Aydıntaşbaş'tan 'Fetret Devri' yorumu
Milliyet yazarı yaşanan süreci Osmanlı'nın taht kavgaları ile dolu Fetret Devri'ne benzetti.
Aslı Aydıntaşbaş Milliyet'teki yazısında, "Arınç aynı zamanda 'devlet içinde kümelenmiş ve yuvalanmış illegal örgüt' ve 'çok planlı bir psikolojik harekatla karşı karşıyayız' sözleriyle, önümüzdeki günlerde yargıda Gülen cemaatine yakın isimlere karşı ciddi bir soruşturma geleceğinin sinyalini verdi.'' yazdı ve yaşanan süreci Osmanlı'nın taht kavgaları ile dolu Fetret Devri'ne benzetti.
İşte Aslı Aydıntaşbaş'ın yazısının çarpıcı bir bölümü:
Dün akşam Bülent Arınç’ın açıklamalarından çıkardığım
sonuç, önümüzdeki günlerin çok hareketli
geçeceği...
Arınç, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bir gün önce Konya’daki
üslubundan farklı konuştu. Sanki yolsuzluk soruşturmasındaki
delillerin ciddi olma ihtimalini hesaba katar gibiydi. Hatta
”Suçları varsa bu onları koruyacağımız anlamına
gelmez” diyerek, oğulları yolsuzlukla suçlanan bakanlarla
arasına mesafe dahi koydu.
Ama Arınç aynı zamanda ”devlet içinde kümelenmiş ve
yuvalanmış illegal örgüt” ve ”çok planlı bir
psikolojik harekatla karşı karşıyayız” sözleriyle,
önümüzdeki günlerde yargıda Gülen cemaatine yakın isimlere karşı
ciddi bir soruşturma geleceğinin sinyalini verdi. Bayağı eski tarz,
bir yerlerinde ”anayasal düzeni yıkma” ibaresi
geçen bir operasyon...
Fetret devri, herhalde bu olsa gerek.
Cemaat-hükümet kavgası fon müziği eşliğinde Türkiye’nin en az bir
yıl sürecek bir duraklama devrine girdiğinin işaretçisi. Silahların
çekildiği, siyasetin çirkinleştiği, ekonominin yavaşlayacağı,
içeride ve dışarıda itibarımızın Mesut Yılmaz-Tansu Çiller
çekişmeli yıllar kadar düşebileceği bir duraksama devrinden söz
ediyorum...
Yanlış anlaşılmasın... ‘Fitne çıkmasın’ diye
yolsuzlukların üzerine gidilmesine karşı değilim. Kimse olmamalı.
Ortada ayakkabı kutularına gizlenen 4,5 milyon dolar varsa, kimse
çıkıp ”Sivil siyasetin yanında duralım” ya da
“Yedirtmeyeceğiz” naralarıyla bu işleri
perdeleyemez.
Taraf tutmak değil ilkelerden yürümek lazım.
Hükümet, bir zamanlar ”Kahraman savcı” diye yere
göğe konulamayan Zekeriya Öz ve arkadaşlarına, bugünlerde
“paralel devlet” ya da ”devlet içinde
kümelenmiş ve yuvalanmış illegal örgüt” muamelesi yapmaya
hazırlanıyor...
Evet ‘paralel devlet’ iddiaları ciddidir.
Yadsımıyorum. Ancak “Cemaat” heyulası arkasına
saklanıp hukuksuzlukları da yok sayamayız. Varlığını ya da
yokluğunu tam olarak çözemediğimiz, kulaktan kulağa dolaşan bu
cemaat efsanesi, bizi hukuk düzeninden, hesap verilebilirlikten
uzaklaştırmamalı.