Aydın Engin şeytanın sor dediğini sordu! O gece bizim mahalle ne yaptı?
Cumhuriyet Gazetesi'nden Aydın Engin: "Darbeye karşı olmak Twitter'da at koşturmak olmasa gerek; 15 Temmuz gecesi bizim mahalle ne yaptı?" diye sordu.
Cumhuriyet gazetesinde yazı işleri ekibini de yöneten Aydın Engin, AKP seçmenleri darbe girişimine direnirken sol dünyanın 15 Temmuz gecesi ne yaptığını sorguladı. Engin, Marksistlerden sosyal demokratlara, Kemalistlerden ideolojik tercihini salt laiklik üzerine kuran kesime uzanan çizgiyi işaret ederek, "Bir askeri darbeye karşı olmanın eyleme dönüşmüş hali nedir? Herhalde SMS atmak, WhatSapp'tan seslenmek, Facebook'ta, Twitter'da at koşturmak olmasa gerek. O gece ve ertesi günlerde bizim mahalle ne yaptı" sorusunu tartışmaya açtı.
Aydın Engin'in, Cumhuriyet'teki "Tırmık" köşesinde yayımlanan yazısı şöyle:
Darbe girişiminin üstünden 11 uzun gün
geçti.
Yani zamanıdır, soralım: Darbe gecesi tankların
önüne kimler çıktı?
Bu yalın sorunun cevabını elbette biliyoruz. Ama bilmek yetmiyor,
sorgulamak, irdelemek, hatta hesaplaşmak gerekiyor.
Darbenin “darbe olduğu” bile tam belli değilken, ne akla hizmetse
“darbeciler” Boğaziçi Köprüsü’nü tutup yine ne akla hizmetse tek
yönünü ulaşıma kapatmışken Çengelköy tepelerinden, Kısıklı’dan,
Nakkaştepe’den, Libadiye’den, Çamlıca’dan, Kirazlıtepe’den kopup
gelen -galiba- hepsi AKP seçmeni ya da militanı olan yurttaşlar
tankların önüne çıktı. Gözü dönmüş darbeciler hedef gözeterek ateş
açtı. Vurulanlar “şehit olduk” diye mutlu mu öldüler bilemem;
bildiğim tankların önüne dikildiler ve
öldüler...
Yazıyı ayrıntılara boğmayacağım. Tek tek sayamam. Tankların önüne
dikilme, tepeden tırnağa silahlı askerleri durdurmak üzere
toplanma, sloganlarla direnme sadece Boğaziçi Köprüsü ile sınırlı
değildi. Ankara’da, İstanbul’da askeri karargâhların önünde,
Meclis’te, “Saray”da, havalimanlarında, AKP binalarının ve
belediyelerinin önünde de aynı direnişlere tanık olduk.
O yurttaşları Boğaziçi Köprüsü’ne, alanlara, sokaklara çıkaran sebebi sorgulamıyorum. Belki “Siyasal İslam’ın iktidarı tehlikede, kalkın ey cemaat-ı müslimin” diye din gayretiyle; belki bu iktidarda işleri tıkırındaydı da “Aman musluk tıkanmasın” kaygısıyla sokağa çıktılar.
Sonuç değişmiyor: Evlerinde oturup TV’den olup biteni seyretmediler; “Aman başımı belaya sokmayayım” deyip sinmediler...
Bir askeri darbe girişimi başlamıştı. Karşı çıktılar ve direndiler...
***
Peki, bizim mahalle?
“Mahalle”yi çok geniş anlamda kullanıyorum. Hatta mahalle
yerine kasaba filan desem daha doğru bir vurgu
olacak...
Marksistlerden başlayın, sosyalistlere, sosyal demokratlara,
Kemalistlere, ideolojik tercihini salt laiklik üstüne kuranlara
kadar çok geniş bir paletten söz ediyorum ve darbenin üstünden 11
gün geçmişken, daha da gecikmeden bu yalın ama önemli soruyu
masanın üstüne koymak gerektiğine inanıyorum.
Evet, o gece ve ertesi günlerde bizim mahalle ne
yaptı?
Mahallenin hemen hemen tümünün bir askeri darbeye karşı olduğu veri
kabul edilebilir.
Ayrıca bizim mahalleden de o gece tankların karşısına dikilenler
olabilir. Onları elbette ayrı tutarak soralım:
Ancak bir askeri darbeye karşı olmanın eyleme dönüşmüş hali
nedir?
Herhalde SMS atmak, WhatsApp’tan seslenmek, Facebook’ta, Twitter’de
at koşturmak olmasa gerek.
Söylemek ve tartışmaya açmak istediğim belli olmuştur. Lafı
uzatmaya gerek yok.
O gece ve ertesi günlerde bizim mahalle ne yaptı?