.

Takvim, “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiriyi imzaladıkları için “silahlı terör örgütü propagandası yapmak” suçundan cezalandırılan barış akademisyenlerinin ifade özgürlüklerinin ihlal edildiğine karar veren AYM'nin başkanı Zühtü Arslan’ın pazar günü Hürriyet’te yayımlanan söyleşisiyle karar öncesi bir “ön alma operasyonu” yapıldığını iddia etti.

'DURDUK YERE RÖPORTAJIN MANŞET OLMASI...'

AYM Genel Kurulu'nda iki oyuyla kararı belirleyen Zühtü Arslan’ı hedef alan Takvim, Hürriyet’in 21 Temmuz tarihinde manşetten verdiği 'Ne İsa'ya Ne Musa'ya' başlıklı söyleşiyi gündeme getirdi.

Takvim "AYM Başkanı'nın durduk yere Hürriyet'e tam sayfa özel hayatından da paylaşımlar yaptığı röportajın manşet olması ve başlıkları, bugün alınan skandal karar öncesi bir operasyon olduğu kuşkusunu akla getirdi. Hürriyet'in yargı muhabirinin [Oya Armutçu] haberin kurgusunu Zühtü Arslan'ın AYM kararlarıyla ilgili şu sözlerini öne çıkararak yapması, Hürriyet gazetesinin de işbirliği içinde olduğunu gösterdi" diyerek röportajdan şu bölümü alıntıladı:

"Son yedi yılda bu ülkede olağanüstü şeyler yaşandı. AYM çok kritik kararlar verdi. Kuşkusuz bu kararların bazıları şiddetli şekilde eleştirildi. Kararlara göre de eleştirenler değişti. Bunları yaşayınca aklıma Sezai Karakoç'un 'Ne cennet, ne cehennem ne dünya/Arafım ben' dizeleri geliyor. Anayasa yargıcı için arafta olmak kaçınılmaz. Aslında bu bir açıdan da doğru istikamette olduğunuzu gösteriyor. Eğer bir kararınızdan dolayı toplumun ya da siyasetin bir kesimi, diğer bir kararınızdan dolayı tam zıt kutupta yer alan başka bir kesimi sizi topa tutuyorsa doğru yoldasınız demektir. Ben buna 'Ne İsa ne Musa testi' diyorum."

'OPERASYON KOKUSU'

Takvim'in haberinde şu ifadelere yer verildi:

"Arslan'ın 'İtibar cellatları karşısında yutkunuyoruz' sözlerini ara başlıkla da öne çıkaran Hürriyet gazetesi, AYM'nin tartışmalı karara imza atan başkanını da akladı. Sanki bugün verdiği skandal karar için ön alma operasyonu kokan şu sözleri Hürriyet'te şöyle öne çıkarıldı:

'Bize ayna tutan eleştirilerden yararlanıyoruz. Ancak bazı kararlardan sonra eleştirinin ötesine geçen, her türlü iftira, tezvirat ve karalamanın yapıldığı linç kampanyaları bizi üzmektedir. İtiraf edeyim, maalesef itibar cellatları karşısında bazen kendinizi çaresiz hissediyorsunuz. Başkalarının haklarını korumaya çalışan anayasa yargıçları olarak, kendinize yapılan ağır saldırılar ve haksızlıklar karşısında çoğu kez sadece yutkunuyorsunuz.

AYM gerçekten çoğu demokratik ülkenin anayasa mahkemesinden çok daha özgürlükçü kararlar veriyor. Hâl böyleyken bazıları, her durumda Türk AYM'sini itibarsızlaştırma amacına bilerek ya da bilmeyerek hizmet edecek şekilde tamamen ön yargılı, toptancı ve kategorik değerlendirmeler yapmaktan geri durmuyorlar. Bazı kesimler de ısrarla ve yılmadan AYM'ye bireysel başvuruyu etkisiz yol göstermenin gayreti içindeler. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ise her vesileyle bu gayretleri boşa çıkarmakta, AYM'ye bireysel başvuruyu etkili bir yol olarak kabul ettiğini ifade etmektedir.'"

HÜRRİYET 'TARTIŞMALI KARAR' DİYE HABERLEŞTİRDİ

Öte yandan Hürriyet'in internet sitesinde AYM'nin kararı "Anayasa Mahkemesi'nden tartışmalı karar" başlığıyla duyuruldu. Haberde Türkiye Adalet Araştırmaları Merkezi Başkanı Av. Dr. Mehmet Sarı'nın Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla ilgili CNN TÜRK'te yaptığı açıklamada "Meselenin problemli yanları var. Bu bildiriye soruşturma açılması tabii. Karara katılmak mümkün değil" sözleriyse öne çıkarıldı.